BİR DÜNYADIR KADINLAR; GÖZLERİYLE GÜLEN, KALPLERİYLE KONUŞAN, BAKIŞLARIYLA BÜYÜLEYEN...KADINLARIN BU GİZEMLİ DÜNYASINI KEŞFETMEYE VE KENDİNİZİ DAHA İYİ ANLAMAYA NE DERSİNİZ???HER ŞEY SİZİN İÇİN...

21 Ocak 2009 Çarşamba

Rakamların diliyle Güzellik testi

Rakamların bir dili olduğunu bilirsiniz. peki bunların sizin güzelliğinize ait minik sırlarla dolu olduğunu da bilir misiniz?

demiş birileri. bir de tablo yapmışlar üşenmeden. Erkekler denemesin

1--2--3--4--5--6--7--8--9
A--B--C--Ç--D--E--F--G--Ğ
H--I---İ--J--K--L--M--N--O
Ö--P--R--S--Ş--T--U--Ü--V
Y--Z


Önce isminizi 1 ile 9 arasındaki rakamların altına gelecek şekilde bir kağıda yazın. Her harfin bir karşılığı sayı var. Daha sonra bu sayıları toplayın, eğer iki haneli bir sayı çıkarsa o iki sayıyıda bir birleri ile toplayın, tek haneli sayıya erişin.

İşte bu sizin güzellik sırrınızın sayısı!

(1) Gururlu ve Hırslı

Güzellik ve sağlık sizde adeta bir takıntı halinde. Zaman zaman kendinizi etrafınızdaki insanlarla karşılaştırıyor ve kendinizde eksik bir şey bulursanız çılgına dönüyorsunuz. Oysa siz zaten etkileyici bir tipsiniz.

(2) Dengeli ve Hassas

Çok narin bir yapınız var. Güzellik ve bakım sizin için çok önemli. Pastel tonlarda yapılan hafif makyajı seviyorsunuz. Ellerinize ve ayaklarınıza çok önem veriyorsunuz.

(3) Açık Sözlü ve Yaratıcı

Siz gururlu ve yaratıcısınız. Sağlıklı kalmak için elinizden geleni yaparsınız. Ancak dış görünüş ve güzellik çoğu kez ikinci plandadır. Çünkü siz sağlıklı olmayı güzel olmaya tercih eden insanlardansınız.

(4) Çalışkan ve Obur

Son derece yapıcı olduğunuz söylenebilir. Yemek yemeye çok meraklısınız. Sizin doğuştan gelen ve erkekleri etkisi altına alan bir çekiciliğiniz var. Doğruyu söylemek gerekirse sizin gözlerinize karşı koyabilecek erkek yok denecek kadar azdır.

(5) Çekici ve Lüks Tutumu

Esnek, canlı ve uyumlu bir tipsiniz. Sizin için sosyal yaşamın renkliliği çok önemli. Cekici bir görünümünüz var. Bu görünümün nedeni pahalı kozmetik ürünleri değil içinizdeki pozitif enerjinin dışa vurumudur.


(6) Zor Beğenen

Giyim ve süs eşyalarına olan düşkünlüğünüz herkes tarafından bilinir. Sizin masum ve korunmaya ihtiyaç duyan görünümünüz, çoğu erkeğin başını döndürmeye yetiyor da artıyor.

(7) Bağlayıcı ve Gizemli

Siz büyülü, bağlayıcı ve olağanüstü çekici bir tipsiniz. Sizinle bir kez konuşan, bir daha sizi unutamaz. Çünkü siz doğal çekiciliğinizile herkesin başını döndürüyorsunuz. Sizde çok etkileyici bir hava vardır. Güzel olduğunuz kadar zarifsiniz de.

(8) Kararlı ve Güçlü

Hırslı ve güçlü bir karakteriniz var. Güzelliik konusunda hiçbir takıntınız ya da endişeniz yoktur. Siz zaten çok rahat ve kendine güvenen bir kadınsınız. Bu da erkekler tarafından takdir ediliyor.

(9) İdealist ve Asi

Siz heyecanlı ve idealist bir kadınsınız. Sizin ruh halinizi sezebilecek bir erkekle yaşamınız, bir şölene dönüşebilir. Üstelik siz güzel ve sevimlisiniz. Sporu ve açık havayı çok seversiniz. Bu da size enerji ve güç veriyor.

Güzellik testi

Doğru besleniyor musun? Hangi spor sana uygun? Cildin ve saçlarının durumu ne? Testi çözüp, güzellik check-up’ından geçmeye hazır mısın?
1- Her gün aynaya bakıyorsun. Cildin nasıl görünüyor?

a- Çoğu zaman sivilceli
b- Hassas, duyarlı ve çok kuru
c- Bir sorun yok gibi

2- Saçlarını anlatacak olsan ne derdin?

a- Çoğunlukla inatçı, kalın telli ve kıvırcık
b- Oldukça kuru ve problemli
c- İnce telli, yumuşak ve düz

3- Tırnaklarının durumu ne?

a- Oldukça sık kırılır.
b- Çok zayıf olduğu için tırnak uzatmayı bile unuttum.
c- Tırnaklarım dayanıklıdır ve her zaman güzel görünür.


4- Vücut yapın nasıl?

a- Zor kilo veren bir yapım var.
b- Güçlü bir yapım var.
c- İnce yapılıyım ve uzun boyluyum. Ne zaman spor yapsam çabucak kaslanırım.


5- Tartı dostun mu, düşmanın mı?

a- Üst kısmım biraz kilolu
b- Birkaç kilo fazlam var ama üzülmeye değmez.
c- Kilom benim için sorun olmuyor.

6- Boğazına düşkün müsündür?

a- Hep yerim ve maalesef çabucak kilo alırım.
b- Günüm günüme tutmaz, bazen bütün gün pasta börek yerim, bazen de sadece meyve
c- Seve seve yerim ve nadiren kilo alırım.


7- Kötü bir gün geçirdiğinde moralin nasıl olur?

a- Sinirimden herkese saldırırım.
b- Kendimi yalnız hissederim ve düşüncelere dalarım.
c- Sevdiğim şeylerle uğraşıp deşarj olurum.


8- Arkadaşların neden sana değer verir?

a- Ben herkesi motive ederim ve coştururum.
b- Yüzde yüz güvenilir biriyim.
c- Arkadaşlarımın dert küpüyüm.


9- Beden eğitimi senin için sıkıcı bir ders mi?

a- Fitness beni canlandırıyor ama çabucak yoruluyorum.
b- Sokakta gezmek benim için yeterli.
c- Sporu seviyorum ve kendimi süper hissediyorum.


10- Hangi hobiyle uğraşmaktan zevk alıyorsun?

a- Riskli sporları seviyorum ve maceracı biriyim.
b- Yetenekliyim. Şarkı söylerim, resim yaparım, yemek pişiririm.
c- Partilere ve sinemaya gitmekten hoşlanırım. Zaten bir TV yıldızı olmak istiyorum.


A’lar çoğunluktaysa


Bugüne kadar sporsuz iyi idare etmişsin ama bundan sonrası için şansını iyi kullan. Fitness yapacaksan bir arkadaşını ayart. Böylece birbirinizi motive edersiniz. Ayrıca hareketsizlikten dolayı selülite meyilli bir bünyen var. Bunun için, bolca su içmelisin. Ayrıca inatçı saçlarını şekle sokmak için, durulanmayan bakım kremlerini deneyebilirsin. Cildin sivilceleşmeye müsait olduğundan uygun bir nemlendirici kullanman da yerinde olur.


B’ler çoğunluktaysa

Biraz enerjiye ihtiyacın var. Sabah bal, süt, ekmek ve yumurtadan oluşan bir kahvaltı, öğlen; ızgara köfte ve salata akşamları ise sadece bir sebze yemeğinden oluşan bir mönüyle kendini çok daha zinde hissedebilirsin. Bütün vücudunu çalıştıracak bir spor yapmalısın. Yüzme, koşu veya voleybol gibi tüm vücudunu çalıştıracak, aynı zamanda form tutmana yarayacak sporlar işine yarayabilir.

C’ler çoğunluktaysa

Çok sağlıklısın ve sıkıntılarının üstesinden gelebiliyorsun. Dikkat etmen gereken tek nokta midene aşırı yüklenmemek. Hafif şeyler yemeye bak! Kurumaya müsait bir cildin olduğundan asla nemlendirici kullanmadan dışarı çıkmamalısın. Kuruyup, çabucak kırılan saçlarına ise, katlı bir model uygulatabilirsin.

Kar Kraliçesi Makyajı


Karın yağmaya başladığı, şu soğuk günlerde; hem bu buzul beyazına uyacak kadar 'cool' hem de bakanların içini ısıtacak sıcak ayrıntılarla bir kar kraliçesine dönüşeceksiniz.

Kış mevsiminde makyajın önemi daha çok öne çıkıyor. Cildinizin de tıpkı geçirdiğimiz puslu ve soğuk günler gibi olmasını istemiyorsanız, o zaman doğru makyaj ürünlerine ihtiyacınız var demektir.

Makyaj ürünlerinin arasında en önemlileri olan kapatıcılar, farlar ve rujlar kullanım sıklıklarıyla özel konumdalar...

Yaz aylarında kullandığımız makyaj ürünlerini kışın da kullanmak mümkün mü?

Aslında evet. Ancak kış mevsiminin keskin ışığına karşı koyacak renkleri seçmekte fayda var. Böylelikle yüzdeki kontürleri gizleyebildiğiniz gibi gözlerdeki, dudaklardaki ve yanaklardaki kontrastları makyajla ortaya çıkartabilirsiniz. Tabii, yine de cildinize ekstra bakım sağlayacak ve onu soğuğa karşı koruyacak fondötenleri tercih etmeniz gerekiyor.

Hangi ürün nasıl kullanılmalı?

Kapatıcı, güzel bir cilt temizliğinin ardından, siyah noktaların, kılcal damarların ya da gölgelerin üzerine dikkatlice sürülmeli. Soğuk kış günlerinde fondöten kullanımı sırasında ise dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ürünün sürekli değişen ısıya karşı dayanıklı olması ve aynı zamanda cilde içeriğindeki bileşenlerle bakım yapabilmesi...

İnce bir sünger yardımıyla ya da parmak uçlarıyla burun kanatlarından başlayarak şakaklara doğru sürülmesi gerekiyor.



Gözlere gelince; makyözler sevimli ve çekici görünmek arasında ince bir çizgi olduğunu belirtiyorlar. Bunun sınırı ise seçilen far renklerinde gizli. Doğru far tonu gözün ışığını ortaya çıkarıyor. Beyazı vurguladığınızda insanların gözlerinizdeki pırıltıyı görmemesi mümkün değil.

Dudaklar... Soğuk günlerde özellikle sıcak kırmızı tonları, hafif parlak gül tonları ya da transparan kahve parlatıcıları tercih etmek gerekiyor. Çünkü klasik ruj renkleri yüzü solgun gösteriyor.

Elma gibi yanaklar için...

Birçok makyöz kışın kullanılan allığın iki kez daha belirgin olmasından yana. Önce ince bir tabaka allık ardından pudra daha sonra yine allık. Böylelikle hem renk daha iyi duruyor hem de hassas yanaklar soğuğa karşı iki kez korunmuş oluyor. Peki ya ideal renk? Kahve, pembe ve bakır tonları sezonun favorileri. Ama önemli olan yüzdeki doğal, taze ve sağlıklı ışıltı tabii ki...

Açık renk transparan pudra, makyajın son adımını oluşturuyor. Sürüldüğü andan itibaren cilt, donuk ve puslu gün ışığında bile parıltısını koruyor. Burada dikkat edilmesi gereken pudranın göğüs ve boynun tonlarından farklı olmaması. Kalın bir fırça yardımıyla üstten alta doğru sürmek ise en doğrusu.

8 Ocak 2009 Perşembe

Saç Bakım Testi...

TEST 1

Saç derinizin esnekliği ve yumuşaklığı saç sağlığınızın ilk ipucunu verir.
Kulak üstlerinizden başlayarak, baş ve işaret parmaklarınızı kullanarak saç derinizi sıkıştırın. Kulak üstünüzdeki derinin yumuşaklığını hafızanıza
kaydedin. Aynı hareketi başınızın tepesine ve alnınıza yakın yerlere kadar yapın.

Sonuç:

Eğer saç derinizin esnekliği ve yumuşaklığı her bölgede aynı ise bu, saç derinizdeki kan dolaşımının düzgün ve serbest olduğunun göstergesidir.
Kan saçın tüm ihtiyaçlarını saç köklerine kadar taşır; yani kan dolaşımının rahat olması saçın sağlıklı olabilmesi için çok önemlidir.
Bu durumun tersi, yani saç derinizi iki parmağınız arasında rahatça
sıkıştıramıyorsanız, kan dolaşımınızın iyi elimine edilememiş toksinler tarafından engellendiğini gösterir. Baş derisi altında birikmiş olan bu
toksinler kökleri sıkıştırabilir, dolayısıyla saçı zayıflatabilir.

TEST 2

Günde 100 kadar saç telinin dökülmesi normaldir. Bu günlük dökülmenin dışında, sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde saçlarda olağan dökülmeden daha fazla dökülme
(yaklaşık tüm saçın % 5 ila 10 u) yaşanır. Cansız saçların döküldüğü bu dönemden sonra dökülenlerin yerini sağlıklı yeni saçlar alır.

Saçınızı şampuanla yıkadıktan sonra henüz ıslakken, aynanın karşısına geçin. Bir tutam saçınızı ayırıp yukarı doğru kaldırın. Saç tutamı ile saç deriniz arasında kalan kısmı kurutma makinesi ile kurutun. Saçınız kurudukça bu bölgede kısacık
saç telleri göreceksiniz; bunlar sonbahardaki dökülmeden bu yana yeni çıkan saçlarınızdır.

Sonuç:

Sonbaharın son ayı Kasım''''dan bu yana 5 ay geçtiğine ve her ay saç teli ortalama 1 cm uzadığına göre, dökülenlerin yerine çıkan saçlarınız 5-6 cm boyunda olmalıdır. Yeni çıkan saçlarınızın çoğunluğu bu boyda ise saçınız sağlıkla yenileniyor demektir.

TEST 3

Sağlıklı saçta saç tellerinin büyük çoğunluğu aynı kalınlıkta olmalıdır.
Saçınız kuruyken ellerinizi saçınızın içinde gezdirerek, koparmadan ve yolmadan (parmaklarınızı sıkmanız yeterli) saç tellerinizden 10-15 tane kadar edinin. Bu işlemi saçlarınızı fırçalayarak da yapabilirsiniz; fırçanın üzerinde kalan saçlarınız test için yeterli olacaktır. Saç tellerini mümkün olduğunca farklı
bölgelerden toplayın: kulak üstlerinizden, tepenizden, alnınıza yakın
yerlerden...
Topladığınız saç tellerinizi saç renginize kontrast renkte bir kağıdın üstüne yerleştirin.

Sonuç:

Saç tellerinizin çoğunluğu aynı kalınlıkta değilse, saç sağlığınız yeterince iyi değil demektir.

Tarak Ve Saç Fırçası Alırken Neye Dikkat Etmeli?

Herhangi bir saç fırçası veya tarağa baktığımız zaman kılların arasında
ek yerleri olduğunu görürüz.Bu ek yerleri saç tellerinin zarar görmesine neden olur.

Ayrıca bazı saç fırçalarının kıllarındaki veya tarakların dişlerindeki pürüzler uzun süreli kullanımla kaybolur.Ancak bu arada saça oldukça zarar verir.

Bu nedenle tek parçadan imal edilmiş taraklar tercih edilmelidir.
Saç fırçası alırken kıllarını inceleyin.Kılların üzerinde hiçbir pürüz olmamasına dikkat edin.

Tarakların dişleri de mümkün olduğunca geniş olmalıdır.Saçınızı tararken nemli veya ıslak olasına dikkat edin.

Saç kuruyken taranırsa saç kırılır ve zaman içinde kurumasına neden olur.

5 Ocak 2009 Pazartesi

Parfüm Sözlüğü

Konsantre Parfüm/Saf Parfüm : Saf/Konsantre parfümler, her zaman için diğer versiyonlarından daha pahalıdırlar ve daha küçük şişelerde satılırlar. Bu parfümler çok kalıcı oldukları için genellikle sprey şişelerde satılmazlar. Az miktarda kullanımı yeterlidir. Konsantre parfüm şişelerinin üzerinde genellikle EAUX DE TOILETTE veya EAUX DE PARFUM yazar.

Parfüm : Parfüm esansı konsantrasyonu %15 ile %30 arasında değişen kokulardır. Daha az kullanımla uzun süre etkilidirler. Tipik bir parfüm, cilt tipine göre 6 saate kadar etkisini kaybetmez.

Eau De Parfum (EDP) : Parfüm konsantrasyonu %8 ile %15 arasında değişen ve EDT'den daha yoğun kokulardır. Saf parfüme göre daha ucuz olup, etkisi cilt tipine göre 3 ile 5 saat arası sürmektedir. EDP'de kullanılan alkol oranı her zaman için EDT versiyonundan daha fazladır.

Eau De Toilette (EDT) : Parfüm konsantrasyonu %4 ile %8 arası değişen kokulardır. Genellikle gün içerisinde kullanıma uygundurlar. EDP versiyonundan daha ucuzdur. Etkisi, cilt tipine göre 3 ile 4 saat arası sürmektedir. Erkek parfümlerinde etkisi 5 saate kadar sürebilir.

Eau De Cologne (EDC) : Parfüm konsantrasyonu %3 ile %5 arasında değişen kolonyalardır. Etkisi, cilt tipine göre 2 saat kadar sürmektedir.

Aftershave : EDT'den daha hafif ve daha popüler bir opsiyondur. Etkisi genellikle 2 ile 3 saat arası sürmektedir. Aftershave'ler genellikle hassas ciltler için daha uygundur.

Cilt Bakım Sözlüğü

A vitamini : Kolajen üretimini artırmakta kullanılır ve soyma işlemine katkıda bulunur.

Advanced Performance Complex : Cilt hücrelerini kuvvetlendiren,nemi çeken ve hapseden ve genç cildin korunmasını sağlayan farmasötik malzemelerin karışımı.

Akne : Tüy kökleri ve yağ bezlerindeki kronik bir rahatsızlık.Siyah nokta,sivilce,kist ve bazen de yara olarak ortaya çıkar.

Akne rosacea : Yetişkinlerde görülen,hassasiyet,tahriş ve kızarıklık olarak ortaya çıkan özellikle de burun çevresi ve yanaklarda rastlanan akneye benzer görüntü.

Aktinik keratoz : Ciltteki küçük ve sert kırmızımsı bölgeler.Genellikle açık tenli kişilerde rastlanır,aldırmadıkları takdirde kansere yol açabilir.

Alfa Hidroksi Asit : Bitkilerde elde edilen bir grup asitten oluşur.

Cildin üst tabakasını soyucu(peeling) etkisiyle ince ve yüzeysel kırışıklıkları yok etmekte,cildin dokusunu ve rengini iyileştirmekte,gözüneklerin tıkanmasını önlemekte,yağlı ve akneli ciltlerin tedavisinde ve cildin durumunu iyileştirmekte kullanılır.En yaygın şekilde kullanılan Alfa Hidroksi Asit türleri glikolik asit ve laktik asittir.

Allantoin : Karakafes kökünden elde edilir.Şifa verici,nemlendirici,yumuşatıcı olması ve tahrişe sebep olmaması özellikleri nedeniyle kullanılır.

Aloe Vera : Güçlü bir nemlendirici ve yumuşatıcıdır.Yıpranmış,kuru ve güneşe maruz kalmış ciltler için çok faydalıdır.

Amino Asitler : Lecithin gibi kolajen ve elastinin yapıtaşları.

Antioksidan : Oksidasyon sürecinin yarattığı etki ile ortaya çıkan serbest radikal hasarına karşıbariyer oluşturmakta yardımcı olna bir madde.Oksidasyon ciltteki yaşlanma izlerinin en görünür olanlarını meydana getirir.Değerli cilt bakım antioksidanları nar,C vitanmini,E vitamini,goji berry meyvesi,ellagic asit ve yeşil çaydır.

Arındırma İşlemi : Yeni bir cilt bakım ürünü kullanmaya başladığınızda ciltte meydana gelen reaksiyon.Bu durum;ürün cildi temizlediği ve sıkışan yağları ve pislikleri yüzeye çıkardığı için meydana gelir ve ilk etapta sivilce oluşuma sebep olabilir.

Aşırı pigmentasyon : Melanin pigmentinin aşırı üretimi ve ciltte meydana gelen kararmalar.

Avokado Yağı : Nemlendirici özelliklerinden ötürü kullanılır.

Ayçiçeği Yağı : Yumuşatıcı özelliği ve çok yüksek oranda bitkisel yağ asidi içerigi nedeniyle tercih edilir.

Azelaic asit : Antibakteriyel,anti - enflamatuar özellikleri sebebiyle kullanılır.

B vitamini : Kan dolaşımını arttırır ve dokuları onarır.

Benzoyl Peroksit : Akne tedavisinde kullanılan bir anti bakteriyel.Akne tedavisinde etkilidir ancak cildi kurutabilir ve bazı durumlarda daha çok sivilcelenmeye neden olabilir.

Beyaz başlı sivilceler : Kapalı komedon olarak da bilinirler.Birikmiş öle hücre,yağlanma,bakteri ve pisliklerin gözenekleri tıkanmasıyla oluşurlar.Beyaz başlı sivilceler küçük beyaz şişkinlikler ortaya çıkar.

BHA : Beta Hidroksi Asit olarakta bilinir ve soyma işlemine katkıları sebebiyle kullanılırlar.Lipofilik yani yağda çözünme özelliği ile tanınırlar.En yaygın BHA salisilik asittir.

Bitkisel yağlar : Bitkisel yağlar gerçek yağlardan farklıdır.Sudan daha hafif olan bitkisel yağlar antiseptik ve anti - enflamatuar etkilere sahiptir.

Bitkisel yağ asitleri : Hücresel zarın temel yapıtaşıdır,omega 3,omega 6,keen tohumu,goji berry meyvesi gibi türleri hücresel su kaybını önlemekte kullanılır.


C vitamini
: Antioksidan ve şifa verme özellikleri ile tanınır.

Camomile : Anti-enflamatuar özelliği sebebiyle kullanılır.Bakterileri yok eder,kaşıntıları önler ve yumuşatır.Antiseptik ve saflaştırıcı etkileri vardır.

Chitosan : Nemin tutulmasında yardımcı olur.

Cilt Üstü Su Kaybı : Ciltteki suyun atmosfere kaçmasıdır.Kaçınılmaz olarak hücrenin su deposundaki dahili suyun da bir kısmı havaya doğru buharlaşır.Ancak iyi bir nemlendirici ve düzenli biçimde uygulanan yeterli bir dahili cilt bakamı cilt üstü su kaybını minimuma indirir.

Co-3 : Patenti Dr.Howard Murad'a aittir.Ciltteki kalojen ve elastin dokusunu yapılandırarak cildini kuvvetlendirir ve yeniler.Çizgi ve kırışıklıkların onarılması ve önlenmesi ile cildin bakımını sağlar.Kolajen parçalayıcı enzimlerin oluşumunu azaltır.

Coenzyme Q 10 : Cildin savunma mekanizmasını arttırarak serbest radikallere karşı bağışıklık ve savunma sağlayacak şekilde bir antioksidan gibi çalışan bir enzim.

Cauperose : Estetisyenlerin akne rosacea ve/veya telangiectasia (kılcal damar rahatsızlığı) gibi kızarıklık durumlarını tanımlamada kullandıklarını teknik olmayan bir terim.

Çevresel / harici yaşlanma : Çevre etkileri ,stres,kirlilik ve güneş gibi dışsal etkenler sebebiyle oluşan yaşlanma belirtileri.

Çinko : Cildi UV ışını,enfeksiyon,bakteri ve mantara karşı koruyan bir eser mineraldir.Ayrıca kolajen üretimini destekler.A ve E Vitaminlerinin etkinliklerini artırır ve tahrişleri yumuşatır.

Çuhaçiçeği : Ciltte meydana gelen tahrişlerin tedavisine yardımcı olur.Cildin normal bariyer fonksiyonunu yerine getirmesine destek olur.

Dahili yaşlanma : Dış faktörlerin etkisi olmaksızın doğal olarak yaşlanma.Dahili yaşlanmada en etkili faktör genetik yapıdır.

E vitamini : Tocopherol olarak bilinir ve öncelikle antioksidan olarak işlev görür.

Egzama : Tam sebebi bilinmemektedir.Hafif egzamada cilt kurur,sıcaklaşır ve kaşınır.Daha ciddi seviyelerde ise deri parçalanabilir ve kanayabilir.

Elastin : Cildin şeklini korumasını sağlar.

Ellagic asit : Yeşil çay,nar ve goji berry meyvesinde bulunan ve şifa avantajları ile tanına yüksek bir antioksidan.

Enzim : Papain (papayada) veya bromelain (ananasta)formlarıyla soyma işleminde saf halde kullanılan enzimlerdir.Cildin en üst katmanındaki ölü deriyi eritme işlevine sahiptirler.

Farmasötik Dereceli Malzemeler : Yüksek kalite ürünlerde bulunan malzemeler anlamına gelir.

Flavonoidler : Flavonoidler kılcal damar ve bağ dokusunu güçlendirir.Anti-enflamatuar,antihistaminik ve antiviral işlevi görürler.

Fosfolipidler : Fosfolipidler bitkisel yağ asidi özellikleri için kullanılır.

Gece Kremi : Gündüz kullanılan kremilere oranla çok daha yoğun nemlendirici malzeme içeren kremler.Gece kremlerinin önemli olmasının iki nedeni vardır :
1) TEWL (cilt üstü su kaybı) geceleri çok daha yoğundur.Gece kremi bu tür bir nem kaybına engel olabilir.
2) Vucut hücreleri geceleri besin alır ve yeniler.Bu sebeple gece hammadde alımı için en uygun zamandır.

Ginkgo Biloba : Kan dolaşımını,beyne,kalbe ve diger bölgelere oksijen iletilmesini tetikler.Ayrıca başka anti-enflamatuar ve anti oksidan özellikleri olduğu da bilinmektedir.

Gliserin : Su tutma özelliği vardır.Havadaki suyu çeker ve hapseder.

Glucosamine : Bağ dokuyu güçlendirerek daha çok su tutalabilmesini sağlar.

Glycosaminoglycanlar : Cildi forma sokar ve cildin bariyerine güçlendirir.

Goji Berry meyvesi : Besin değeri açısından en yoğun yiyeceklerden biridir.Amino asit,bitkisel yağ asitleri,eser mineralleri,C vitamini,beta-carotene ve anti-enflamatuar etkileri sebebiyle kullanılır.

Güneş engelleyici : UV ışınlarını fiziksel olarak geri yansıtmak için kullanılan yöntem.

Güneş koruması : SPF oranı verilen bir krem ya da losyon.Ciltle güneşe karşı görünmez bir bariyer oluşturmak üzere reaksiyona girer.Bariyerin kuvveti APF oranı ile belirlenir.Rakam ne kadar düşük olursa koruma da o kadar az olur.Güneş koruması kullanmak bronzlaşmanıza engel olmaz ancak yanma riskinizi azaltır.Güneş korumaları UV ışınlarını absorbe eder.Güneş engelleyicileri ise fiziksel olarak ışınları geri yansıtır.

Güneş yaşlanması : Güneş / ultraviyole ışınlarının neden olduğu hasar.

Hassas cilt : Genelde kuru olan ve birçok maddeyle temasta tahriş olan cilt.

Hidrojen peroksit : Antibakteriyel özellikleri sebebiyle kullanılır.P-acnusların yok edilmesinde de etkilidir.

Hidrokion : Yaşlılık lekeleri ve akne izlerinin giderilmesine yardımcı olan pigment açıcı madde.

Hidroksi asitler : Alfa hidroksi asit ve beta hidroksi asit gibi soyma işlemine katkılarıyla bilinen asitlerin oluşturduğu grup.

Hormonal yaşlanma : Dahili yaşlanmanın bir kısmını oluşturur.Özellikle hormon seviyelerindeki doğal değişimle ilgilidir.Menopoz öncesi ve menepoz sırasında oluşan problemleri de kapsar.

Hyaluronic asit : Cildin nemini korumasını sağlayan bir asittir.Kendi ağırlığının bin katı kadar suyu tutabilir.

K vitamin : Kızarıklıkların giderilmesinde kullanılır.

Kafein : Ödemin giderilmesinde yüzeysel olarak kullanılır.

Kapsamlı sağlık : Kendinize duygusal,sosyal ve ruhsal olarak iyi bakmanız.

Keratoz pilaris : Tüy köklerinin tıkanmasıyla meydana gelen kızarık çıkıntılar.Genelde yanaklar ve üst kollarda meydana gelir.

Kıl dönmesi : Bir tüy kökünün içerde hapsolması ile meydana gelen ağrılı ve şişkin kist.

Kırmızı çay : Aspalathus Linearis ekstresi olarakda bilinir.Bilinen en güçlü antioksidandır.Kılcal damar duvarlarını güçlendirir.

Kist : Cildin altında ele gelen küçük,sarımsı renkte,lastik kıvamında yuvarlaklar.Kistler yavaş büyür ve enfekte olduklarında apseye dönüşürler.

Kolajen : Cildin yapısal desteğini oluşturan elastik lifler.

Kuru cilt : Yağdan mahrum kalmış cilt.

Laktik asit : Soyma işlemine katkılarından ötürü kullanılan alfa hidroksi asit.

Lavanta yağı : Anti-enflamatuar,antibakteriyel,antiseptik etkileri,yumuşatma ve şifa verme özellikleri sebebiyle kullanılan bir bitkisel yağ.

Lecithin : B vitaminin kimyasal kuzeni olarak bilinen Lecithin ; hücreleri çevreleyen lipid katmanının öenmli bir yapıtaşıdır ve hücre zarının oluşumuna katkıda bulunur.Lecithin hücre zarının bütünlüğü için o kadar önemlidir ki vucüt kendi kaynagını erütme konusunda donanımlıdır.

Lezyon : ciltteki herhangi bir leke,belirti ya da anormallik.

Linoleic asit : K vitamin olarak da bilinir.Bitkisel yağ asididir.Kızarıklıkların azaltılmasında kullanılır.

Moda Terimleri Sözlüğü

Androgyn: (Androjen) İlk kez 80'lerde Annie Lennox ve David Bowie gibi isimlerin öncülük ettiği bu trendin ardından tasarımcılar maskülen ve feminen detayları koleksiyonlarında bir araya getirmeye başladılar. Androjen stil, erkek ve kadın modasından aynı kesimlerin, kumaşların ve detayların kullanımıyla oluşuyor.

Animal Print: Moda safarisine çıkmaya hazır mısınız? Leopar desen ya da kaplan desenli üstler, aksesuarlar, çantalar...

Baguette Bag: En önemli şeylerin sığabileceği uzun, küçük, dar çanta. Askısı da omuza asılabilecek kadar uzun. Böylelikle çanta kolun altına sıkıştırılabiliyor. Tıpkı bir Fransızın bagetini kolunun altında taşıdığı gibi...

Bourgeoise Bohemian: Hippi ve Yuppi karışımı. İdealist düşünen ancak materyalist yaşayan insanlar topluluğu. Örneğin; çevre bilinci olmaksızın sadece doğal ürünlerin satıldığı marketlerden alışveriş yaparlar, üçüncü dünya ülkelerinde üretilmiş jean'ler giyerler. Onlarınki günlük bir protestodan öte gitmez. Moda dünyasında ise "bourgeoise bohemian"ler imkansız kıyafetleri kendi stilleri doğrultusunda birbirleriyle kombinlerler. Kate Moss ve Sienna Miller gibi 'it-girl'ler bu akımı temsil eden iki isim olarak öne çıkıyor.

Cool Chic: Şıklık ve feminenliğin karışımı bu tarzı oluşturuyor. Bele oturan ceket, vücut hatlarını ortaya çıkaran kalem etek kombinasyonu beyaz bluz ve yüksek topuklu ayakkabılarla tamamlanıyor. Kaşmir, ipek, flanel gibi materyaller tarzı lüks bir görüntüye kavuşturuyor. Stile uygun aksesuarlar ise inci ya da sade altın takılar.

Dandy-Look: Maskülen ve feminenin birlikte oynadıkları bir oyun bu. Erkek pantolonları, ceketler, küçük yelekler, büyük erkek gömlekleri, şapkalar ve erkek ayakkabıları gibi detaylar erkek gardırobundan ödünç alınan parçalar arasında. Bırakın, kendi içinde uyumlu parçalar birbirleriyle oyun oynasın. Örneğin, şık bir bluzun içine giyilen dantel bir iç çamaşırı, pantolonun altına giyilen yüksek topuklar ya da ceketle kombinlenen kalem etekler.

Empire-Stil: Bel oyuntusu yerine göğsün altında sonlanan robası ve vurgulanan dekoltesiyle Fransız İhtilali sonrası dönemin elbise modeli. "Empire", Napolyon'un imparatorluk dönemi anlamına geliyor. Empire tarzındaki elbiseler, romantik ve feminen görünümleriyle kış sezonunun da gözde parçaları arasında yer alıyor.

Full Skirt: Kloş eteğin İngilizcesi. Bele oturan, aşağıya doğru genişleyen diz boyunda etek. Çoğunlukla pilili tercih edildiğinde çan etek formuna dönüşüyor. 50'li yıllarda bu feminen etek özellikle tarlatanın üzerine giyiliyordu.

It-Jeans: It-Jeans, Gwyneth Paltrow, Sienna Miller ve Kate Moss gibi yıldızların giydiği jean pantolonlara verilen isim. It-Jeans, aynı zamanda bir Amerikan rahatlığı sunarken, her kıyafete "cool" bir ihtişam katıyor.

Jabot: Bluz ve elbiselerin dantel ya da volanla süslendiği şık kumaş. İlk kez 17. yüzyılda Fransız erkek giyiminden esinlenilen bu tarz günümüzde en çok Louis Vuitton markası tarafından bizlere sunuluyor.

Lady Chic: Seksapel, klasik kesimler ve yüksek kalitede materyallerle buluşuyor; kaşmir twinset'ler, ton sür ton ya da leopar desenli kalem etekler ve bluzlar, onlara uygun ayakkabı ve çanta. Tüm bunlara ek olarak bu tarz inci ve altın takılarla ve modern taranmış saçlarla Catherine Deneuve havasında lüks bir kadın portresi çiziyor.

Manolo Blahnik: Nefes kesen feminen yüksek topukları ve yarattığı bir eşi daha bulunmayan stiletto topuklarıyla 1971'den bu yana mükemmel kalitede el yapımı ayakkabılar üretiyor. Blahnik'e göre onun tasarladığı ayakkabılar "her zaman daha fantastik görünmek isteyen" kadınlara hitap ediyor. Manololar ise zengin, moda bilinci olan kadınlar için vazgeçilmez bir "it" parçası. "Sex and the City" dizisinin de Manolo'ların daha fazla kadın tarafından tanınmasında önemli bir yeri olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Op-Art-desen: Op-Art, "Optical Art'ın kısaltılmış hali. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren farklı bir yön çizen bir sanat dalının adı. Keskin geometrik desen, üç boyutlu olabilme ya da hareket ettiğinde gözü yanıltma etkisiyle öne çıkıyor.

Pencil Skirt: Dar silüetli, dize doğru giderek daralan diz boyunda etek. Hareket serbestisini yarı yarıya azaltmasına rağmen, kalem etek vücut hatlarını vurguluyor, çocuksu figürlere ise feminen yuvarlaklıklar sağlıyor. Kesinlikle çok şık bir görüntü sergiliyor ve mutlaka altına yüksek topuklu ayakkabı giymek gerekiyor.

Redingota: Bel kısmı dikişsiz, vücuda oturan, eteklere doğru genişleyerek çan etek formuna bürünen manto.

Seamless: "Dikişsiz" kelimesinin ingilizce versiyonu. Özellikle dikiş izi olmayan iç çamaşırlarında şu sıralar oldukça gözde. Dikişsiz sutyenler de kadınlar tarafından tercih ediliyor. Dikiş izi olmaması giyilen pantolonun ya da eteğin altındaki nahoş görüntüleri önlüyor.

Trenchcoat: Beli kalın deri kemerle ya da kendi kuşağıyla sıkıca bağlanan çoğunlukla doğal tonlardaki modellerinin tercih edildiği her mevsim giyilen pardösü. Diğer detaylar arasında kapüşon, eğik yan cepler, fermuar ve geniş kolları sayabiliriz. Burberry modelleri ise artık klasikleşmiş durumda.

Used-Look: "Kullanılmış görünüm"ün İngilizce versiyonu. Bu tanımlamayla yeni satın alınmış ancak uzun zamandır kullanılmış ve yıpranmış görüntüsü veren giyim parçaları kastediliyor.

Vintage: Geçmiş döneme ait tek ve özel parça ya da koleksiyonlara verilen isim. Christian Dior’un 40’lardaki New Look’u, Pucci’nin 60’lardaki baskıları, YSL’nin 80’lerdeki takımları gibi...

Volant: Farklı genişlikte yuvarlak kesilmiş kollara, etek uçlarına ya da koltukaltlarına eklenen kumaş parçaları. Bu kesim sayesinde volan çan formu kazanıyor. Daha çok feminen ve romantik stillerde tercih ediliyor.

Wedge: İngilizce; dolgu topuk. Tahta, mantar ya da hasır versiyonları özellikle 50'lerin ve 70'lerin modasına, hippi ve folkrorik tarzlara uygun.

Güzellik sözlüğü

A

AFTER SUN MOISTURIZER: Güneş sonrası nemlendirici.

AHA (Alfa-Hidroksit Asit): Çoğu meyvelerden elde edildiği için "meyve asitleri" olarak da adlandırılır. Cilt bakımında güçlü bir yaşlılık önleyicidir. Düşük konsantrasyonlarda, ölü hücreleri yok eder, yumuşak ve taze bir cilt oluşturur. Orta ve yüksek konsantrasyonlarda ise kırışıkların azalması için elastin ve kolajen üretimini uyarır.

ALDEHİT: Alkolleri oksitlendirme veya asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı.

ALKALİN: Ph değeri 7’den büyük , asit olmayan madde.

ALLANTOIN: İyileştirici ve rahatlatıcı etkileri olduğu söylenen botanik bir madde.

ALLERGEN (Allerjen): Alerjik reaksiyona neden olan madde.

ALOE VERA: Tahriş önleyici ve rahatlatıcı etkileri vardır. Ancak, aloe değişken bir madde olduğundan, ancak taze hali yararlıdır.

ALTHEA: Cilt için yumuşatıcı ve rahatlatıcı etkileri olduğu söylenen bir kök.

ANTI-AGE ÜRÜNLER: Cildin yaşlanma sürecini yavaşlatan ürünler. Yenileyici ve besleyici etkiye sahip olan bu ürünler erken yaşlanmaya karşı cildi güçlendirip korur.

ANTIBAKTERIAL: Her tür bakterinin oluşmasını engelleyen maddeler.

ANTI-CERNE: Göz altı morluklarını, yüzdeki renk farklılıklarını, sivilce ve pürüzleri gizleyen kapatıcı.

ANTİOKSİDAN: Oksijen, güneş ışını veya herhangi diğer bir kaynağın zararlı etkilerini azaltabilen maddelerin hepsine verilen ad. Ancak, antioksidanların kırışıkları önlediği konusunda herhangi bir kanıt yoktur. Bunların cilt üzerinde öncelikli etkileri iltihap ve kızarıklıkları azaltmalarıdır. Sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunur.

ANTI-RIDES ÜRÜNLER: Ciltteki sarkmaları toparlar, cilt tabakalarını derinlemesine yeniler ve kırışıklıkları hafifletir.

AROMATERAPİ: Temel yağların bedensel rahatlama sağlamak için kullanılması.

AUTO-BRONZANT: Güneşsiz bronzlaştırıcıların tümüne verilen ad.

AZULENE: Alman papatyasından elde edilen ve yatıştırıcı özellikleri olan bir ajan.

B

BARIUM SULPHATE: Kozmetikte beyazlatcı bir ajan olarak kullanılan bir mineral. Ancak cildi tahriş etme olasılığı vardır.

BENTONITE: Kozmetikte emici olarak kullanılan kile benzer bir materyal. Cildin kurumasına sebep olabilir.

BENZEPHENONE-3: "Oxybenzone" olarak da adlandırılır. Güneşin UVB ve bazı UVA ışınlarına karşı koruyucu olarak kullanılan bir ajan.

BENZOIK ASİT: Cilt bakım ürünlerinde kullanılan bir koruyucudur. Diğer bazı koruyucu maddelere oranla daha az tahriş edici sayılır.

BENZOYL PEROXIDE: Akne tedavisinde sıkça kullanılan anti-bakteriyel bir madde.

BETACAROTEN: Havuçta bol miktarda bulunan ve bronzluğu koruyan bir antioksidan.

BETA-GLUCAN: Cildin doğal mekanizmasını güçlendiren, mayadan elde edilen yeni bir madde.

BIOFLAVONOID: Genellikle narenciye bitkilerinden elde edilen bir antioksidan.

BIOTIN: Vücutta, bazı bağırsak bakterileri tarafından üretilen ve suda eriyebilen bir vitamindir. Saç güzelliği için tavsiye edilir.

BOTOX: Botulinum toxininin ticari adı. Az miktarlarda kullanılarak belli bir süre için kasları felç ederek kırışıklık ve çizgilerin giderilmesinde kullanılan madde.

C

CALCIUM CARBONATE: Kozmetikte emici olarak kullanılır. Günlük kullanımda tebeşir olarak anılır.

CALCIUM GLUCONATE: Kalsiyum vücut için gerekli bir mineraldir. Az da olsa, yapılan araştırmalar yüzeysel uygulamalarda bu mineralin iyi bir iltihap giderici (anti-enflamatuar) ve tedavi edici olduğunu göstermiştir.

CALENDULA: İyileştirici, yatıştırıcı ve antiseptik etkileri olduğu bilinen bir yumuşatıcı. Kuru cildin tedavisinde kullanılır.

CERAMIDES: Ciltte doğal olarak bulunan ve koruyucu bir set oluşturarak su kaybına mani olan madde. Bu madde sentetik olarak da üretilerek cilt bakım ürünlerine katılmaktadır.

CITRONELLA YAĞI: Sabun ve deodorantlarda yaygın olarak kullanılan bir antiseptik. Böcek savar etkisi de vardır.

CONCEALER: Göz altı morluklarını, yüzdeki renk farklılıklarını, sivilce ve pürüzleri gizlemek için uygulanan kapatıcı.

D

DERMATITIS: Cildin tahriş olması, iltihaplanması.

DIHYDROXYACETONE (DHA): Kozmetikte kullanılan kendinden bronzlaştırıcı bir ajan.

DONG QUAI: Düzensiz ay başı veya menopoz sorunlarını tedavi etmek için kullanılan geleneksel bir Çin bitkisi.

E

EAU DE PARFUM: En yüksek konsantrasyonu olan koku. Bu nedenle diğerlerine göre daha pahalıdır.

EAU DE TOILETTE: Konsantrasyonu daha düşük olan koku.

EDTA: Ethylenediaminetetraacetic asitin kısaltılmışı. Bu asit kozmetik ürünlerinde kullanılan bir sabitleyicidir. Belli bir formülün içindeki maddelerin bazı elementlerle (özellikle minerallerle) birleşmesine mani olarak ürünün su gibi maddelerle karşılaştığında doku, koku ve kıvam gibi istenmeyen değişikliklere uğramasını önler.

ELASTİN: Cilde esnekliğini veren ana bileşenidir. Güneşin zararları ciltteki elastinin bozulmasına neden olabilir.

F

FARNESOL: Bitkilerden elde edilen ve kozmetikte öncelikli olarak kokularda kullanılan bir öz. Hayvanlar üzerinde yapılan bazı araştırmaların sonucunda antibakteriyal özellikleri saptanmıştır.

FLORALOZONE: Birçok sentetik koku bileşeninden biri.

FOLİK ASiT: B-vitamin kompleksinin parçasıdır. Ağız yoluyla alındığında iyi bir antioksidan olarak kabul edilir. Bu yararı henüz cilt üzerinde kanıtlanmamıştır.

G

GOMMAGE: Vücudu ölü hücrelerden arındırma.

GELATİN: Bitki veya hayvanlardan elde edilen ve kozmetikte kalınlaştırıcı ajan olarak kullanılan bir madde.

GİNGKO BİLOBA: Yelpaze biçiminde yaprakları olan bu süs ağacı, kozmetik kullanımda antioksidan, iltihap giderici ve kızarıklık önleyici özellikleriyle öne çıkar.

GLİSERİN: Bitkilerden veya sentetik olarak elde edilen yapışkan bir sıvıdır. Yumuşatıcı, kaygan ve su tutucudur.

GLÜTAMİK ASİT: Buğday glüteninden elde edilen ve cilt için su tutucu özellikleri olan bir amino asittir.

H

HAMİLELİK MASKESİ: Alın, çene ve ağız çevresinde aşırı pigmentasyon nedeniyle oluşan kahverengi lekeler. Genellikle hamileliğin 4. ila 5.ayları arasında görüldüğü için bu adı almış.

HİPOALERJENİK: (Hypoallergenic) Kozmetik sanayiinde ürünün cilt reaksiyonu ve/veya hassasiyetine ve alerjiye neden olmayacağını göstermek için kullanılan bir terim. Ancak, üreticilerin bu iddialarını kanıtlamaları henüz bir standart veya yasaya bağlanmadığından bu tür ürünlerde çok dikkatli olunması gerekir.

HOELEN: Yüzeysel (harici) olarak uygulandığında antibakteriyel, koruyucu, yara iyileştirici ve su birleştirici özellikleri vardır.

HYDRATANT: Nemlendirici.

İ

INOSITOL: Ciltte su birleştirici özellikleri olabilen lesitin bileşeni. Çoğunlukla B Vitaminiyle karıştırılmasına rağmen vitamin değildir.

ISOPROPYL LANOLATE: Lanolinden elde edilen ve kozmetikte kıvam verici ve yumuşatıcı olarak kullanılan bir madde.

J

JELATİN: Bitki veya hayvanlardan elde edilen ve kozmetikte kalınlaştırıcı ajan olarak kullanılan bir maddedir.

JOJOBA YAĞI: Uçucu olmayan tüm bitki yağlarına benzer bir yumuşatıcıdır.

K

KAOLİN: Kozmetikte emici özellikleri nedeniyle kullanılan kile benzer doğal bir mineral (alüminyum silikat).

KATRAFAY YAĞI:Tahriş giderici özellikleri olduğu söylenen yumuşatıcı bitkisel bir yağ.

KERATİN:Derinin boynuzsu katmanındaki (üstderinin en üst katmanı) lifsi protein. Keratin, tırnaklarımızın ve vücudumuzdaki kılların en önemli yapısal maddesidir.

KERATOZ: Üst derideki boynuzsu katmanın düzensiz olarak kalınlaşması.

KOENZİM Q10: Cilt bakım ürünlerinde bulunan, cildin yaşlanmasını geciktiren bir antioksidan.

KOLAJEN: Doku hücrelerinin aralarındaki boşlukları dolduran, son derece esnek yapıdaki lifsi protein. Fibroblast denilen özel hücreler tarafından üretilen kolajen, yaşın ilerlemesiyle birlikte esnekliğini kaybetmeye başlar.

L

LAKTAT: Kozmetikte yumuşatıcı, kalınlaştırıcı ajan veya yağ olarak kullanılan doğal veya sentetik maddeler.

LAKTİK ASİT: Sütten veya sentetik olarak elde edilir. Cilt hücrelerini bir arada tutan maddeyi kırar ve cilt yüzeyindeki hücreleri böler.

LANOLİN: Koyunların yağ bezlerinden elde edilen bir maddedir. Bazı bünyelerde alerji yaratabilir ancak kuru cilt için çok iyi bir yumuşatıcı olarak kabul edilir.

LİPİD: Yağ, yağ asitleri ve sebum içeren, hem bitkiler hem de ciltte bulunan çok çeşitli maddeye denir. Cilt bakım ürünlerinde, yumuşatıcı ve kalınlaştırıcı ajanlar olarak kullanılırlar.

LİPOZOM: Bir madde değil, bir taşıyıcı sistemdir; bazı maddeleri tutup, cilt tarafından emildikten sonra cilde geçirebilme özelliği vardır.

M


MAGNEZYUM ASKORBİL PALMİTAT: C Vitamininden elde edilir ve kuvvetli bir antioksidandır.
MELANİN: Koyu kahverengi pigment. Fazlalığı tenimizin koyu renk, azlığı ise açık olmasını sağlar.

N

NEOPENTANATE: Kozmetikte kalınlaştırıcı ajan ve yumuşatıcı olarak kullanılır.

P

PANTENOL: B kompleks vitamininden türetilmiş bir maddedir. Kalın, şurupsu bir yapısı ve nemlendirici özelliği vardır. Yumuşatıcı olarak da kullanılır.

PEELING: Yüzü ölü hücrelerden arındırma.

PH: Çözeltilerin asit, nötr veya alkali olma özelliğini gösteren değer. Organizmamızdaki tüm sıvılar belirli pH değeri taşırlar. Nötr pH değeri 7,0'dır.

PİGMENT: Dokulara gerçek rengini veren madde.

R

RETİNOL: A vitamininin daha saf ve asitsiz halidir. Cildi yenileme özelliğine sahiptir.

S

SELF-TANNING: Güneşsiz bronzlaştırıcı.

SERAMİD: Tabii olarak oluşan cilt yağları. Cilt bakımı ürünlerinde kullanıldıklarında, su tutucu olarak faydalıdırlar.

SERBEST RADİKALLER: İç ve dış etkenlerle cilt dokusunda oluşan ve sabit olmayan moleküler parçacıklardır. Serbest radikaller, hücrelere saldırarak yapılarını bozar.

SİLİKAT: Kuvvetli emicilik ve kalınlaştırıcılık özellikleri olan inorganik bir tuz.

SİLİKON: Silisten (kum bir silistir) elde edilmiş bir madde. Eşsiz sıvı nitelikleri silikona kayganlığını verir ve farklı formlarda tende ipek gibi hissedilebilir, yumuşaklık verebilir ve cilt ıslansa bile iyi su tutan bir ajan olabilir.

SİTRİK ASİT: Narenciyeden elde edilir ve ürünlerin pH derecelerinin fazla alkalin olmasını önlemek için kullanılır.

SORBİTOL: Doğal kaynaklardan sentetik olarak elde edilebilir. Kalınlaştırıcı ve kayganlık verici bir ajandır. Gliserine benzer.

SPF ( Sun Protection Factor): Güneş koruma faktörü.

T

TİTANYUM DİOKSİT: Kozmetikte kalınlaştırıcı, beyazlaştırıcı, yağlayıcı ve güneş ışınlarını kesici bir madde olarak kullanılan bir mineraldir. Cildi UVA ve UVB radyasyonundan korur ve cildi tahriş etme riski yoktur.

TRİGLİSERİT: Kozmetikte yumuşatıcı ve kalınlaştırıcı ajan olarak kullanılır.

V

VİTAMİN K: Kozmetikteki ana kullanımı göz çevresindeki halkaların koyuluklarını ve yüzeysel kılcal damarların görünümünü azaltmasıdır. Buna rağmen K vitamininin cilt bakımının herhangi bir evresinde işlevsel olduğunu kanıtlayan bağımsız bir araştırma yoktur.

Y

YEŞİL ÇAY: Tahriş önleyici özellikleri de olan bir anti-oksidan.

Z

ZEOLİTE: Kozmetikte emici olarak kullanılan mineral gruplarından biri. Kanseri önleyici etkileri olduğu da söylenmektedir.

Saç Dökülmesini Önlemek İçin Ne Yapmalıyız?

Saç dökülmesi mevsim geçişlerinde en sık rastlanan sağlık problemlerinin başında geliyor.

Uzmanlar, birçok hormonal, metobolik ve besinsel etkilerin saç dökülmesine neden olabileceğini, bu unsurları ortadan kaldırmadan yüzde 100 tedavinin mümkün olamayacağının altını çiziyor...


Dermatoloji Uzmanı Dr. Köksal Hacı mevsim değişikliklerinde artan saç dökülmeleri ve alınabilecek önlemler hakkında şu bilgileri verdi:

Düzenli beslenmek gerekiyor
Düzensiz beslenme alışkanlıklarının saç sağlığı üzerindeki zararları her geçen gün artıyor. Saç dökülmesine neden olan en önemli faktörlerden biri de dengesiz beslenmedir. Sağlıklı ve dökülmeyen saçlar için öncelikle protein, çinko, B 12 vitaminleri, folik asit ve bakır eksikliği olmamasına özen gösterilmelidir. Bu besinlerin eksikliği saç sağlığınızı olumsuz yönde etkiler. Ayrıca alkol ve sigara kullanımını alışkanlık haline getirmek saçların ölmesine neden oluyor. Sigara saçlarda yağlanmaya ve kırılmaya da neden olmaktadır.

Saçların ne kadar dökülmesi normal karşılanır?

Saçlar 1 ay da yaklaşık 1 santim büyürler. Yaş ilerledikçe bazı kıl kökleri tahrip olduğundan saç miktarında azalma olabilir. Bir günde dökülen saç miktarı en çok 100 adet olmalıdır. Normal oranda olan bu saç dökülmesi saçı seyreltmez. Zira dökülenlerin yerine yenileri çıkar.

Hangi durumlarda saçların normalden daha fazla dökülmesi söz konudur?

Stres, ameliyat, doğum gibi durumlardan sonra saç dökülmesi görülebilir. 39 derecenin üzerindeki ve tekrarlayan ateşli hastalıklardan sonra, şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği gibi hastalıklarda da saç dökülmesi görülebilir. Demir eksikliği, çinko eksikliği, aşırı zayıflama, şok diyetlere bağlı protein eksikliği, bazı ilaç ve kimyasal maddelerde saç dökülmesine neden olur. Alkol ve sigara tüketimi de saç sağlığını doğrudan etkiler.

Saç dökülmesi şikayeti olanlar öncelikle ne yapmalıdırlar?

Saç dökülmesinden şikayeti olanlar öncelikle hangi sebeple saçlarının döküldüğünü öğrenmek için bir cilt hekimine doktora başvurmalıdırlar. Yapılacak muayene ve laboratuar tetkikleri, hatta bayanlarda yumurtalık ve böbrek üstü bezi ultrasonografi ve sintigrafi tetkikleri ile en doğru sonuca ulaşılacaktır.

Saç dökülmesini önlemek için…

• Saç ve saç derisine zarar veren ürünlerden kaçınılmalıdır.

• Protein ağırlıklı besinlerin tüketimine özen gösterilmelidir.

• B grubu vitaminler (biotin ve d-pantenol) alınabilir.

• Demir ve çinko eksikliği varsa ek vitaminlerle eksiklik giderilmelidir.

• Karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden kaçınılmalıdır.

• Stresten uzak durulmalıdır.

• Sigara ve alkol kullanımı alışkanlık haline getirilmemelidir.

• Saçı her gün yıkamak doğru değildir. 2-3 günde bir ph 5.5 değerinde bir şampuanla yıkamak yeterlidir. Saçları sık yıkamak, saç derisinin yağ dengesini bozar ve saçlar daha fazla yağlanır.

• Jöle kullanılmamalıdır. Jöle saçın nefes almasını önler ve dolayısıyla saç kaybına neden olur. Jöle kullanılsa bile aynı gün saçı yıkamak gerekir.

• Yüksek miktarda A vitamini alınması saç dökümünü tetikler. A vitamini alımı kesilerek bu problem çözülebilir.

• Saç derisinin kanlanmasını sağlayan damarların akışı yönünde saçlı deriye masaj yapmak saç dökülmesini önlemektedir.

Saçınızın Bakımı Hangisi?



Saçlarınızın da yaz bakımına ihtiyacı var...
Saçınızın cinsine göre bir bakım fazla zamanızı almayacak ve kendinize gösterdiğiniz özeni tamamlayacaktır.



Zayıf, mat, kuru, kepekli ya da yağlı...
Saçlarımız hiçbir zaman istediğimiz gibi olmuyor. Hele de
yazın deniz, güneş, klor gibi dış etkilerleiyice cansızlaşıp yıpranıyorsa, bu yazıyı mutlaka okuyun!

Saçlarıyla sorunu olmayan kadın neredeyse hiç yok. Herkes şikayet ediyor.

Ya kuruluğundan, ya bir türlü şekle girmemesinden ya da fazla cansız göründüğünden.

Saçın genetik yapısından kaynaklanan sorunlara çözüm bulmak çok zor ancak, sorunlu saçlar için özel olarak üretilen özel bakım ürünleri ve ağız yoluyla alınan multi-vitaminlerle canlı ve parlak saçlara kavuşabilirsiniz. Ancak her şeyden önemlisi doğru ve düzenli beslenme.



Önce içten destek

Aldığımız vitaminlerin faydasını en son gören uvzumuz saçlarımız. Bu nedenle saçlar için ekstra bir bakım gerekiyor. Saç teli üzerindeki liflerin, bol vitamine (özellikle B5, B6, B12) oligo elementler, demir, magnezyum ve kalsiyuma ihtiyacı olduğu unutulmamalı.Bunların dışında D vitamini saçların gelişmesinde etkili olurken, C ve E vitaminleriyse saçların erken yaşlanmasını ve yıpranmasını önlüyor. Ayrıca, güneş toz, kir gibi dış etkilere karşı da koruma sağlıyor.

Temel saç sorunları ve çözümleri

İnce telli saçlar

Bu tip saçların en kötü tarafı esnekliklerini kaybetmeleri ve bakımsız bir görünüme sahip olmaları. Normal bir saçın çapı 80 mikronken ince telli saçların çapı sadece 60 mikron.

Keratin açısından da oldukça fakir sayılırlar. Bu nedenle çok çabuk yıpranır, kırılır, hatta kopar. Bunu önlemek için kreatinle zenginleştirilmiş saç bakım ürünlerini kullanmak yerinde olur. Bu ürünler saçların güçlenmesine ve hacim kazanmasına yardım eder. Geçiçi çözüm olaraksa hacimlendirici jel ve köpüklerden yararlanılabilir. Ancak bu ürünler saçları gereksiz yere ağırlaştırır ve sık kullanıldığında kurutabilir. Bu nedenle saçlar, her köpük ya da jel kullanıldıktan sonra yıkanmalı ve hafif nemlendiricili bir kremle nemlendirilmeli.

İnce telli saçlara sahip olanların bir başka dikkat etmesi gereken noktaysa saç kesimi.Ortayı geçen saç boyu, ince telli saçları iyice cansız gösterir. Bu nedenle saçları sık sık kestirmek yerinde olur. Katlı bir kesim saçları daha dolgun gösterir.

Zayıf saçlar

Saçların zayıflayıp cansız görünmesinin en büyük nedeni kirli hava, aşırı güneş, klor, boya gibi etkilerdir. Ayrıca yanlış beslenmeden kaynaklanan vitamin eksikliği, stres gibi iç etkiler de saçı fazlasıyla yorar ve zayıflatır. Bu tip saçlar için en doğru çözüm, beslenme alışkanlıklarını değiştirmek. C, E, B5, B6, B12 gibi vitaminleri bolca tüketmek yararlı olur.



Ayrıca saç bakım ürünleriyle takviye etmek de gerekebilir. Zamanla saçlar güçlenir ve dış etkilere karşı daha dayanıklı hale gelir. Bunların dışında saçların tuzlu ve klorlu sudan etkilenmemesi için denize veya havuza girmeden önce bone takmak, kalın telli bir fırçayla sık sık masaj yaparak kan dolaşımını hızlandırmak, saçlar için özel olarak hazırlanan güneşten koruyucu ürünler kullanmak da faydalıdır.

Kuru saçlar

Kötü hava koşullarından en çok etkilenen gruptur. Saçlar son derece mattır. Bu da saçlar kuruluk nedeniyle ne kadar hacimli olursa olsun sağlıksız bir görünüme neden olur. Güneş ve deniz suyu bu sağlıksız görünümü ikiye katlar. Sonuçta saçta yer yer geri dönülemez yanıklar meydana gelebilir. Bunu önlemek için rutin nemlendiricili şampuan ve saç kremlerinin yanısıra haftada bir kez yoğun nemlendiricili maske kullanmak yerinde olur. Ayrıca, kuaförler pek tavsiye etmeseler de kuru saçlılar, on beş günde bir yapılacak badem yağı kürlerinin faydasını görebilirler.

Kepekli saçlar



Nedeni tam olarak bilinmememkle birlikte kepek, genellikle sebum fazlalığına bağlıdır. Sık rastlanan iki tip kepek türü vardır. Kuru, ince,
beyaz olanlar daha çok görülür. Bunlar saç derisinden kopup bütün saç yayılırlar. Genelde, stres, sürmenaj ve tansiyona bağlı olarak ortaya çıkar. Diğer türüyse sarımtrak ve yağlıdır. Saç derisine yapışıktır. Yanmalara yol açabilir. Uzmanlar kepekli saçların her gün yıkanmasını tavsiye etmiyorlar. Haftada iki kez kepeği önleyici bir şampuanla yıkamak ve bu şampuanı üç ayda bir değiştirmek alınacak en iyi önlem. Zaten kepeği tamamen yok etmek pek mümkün değil.



Yağlı saçlar

Kuru saçların aksine, aşırı derecede sebum fazlası vardır. Saç diplerinde biriken sebum nedeniyle saç derisi yeteri kadar nefes alamaz ve toksinlerden arınamaz. Yağlı saç genetik olabildiği gibi hormonal değişikliklerle de ortaya çıkar. Örneğin regl döneminde vücut
normalden fazla sebum üretir. Buluğ çağındaki gençlerin de genellikle saçları yağlıdır.

Parlaklık ve canlılık açısından diğer saç tiplerine göre daha şanslı sayılsalar da uygun bakım yapılmadığı sürece yağlı saçlar, daha çabuk dökülür. Bunu önlemek için saçlar her gün deterjansız, özel şampuanlar kullanmak yerinde olur. Kirli saç derisi ve saçlar, kıl soğancığının zarar görmesine neden olur. Bu da dökülmeyi kolaylaştırır.

Şampuanı doğru kullanın



“Şampuanın yanlış kullanımı olur mu” demeyin. Uzmanlar, şampuan seçimi ve şampuanlama esnasında yapılan hareketlerin genellikle yanlış olduğunu söylüyorlar. Şampuan, Hintçe “masaj”
anlamına gelen “champoo” kelimesinden geliyor.

Bu da demektir ki, en önemli aşama bu. Saçlarınızı şampuanlamadan önce hafif hafif saçlar yukarı doğru kaldırarak tozları fırçalayın. Daha sonra ılık suyla ıslatın. Saç tipinize uygun şampuanı az miktarda saçınıza sürdükten sonra, iyice köpürtün ve parmak uçlanrınızla yumuşak hareketlerle saç derinize masaj yapın. Şampuan saç derinize iyice nüfus edene kadar bu işlemi sürdürün.

Son olarak da mutlaka soğuk suyla saçlarınızı durulayın. Unutmayın özenle yapılan bir şampuan iki kez alelacele yapılan şampuandan çok daha etkili.

Başarılı Makyaj Nasıl Yapılır?

Her kadın güzel makyaj yapmak ister, peki başarılı makyajın sırlarını biliyor musunuz? İşte püf noktaları…YÜZÜNÜZDE KUSURLARI ÖRTMEK İÇİN YAPILAN MAKYAJ BAZEN AKSİNE YOL AÇABİLİYOR


Kadınların en büyük güzellik silahı makyaj. Yüzünüzde Cildinizdeki kusurları kapatır, kendinizi iyi hissettirir.Ancak bazen öyle hatalar yapılır ki makyaj sizi çirkinleştirir. Bir güzellik adımı daha atmadan makyaj yaparken yapılan hataları gözden geçirin..


DUDAK KALEMİNİN KOYU RENK OLMASI.


Koyu renk bir dudak kalemi fakat koyu renk bir rujla işe yarar. Başka türlü dudağınızın üstüne bir halka çizilmiş gibi durur. Bu hatayı düzeltmek için açık renk bir dudak kalemi ile dudak etrafındaki gölgeleri alın.


NEMLENDİRİCİDEN HEMEN SONRA MAKYAJA BAŞLAMAK.


Pudra, fondöten ya da kapatıcıdan hemen once nemlendirici sürdüyseniz makyajınız her yere bulaşır ve renkler birbirine karışır. Bu hatanın tekrarlanmaması için nemlendiriciyi sürdükten sonra 10 dakika bekleyin.


ÇOK AÇIK RENK KAPATICI KULLANMAK


Kapatıcının amacı yüzünüzde saklanması gereken lekeleri ve pürüzleri, göz altındaki morlukları yok etmektir. Eğer teninizden çok daha açık renk bir kapatıcı kullanırsanız saklamak istediğiniz bölge daha çok göz önüne çıkar. Bu hatayı düzeltmek için cildinize uyan bir kapatıcı alın; mesela cildinizin bir ton açığı olabilir.


ALLIĞIN ÇOK KOYU RENK OLMASI.


Elmacık kemiklerinizi belirginleştirmek için koyu renk allık kullanırsanız emin olun istediğinizden çok daha fazla dikkat çekecektir. Ve koyu renk allık yüzünüzü kirli gibi gösterir. Doğal bir görünüm için çok koyu olmayan bir allık kullanın.


ÇOK PARLAK RENKLER KULLANMAK


Koyu pembe ya da turuncu özel bir gün için ideal seçim olabilir ancak günlük yaşantınızda bu renkler sizi hem çok abartılı hem de daha yaşlı gösterir. Bu hatayı düzeltmek için günlük hayatta daha doğal renkleri tercih edin; örneğin kahverengi, bej gibi. Bu tonlar her cilt tipine uyar.

Cildinizi genç tutan yiyecekler


Bazı besinler cildimizi yaşlanmaya karşı koruyup daha canlı ve gergin olmasını sağlarken bazıları da cildin yaşlanmasına neden oluyor. İşte o besinler...

SOYA FİLİZİ:


Vücudun kendi hormonları kadar etkili. Cildi dolduruyor ve gerginliğini sağlıyor.

ISPANAK, LAHANA:

B vitamini bağ dokusunun sıkılığını destekliyor, selüliti önlüyor.

YEŞİL ÇAY:

Serbest radikallere karşı önemli hücre koruyucu maddeler içeriyor ve böylelikle yaşlılığın doğrudan hücrelerde durdurulmasını sağlıyor.

SU:

Hücrelerin ve bağ dokularının dolgu ve destek gereksinimini karşılıyor. Besinlerin hücrelere taşınmasını, atıkların da hücrelerden çıkışını sağlıyor.

SOM VE RİNGA BALIĞI:

Vücudun acil ihtiyaç duyduğu ama kendi başına üretemediği doymamış yağ asitleri içeren bu balıklar, hücrelerdeki yaşlılık sürecini yavaşlatarak Anti-aging’de anahtar görevi görüyor.

SARMISAK:

Bileşimindeki allizin maddesi kan dolaşımını harekete geçirerek cildi arındırıyor. Böylelikle cilt sağlıklı bir renge kavuşuyor.

TAVUK:

Vücudun güzellik hormonları üretmek için ihtiyaç duyduğu yüksek değerde protein içeriyor. Ayrıca kolajen üretimini ve bağ dokusundaki liflerin yenilenmesini destekliyor.

ZEYTİNYAĞI:

Soğuk preslenmiş hali sağlıklı yaşam için bire bir olan bu yağ, erken yaşlanma ve kırışıklıklar için mükemmel bir silah. Doymamış yağ asitleri hücreleri tehlikelerden koruyor.

YUMURTA, SÜT:

Dikkat çekici şekilde "niacin" maddesi içeriyorlar. Bu B vitamini depoları hücre yenilenmesi için vazgeçilmez olarak tanımlanıyor.

REZENE:

Haftada birkaç kez sofrada olmalı. Kalsiyum zengini bu ot, ciltte su depolanmasını sağlıyor ve hücre yenilenmesinde görev alıyor.

AVOKADO:

E vitamini açısından oldukça zengin. Böylece serbest radikallere karşı içeriden de etki ediyor.

ELMA:

Şeker ve ensülin cildi yaşlandırıyor. Buna karşın elma kan şekerini sabitliyor ve ensülin iniş çıkışını engelliyor.

CİLDİNİZİ YAŞLANDIRAN YİYECEKLER

MARGARİN:

Kahvaltı ve kızartma yağı olarak sofralarda yer verdiğimiz margarindeki doymuş yağ asitleri cilt hücrelerine zarar veriyor ve vücutta yağ olarak depolanıyor, kısacası şişmanlatıyor.

KAHVE:

Ensülin oranını artırdığı için cilde zarar veriyor. Ayrıca stres hormonu kortizolü harekete geçiriyor.

HAVUÇ:

Havuç, muz, üzüm ve mango gibi meyve ve sebze türleri, yüksek glisemik indeksleri dolayısıyla Perricone’nin yasaklı listesinde yer alıyor. Glisemik indeks, kan şekerinin bir öğünde ne kadar arttığını gösteriyor.

PORTAKAL:

Her ne kadar vitamin açısından yüksek bir meyve olsa da şekeri yükseltmesiyle de biliniyor. Bu yüzden sağlıklı C vitamini alabileceğimiz meyveler elma ve limon.

PİZZA:

Pizzadaki karbonhidrat yağ yakımını engelliyor. Ama haftada bir kez yemek zarar vermiyor.

Alkol alımı cildi yaşlandırıyor

Şekerli besinler kana hızla karışır, ve sizi çabuk yaşlandırır.

Kırmızı et de cildinize zarar verir.

Kızartmalardan uzak durun.

Tuzdan olabildiğince uzak durun.

Anti-Aging ve Makyaj Tavsiyeleri


Her yaşta güzel görünmek ve kırışıklıklarla uğraşmak istemiyorsanız, cilt bakımına dikkat etmelisiniz.


2o'ler
İleriki yıllara yatırım yapın
Bu yıllar, halihazırda sahip olduğunuz özelliklere yatırım yapma zamanı. Çoğu kadın, 20'li yaşlarında ışıl ışıl, sorunsuz bir cilde sahiptir ve makyaj yaparken farklı renk ve dokularla korkusuzca oynayabilir. İleride faydasını göreceğiniz alışkanlıklar edinmenizin de tam sırası; daha çok su için, güneşten koruyucu kullanın, uykunuza özen gösterin ve yatmadan önce mutlaka cildinizi temizleyin.

Makyaj tüyoları
Genç kadınlar, cildin doğal ışıltısını kapatmayan ince ve şeffaf dokulu fondötenleri tercih etmeli. Sadece allık ve renkli bir parlatıcı sürerek harika görünebilirsiniz. Ayrıca, ileriki yaşlarda kullanamayacağınız renkleri denemenizin de tam zamanı. Mavi tonlarında far mı sürmek istiyorsunuz? Sürün! Ama unutmayın, makyajınızın geri kalanı minimal olmak zorunda.

30’lar
Tedavi edin ve koruyun
Güzellik rutininizi daha çok ciddiye almaya başlamalısınız, içlerinde etkili antioksidanlar bulunan anti-aging ürünlere yatırım yapın. Güneş kreminizi çantanızın vazgeçilmezi haline getirin. Böylece şimdi ve daha ileri yaşlarda oluşacak kırışıklıkların ve kahverengi lekelerin önüne geçebilirsiniz. Solaryumun güneşten daha az zararlı olduğu mitine de kesinlikle inanmayın. Bronz bir tenden vazgeçemiyorsanız tek seçeneğiniz otobronzanlar.

Makyaj tüyoları
Senelerdir kullandığınız deneme yanılma yöntemiyle, artık hangi renklerin size yakıştığını öğrenmiş olmalısınız. Makyaj seçimlerinizi bu bilgiden güç alarak yapın. Tabii kullandığınız ton da çok önemli. Mesela kahverengi far tüm zamanların favorisidir, fakat doğru tonu kullanmazsanız gözleriniz şiş, siz de daha yaşlı görünebilirsiniz.


40’lar
Anti-aging ürünler kullanın
Yaşınız ilerledikçe, cildiniz yumuşaklığını, elastikiyetini ve parlaklığını kaybeder -bu belirtilerin düzeyini genetik kodunuz ve daha önceki yıllarda güneşten korunup korunmadığınız belirleyecektir. Jel kıvamındaki ürünler yerine, nemlendirme etkisi daha yüksek olan gündüz ve gece kremleri kullanın. Kullandığınız ürünlerin güçlü anti-aging maddeler içermesine dikkat edin.

Makyaj tüyoları
Göz makyajınızda, metalik pigmentler içeren bir far kullanmanız daha genç görünmenizi sağlayacaktır. Parlak ve ışıltılı farlar, yüzünüzü aydınlatıp, dikkati cildinizdeki yaşlanma belirtilerinden uzaklaştırır. Ama dikkat: Eğer parlak bir göz farı kullanıyorsanız, cildinizin geri katanının mat bir görünüme sahip olmasına özen gösterin.

50’ler
Beslenmenize özen gösterin
Artık cilt bakımını ve sağlığınızı iyice ciddiye almalısınız. Hangi anti-aging ürünü kullanmanız gerektiğini bir dermatologa danışmanızda fayda var. Bilimsel araştırmalar, yüksek oranda omega-3 yağ asitleri ve antioksidan içeren besinler tüketen kadınlarda, sadece bir ay içinde cildin daha elastik ve parlak olduğunu, ince kırışıklıkların azaldığını gösteriyor. Hatta böyle bir diyet, sadece dört gün içinde gözaltı torbalarını da yüzde 39 oranında azaltıyor.

Makyaj tüyoları
Eğer krem farlar göz çevrenizdeki kırışıklıkların daha belirgin görünmesine neden oluyorsa, önce gözkapaklarınıza bir kat fondöten uygulayın. Böylece far ve cilt arasında bir katman yaratmış olursunuz. Krem farı parmaklarınız yerine fırçayla sürün ki, cildinizin üzerinde yağ tabakası kalmasın. Son olarak da göz kapaklarınıza şeffaf bir pudra sürün. Pudra, farın fazlasını yok edecektir.

1 Ocak 2009 Perşembe

Çalışanlara Özel Makyaj

Makyaj artistleri ne kullandığınızdan çok nasıl uyguladığınızın önemli olduğunu belirtiyor. Günümüzde makyaj iş yerlerinde de oldukça önemli.. Palyaço gibi değil profesyonel anlamda makyaj yapmak en dikkat edilmesi gereken nokta.. Ofiste hangi ürünleri nasıl uygulamalısınız?

Pürüzsüz görünün

Fondöten, primer, kapatıcı ve pudra ofis makyajının vazgeçilmezleri..

Eğer gözenekleri cildiniz varsa fondöten uygulamadan önce bir primer ya da kapatıcı ile gözenekleri kapatmalısınız. Kapatma işlemi fondötenin cildinizde daha uzun süre kalmasını sağlar.

Yağlı bir cilde sahipseniz yağsız fondöten kullanın. Diğer ürünlerinde yağsız olmasına özen gösterin.

Yağlı ciltler daha çok özen ister. İçerisinde su yosunu gibi içerikler yağ dengeleyiciler bulunan temizleyiciyle cildinizi silin ve ardından matlaştırıcı bir ürün kullandığınızda cildiniz makyaja hazır olur.

Kuru cildiniz varsa cildinizin nemlenmesi için aşırı yağlı ürünleri seçmeyin. Bunun yerine içinde pırıltı bulunan primer kullanarak cildinizin ışıldamasını sağlayabilirsiniz. Nemlendiriciniz ise yağsız olmalı. :

Unutmayın, fondöten kapatıcı değildir.. Önce kapatıcı sonra fondöten uygulamalısınız. Kuru ciltler için parıltılı fondöten, gözenekli cildiniz varsa likit fondöten kullanmalısınız. Uygularken fırsa, sünger ya da parmaklarınızı kullanabilirsiniz. Sonrasında rahatlıkla pudra ponponuyla, şeffaf pudra uygulayabilirsiniz. Yanaklar, alın ve burun bölgesine ağırlıklı olarak uygulanabilir.

Rahatlatıcı bakın

Gri ve boz kahverengi gibi göz farları ideal.. Göz kapaklarınızı alkolsüz tonik ile temizleyin, kuruduktan sonra farı uygulayın. Farın gün boyu aynı etkiyi göstermesi için şeffaf pudra uygulayın. Siyah veya kahverengi maskara ile de kirpiklerinizi daha belirginleştirebilirsiniz.

Yumuşak dudaklar

Dudak makyajı öncesinde dudaklarınızı nemlendirin. İnce fırça ile ruju uygulayın. Doğal dudaklar için açık renkleri tercih edebilirsiniz. Rujdan sonra iki dudağınızın arasına peçete koyarak fazlalıkları alın. Sonrasında şeffaf pudrayı dudaklarınıza uygulayın.

Yeni Nesil Gece Makyajları


Bu kış televizyonlarda, sokaklar ve hatta davetlerde bu renkleri ve tarzları görmeye hazır olun!

Bu kış makyajda dünyayı güzel kahramanlar işgal edecek. Bu kahramanların tarzları adeta retro-futuristik filmlerden alınmış gibi gözükecek. Canlı siyahlardan şık ve parlak tonlar kadar yeni Metropolis stili bu sezona dangasını vuracak…


Altın pusula
Uzman: Claire Blavet
Gezegen: CHANEL
Amaç: 30'ların çekici havasındaki gizemli dumanlı gözler

NASIL UYGULANIR?
BAZ: İlk adım: Cildinizi ölü deriden arındırmak için hafif bir peeling'le işe başlayın. Çünkü bu işlem daha iyi bir uygulamayı da garanti eder. ikinci adım: Hafif yanı ince bir baz oluşturmak için Hydramax Plus Active Fluid'i bir damla beyazla karıştırın. Fırçayla sürün ve uygulamaya, mat bir fondötenle devam edin. Ürünü fırçayla yüzünüzün her tarafına sürmeyi ihmal etmeyin. Özellikle kulak, boğaz ve göğüs bölgelerinizi unutmayın.
GÖZLER: Dumanlı göz makyajı için dörtlü fardan yardım alın. Keskin siyah rengi üst göz kapağına ve gözün altına metalik griyi ise üzerine ikinci bir kat olarak geçin. Işıltı katmak için neredeyse bir damla kadar az bir beyaz farı ise kaslarınızın altına sürün. Gözün iç köşesine altın rengi fan uygulayın. Bu far paletinde yer alan renklerin daha ışıltılı ve canlı olmasını istiyorsanız bir damla suyla far fırçanızı ıslatıp Öyle uygulayın. Son olarak, göz kalemiyle alt ve üst kirpik diplerini belirgin hale getirin ve bol bol maskara sürün.
YANAKLAR: Gül rengindeki allık, dumanlı göz makyajınızda kullandığınız altın rengini dengeye getirir. Allığın renginin daha hafif görünmesi için fırça yardımıyla sürün. Eğer tercihiniz keskin bir renk oluşturmaksa, o zaman allığı elmacık kemiklerinize ve çeneye parmak uçlarınızla uygulayın.
DUDAKLAR: Bu tarz bir makyajda şeffaf parlatıcının dudaklarınıza yumuşaklık katacağını unutmayın.


UZMANINDAN ÖNERİLER
Kaşlarınızı unutmayın. Kusursuz bir sekil böyle bir makyajda çok önemlidir. Bu nedenle kaş fırçasından yardım alın ve kaş farı ile kaşlarınızda ki boşlukları doldurun. Göz makyajına başlamadan önce ideal dumanlı göz makyajı için kaş altından üst kirpik dibine kadar her alanı pudralayın. Büyük ve sık olmayan bir kıllı fırça ile de fazlalıkları alın.
KULLANILAN ÜRÜNLER;

Ten makyajı:
• Cildi güzelleştirmek İçin: Le Fluîde Hydramax Plus Active.
• Baz olarak: Le Blanc de Chanel.
• Fondöten: Mat Lumiere Pelale N°42
• Pudra: 2008 makyaj koleksiyonundan Almond N°70
• Yanaklarda kontrast için: 2008 makyaj koleksiyonundan Rose Dust N°54
• Gözlerde kontrast için: 2008 makyaj koleksiyonundan Gold Fever ve Facettes d'Or.
Gözler için:
• 2008 makyaj koleksiyonundan Les 4 Ombres Smoclcy Eyes N°93 ve Reflets D'Ombre NC94 dörtlü far.
• 2008 makyaj koleksiyonundan Eye Liner La ligne de Chanel Noir Lome N°10 eye-lîner.
• Mascara Exceptionnel de Chanel Smocky Noir N°10 maskara.
• Crayon Khöl Noir N°61 göz kalemi.
• Kaslar için Le Sourcils de Chanel Brun N°20.
Dudak İçin:
• 2008 makyaj koleksiyonundan Levres Scintillantes Gold Light N°l 18 dudak parlatıcısı.


Kedi kadın
Uzman: Gaelle Morch
Gezegen: CHRISTIAN DIOR
Amaç: Seksi bir görünüm için bakır renkli dumanlı gezler.

NASIL UYGULANIR?
BAZ: Sprey formundaki Airfiash bazı, yüze 20 cm. uzağından sıkın. Fazlalıkları parmak uçlarınızla veya Fırça ile alın. Özellikte kaşlarınıza, ağzınıza ve kirpiklerinize gelen bolümü pamuklu makyaj temizleyicisi ile silin. Baz oluşturma işlemini özellikle gözaltlarınıza ve cilt lekelerine concealer, yani kapatıcı uygulayarak tamamlayın.
GÖZLER: Koyu, açık ve yanardöner tondaki üç farla, kahverengi ağırlıklı dumanlı göz makyajı yapmak mümkün. En koyu rengi gözün dış ucuna sürün. Ardından siyan göz kalemini alt ve üst kirpik diplerine çekin. Ve makyajı belirgin kılın. En son aşamada ise bol bol siyah maskara kullanın.
YANAKLAR: Işıltı içeren allığı elmacık kemiklerinden kaşlarınıza doğru yarı dairesel hareketlerle uygulayın.
DUDAKLAR: Çikolata renginde parlatıcı sürün ama dudak kalemi kullanmayın.


UZMANINDAN ÖNERİLER
Dumanlı göz makyajında başarılı olmak istiyorsanız farı göz çevresine ve altına eşit miktarda yedirmeyi ihmal etmeyin. Maskara kullanırken çekingen davranmayın. Çünkü bu tarz makyajda yoğum kullanılan maskara göz makyajının görüntüsünü bozmaz aksine çekiciliğini arttırır.

KULLANILAN ÜRÜNLER:
• Diorskin Forever Fluid Foundation Light Beige fondöten
• Diorblush Pink Copper allık.
• Powder Eyebrow Pencils Bhck kaş kölemi
• Eyeshadows 5 Couleurs Iridescent Leather beşli far paleti
• Khol Pencil Black göz kalemi.
• Mascara Diorshow Iconic Black Maskara
• Rouge Dior Creme de Gloss Delicious Plum ruj.


Matrix
Uzman: Thiboult Vobre
Gezegen: CLARINS
Amaç: Cyber kızların çekiciliği için kusursuz bir cilt ve kadife gibi gözler.

NASIL UYGULANIR?
BAZ: Baz olarak Instant Smooth Perfecting Touch'la cildinizi makyaja hazırlayın. Ardından mat bir sonuç elde etmek için pudralı fondöteni, büyük bir fırça yardımıyla cildinize yedirin.
GÖZLER: Kaşlara kadar gelen mürdüm rengi boz far, siyahla beraber güzel bir uyum sağlar Bunu yaparken de abartıya kaçmamak gerekiyor. Siyahı sadece gözün dış köşesine doğru sürdüğünüzde ise modern bir görüntü yaratabilirsiniz. Bütün bu görüntüyü tamamlamak içinse mürdüm maskara ve siyah göz kaleminden yardım alabilirsiniz. Kaşları eğer kaş kalemi ile belirginleştirirseniz bakışlarınızın cazibesini arttırmanız mümkün.
YANAKLAR: Gözlerin ve dudakların keskinliğini vurgulamak için allık kullanmayın.
DUDAKLAR: İnce ve kaliteli bir ruj fırçasıyla derin bordo/kırmızı renklerdeki ruju dudağınıza sürün ve asla dudak kalemi kullanmayın.



Gökyüzü kaptanı
Uzman: Roberto Siguero
Gezegen: LANCÖME
Amaç: 40'lı yılların kibar ve şık kadınları için indo-chic renkler.

NASIL UYGULANIR?
BAZ: Doğallıktan uzaklaşmamak için elmacık kemiklerinin ve T bölgesinin üzerine az miktarda fondöten; gözaltlarına, parlayan burun kenarlarına ve lekelere kapatıcı kullanın Ardından büyük bir fırça ile fazlalığı alın.
GÖZLER: Siyah göz kalemini alt ve üst kirpik diplerinin sadece dış ucuna çekin. Göz kapağının iç kısmına koyu kahverengi farı, dışa bakan kısmına ise kırmızı farı sürün. İkisini doğal bir şekilde fırça yardımıyla birbirine yedirin ve bol maskara uygulayın. Eğer akşam için bu tarz bir makyaj yapıyorsanız takma kirpiklerden yardım alın ve kaşlarınızı da kullandığınız farla hafifçe boyayın ki, yaptığınız makyajla bütünlük sağlasın.
YANAKLAR: Gözlerinizle uyum sağlaması için altın ve sıcak kırmızı tonlarındaki allığı tercih edin.
DUDAKLAR: Ten renginde parlatıcıyı tercih edin. Çünkü bu tarz bir makyajda dikkati sadece gözler çekmeli. Dudaklar ise ikinci planda olmalı.


KULLANILAN ÜRÜNLER:
Ten makyajı:
• Aquafusion fluide, Hydrazen Yeux et Primordiale Levres cilt bakım kremleri.
• Color ideal 05 fondöten.
• Flash retouche 03 kapatıcı.
• Poudre Majeur Excellence 01 pudra.
• Starbronzer 04 allık.
Gözler için:
• 2008 Sonbahar makyajı olan onyx Splendor'don Crayon Khöl Kajal by Nature 01 Deep Black Karola et 02 Gold Rupali göz kalemleri.
• Onyx Splendor'dan Fards â Poupieres du lotus Splendor 01 Worm Kevaet et 02 Brcwn Nalini farlar.
• Önyx Splendor'dan Mascara Hypnöse Onyx Noir maskara
• Onyx Splendor'dan Poudre Teini Sunny Monorama pudra.
Dudak için:
• Onyx Splendor'dan Color Fever 141 Copper Mysore ruj.
• Onyx Splendor'dao Juicy Tubes by Nature 05 Ginger dudak parlatıcısı.



Beşinci element
Uzman: Nicolas Degennes
Gezegen: GIVENCHY
Amaç: Siber punklardan esinlenen, bol siyahın kullanıldığı dramatik bir görünüş.

NASIL UYGULANIR?
BAZ: İnce bir dokunuş için primer'ı ışıltıyı ve fondöteni karıştırıp uygulayın.
GÖZLER: Siyahın en az yedi farklı tonunu kullanarak bu makyajı uygulayabileceğinizi unutmayın. Işıltılı siyah, inci siyahı, kömür siyahı, pul siyahı, vb... Birbiri ardına süreceğiniz bu siyahlar, iyice yedirilip fırça yardımıyla karıştırılınca muhteşem bir görüntü ortaya koyuyor. Bu arada bu siyahın farklı tonlarını kaş kemiğine kadar yaymanız gerektiğini unutmayın ve en keskin tonları dışarıdan içeriye doğru sürmeyi ihmal etmeyin.
YANAKLAR: Krem yapıdaki pembe allığı elmacık kemiklerinin üzerine dairesel hareketlerle sürün Buradaki ilham kaynağınızın siber geyşalar olduğunu unutmayın.
DUDAKLAR: Doğal bırakın. Dudaklarınızın sanki bir oyuncak bebeğin dudakları gibi parlaması için kırmızı tonlarındaki transparan parlatıcılardan yardım alın.


UZMANINDAN ÖNERİLER:
Özen gösterin ve zaman harcayın.

KULLANILAN ÜRÜNLER:
• Actimine Beige fondöten.
• Sublimine 109.
• Magic Khol. Dandy Blue 14 göz kölemi
• Prisme Agoin Preciouı Shimmer pudra.
• Capitve Eyes / Black mascara.
• Pop Gloss Chrystal 442 dudak parlatıcısı.
• Eyebrow Shoow N 2 kaş kalemi
• Prisme libre allık

Şık ve Şip-Şak Makyaj

Yeni sezonda önümüze sunulan tonlarca ürün var. Kafanız karışmasın, aslında iyi görünmek için yeni ürüne ihtiyacınız yok. İşte basit ama pratik ve trendi öneriler...

Sonbaharın kapıyı çaldığı bugünlerde, siz de bir değişim içerisine girmek istiyor olabilirsiniz, iyi bir haberimiz var; gardırobunuzu modaya göre düzenlemek zorunda olsanız bile, makyaj çantanız şimdiden hazır sayılır. Hazırda bulunan malzemelerinizle (yazlık pudranız ve en sevdiğiniz dudak parlatıcınız gibi) seksi ve sezona uygun bir görünüme kavuşabilirsiniz. Bunu, ürünlerinizi biraz daha farklı kullanarak (örneğin bronzlaştırıcı bir pudrayı allık olarak da uygulayabilirsiniz) ve makyaj uzmanlarının önerilerine kulak vererek başarabilirsiniz. Sizi, göz alıcı bir görünüme kavuşturmak İçin çalışan makyaj uzmanlarının ipuçlarını bu yazımızda bulabilirsiniz.

Seksi dudaklar

Eskiyi yeniden yorumlayın! Birçok yeni ruj almak yerine, eski renklerinizle eğlenceli bir sonbahar kış kataloğu yaratabilirsiniz. Kahverengi ve pembe tonlarını karıştırarak gül kurusu rengini, kırmızı ve lila ile patlıcan morunu ve mercan ile kırmızıyı bir araya getirerek fuşya tonlarını elde edebilirsiniz.

Öneri: Katı pudrayı, sürdüğünüz her kat ruj tabakasının üzerine uygulayarak, rengin daha fazla belirginleşmesini sağlayabilir.

Kırmızı rujunuzu canlandırın. İki kat rujunuzun arasına pudra uygulayarak kırmızının tonunu daha iyi vurgulayabilirsiniz. MAC'in makyaj uzmanı Chantel Miller, pudranın, rujun içindeki yağı emerek, sezonun favorisi olan mat ve yoğun bir renk bırakacağını belirtiyor (Maybelline Dream Matte Powder, pudra, 19.90 YTL).

Dudak kenarlarınızı bir kaş kalemi ile çizin. Neutrogena markasının uzman ekibinden Matin, koyu rujunuzun kenarlardan taşmasını önlemek için, ten rengi bir kaş kaleminin uygun olduğunu söylüyor. Matin, ürünün yapışkan formülünün, bulaşmayı önleyecek nitelikte olduğunu da ekliyor. (Sephora, Eyebrow Pencil, kaş kalemi, 11.50 YTL).

Dudaklarınıza hafifçe fondöten sürün. Ten rengi ve modern dudaklar, bu sezonun zengin tonlarını dengeliyor. Bu görünüme sahip olmak için aslında ruja bile gerek yok. Dior'un uluslararası makyaj danışmanı Shane Paish; bir süngeri fondötene batırdıktan sonra dudaklarınıza bastırmanızı ve kuruması için birkaç saniye beklemenizi öneriyor. Daha canlı bir hava kalmak için, bir miktar renksiz dudak parlatıcısını da üzerine uygulamanızda fayda var.

Taze ve pürüzsüz ten

Makyaj altı bazını vücudunuza uygulayın. Dekolte kıyafetler bu sonbahar da moda. O nedenle bacaklar ve kollar yine göz önünde olacak gibi görünüyor. Profesyoneller de, vücutta aydınlık etkiyi yaratmak için makyaj altı baz kullanıyorlar. Miller bazların ışığı yayma özellikleri ile ten rengini eşitlediklerini belirtiyor. O nedenle ilgi çekmesini istediğiniz her bölgeye bu ürünleri uygulayabilirsiniz.

Kiraz renkli dudak parlatıcısı ile cildinizi renklendirin. Shiseido'nun makyaj uzmanı Dick Page, doğal görünümü vurgulamak için, parlak kırmızı dudak parlatıcısını veya balsamı elmacık kemiklerinize uygulamanızı öneriyor. İstediğiniz pembeliği elde edebilmek için kırmızının tonu ile oynayabileceğinizi de ekliyor. (Maybelline, Shinylicious Fruity Gloss in Shine Cherry, dudak parlatıcısı, 10.99 YTL)

Bronzlaştırıcı pudrayı allık niyetine kullanın. Podyum mankenleri gibi keskin hatlı yanaklara sahip olmak için. Bronzlaştırıcı bir pudrayı yanak boşluklarınıza uygulayın. Paish, bu işlemin gölge ve derinlik yaratarak, elmacık kemiklerinizi daha belirgin bir hale getireceğini belirtiyor. Ayrıca yazdan kalma daha koyu renkli pudralardan da faydalanabilirsiniz.

Çarpıcı gözler

Allığınızı maksimum derecede uygulayın.
Krem formüllü bir allığı yarım ay şeklinde kaş altınıza ve elmacık kemiklerinizin üst kısmına sürün. Bu işlem ilgiyi gözlerinize çekerek cildinize hafif bir parıltı kazandıracağını belirtiyor.

Kaş altına dudak parlatıcısı kullanın.
Bu fikir anlamsız gibi görünse de, yumuşak ve pembe simli bir dudak parlatıcısını kaş altına uygulamak, gözleri büyük gösteriyor. Yapışkan formüllü bir parlatıcı kullanırsanız, kirpikleriniz göz kapaklarınıza yapışmaz.

Birbiriyle çelişen far renkleri tercih edin.
Mor gibi parlak ve yoğun bir rengi, göz kapaklarınızın üzerine uygulayın. Ardından yumuşak yeşil bir ton ile gözlerinizin altına çizgi çekin. Uyumlarına hayran olacaksınız.

Kirpiklerinize toz pigment etkisini hissedin.
Kirpik fırçası yardımıyla kirpiklerinize maskara yerine toz pigment uygulayın. Pigmentin içindeki simler, ışığı yansıtıp gözlerinizde hafif bir parlaklık yaratacaktır. Tek kat yeterlidir, fazlası gözünüze kaçabilir ya da göz altlarına düşebilir.

Mevsimsiz Güzellik Sırları

Bazı ipuçları o kadar iyi ki, yılın her anında işe yarayabiliyorlar.

- Kaşları belirginleştirin: Kaşlarınızın şeklini ortaya çıkarmak için maskara kullanın.

- Göz altınızdaki koyu gölgeleri kapatın: Göz altındaki morluklardan kurtulmak için alt göz kapağınızın çizgisine ince bir hat boz kahverengi göz farı sürün. Eğer göz altı kapatıcısı kullanmak istemiyorsanız en iyi yol budur.

- Dudaklarınızı şişirin: Dudaklarınızın ortasına uygulayacağınız sedefli simli bir göz farı uygulayın. Simler ışığı yansıtarak, dudaklarınızın ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

- Işıltınızı kazanın: Cildinizi canlandırmak için, yüzünüze uyguladığınız günlük losyonun içine bir miktar metalik göz farı katmayı deneyebilirsiniz.