BİR DÜNYADIR KADINLAR; GÖZLERİYLE GÜLEN, KALPLERİYLE KONUŞAN, BAKIŞLARIYLA BÜYÜLEYEN...KADINLARIN BU GİZEMLİ DÜNYASINI KEŞFETMEYE VE KENDİNİZİ DAHA İYİ ANLAMAYA NE DERSİNİZ???HER ŞEY SİZİN İÇİN...

28 Temmuz 2008 Pazartesi

Bikini egzersizi ile plajın yıldızı siz olun

Tatile giderken mayonuzu ve kitabınızı yanınıza alın ama pareonuzu evde bırakabilirsiniz. Çünkü bikini egzersizi ile bu tatilde fazlalıkları örtmek zorunda kalmayacaksınız.

1 - KALDIRIN VE SIKIŞTIRIN

Bacak ve omuz kaslarını çalıştırıyor

Nasıl yapılıyor? Ayakta dik durun ve bacaklarınızı omuz hizasında açın. Sağlık topunu ellerinizin arasına alıp, göğsünüzün önünde tutun (1-a). Ardından yanlara doğru düzgün bir şekilde zıplayın ve bacaklarınızı açın, topu ise başınızın üzerine kaldırın. Ardından başlangıç pozisyo-nuna dönün ve hareketi tekrarlayın (1-b).

2 - ZIPLARKEN ÇEKİN

Bacak, kalça ve sırt kaslarıyla pazuları çalıştırıyor

Nasıl yapılıyor? Göğüs hızasında bulunan sert bir objeye direnç bandını bağlayın. Bandı sonuna kadar gerin. Geri geri giderken, kollarınız karşıya bakacak şekilde tuttuğunuz bandı gerilene kadar elinizden bırakmayın. Hareketi uygularken, dizlerinizi biraz kırın ve omuzlarınızı aşağıya indirerek çömelin (2-a). Yerden 7-15 cm zıplarken, bandı bırakmadan ellerinizi geriye, kendinizi öne çekin (2 - b). Ardından kollarınızı yavaşça düzeltin ve dizlerinizi de bükerek başlangıç pozisyonuna dönün. Egzersizi tekrar uygulayın.

3 - AĞIRLIK KALDIRIN

Sırtı, kalçayı ve pazuları çalıştırıyor

Nasıl yapılıyor? İki elinizde ağırlıkları tutarak bacaklarınızı omuz hizasında açın. Kollarınızı dirseklerinizden kırmış bir şekilde yukarıda tutun. Bu sırada parmaklarınız karşı yöne bakmalı. Şimdi ağırlıkları, omuz hizasına gelecek şekilde kaldırın (3 - a). Ardından kollarınız bir önceki yarı kıvrık pozisyonda dururken, bacaklarınızı düz bir şekilde tutarak kalçanızdan alacağınız destekle eğilin ve yere paralel bir duruma geçin (3 - b). Egzersizi tekrarlayın.

4 - TOP ÜZERİNDEN BANT ÇEKME

Bacak ve sırt kaslarıyla pazuları çalıştırıyor

Nasıl yapılıyor? Bir top alın ve bunu duvardan bir bacak uzaklığındaki bir noktada sabitleyin. Ardından topun üzerine oturarak yüzünüzü duvara doğru dönün. Sol ayağınızı duvara yaslayın, sağ dizinizi kırın ve dengenizi sağlayın. Bandı ayağınızın altına koyun. Ellerinize kavradığınız bandı kendinize doğru gerin (4). Daha sonra sırtınızı düzleştirin ve ellerinizi vücudunuzun yanına doğru çekin. Yavaşça başlangıç pozisyonuna dönün ve eğzersizi tekrar uygulayın. Her bir sette ve üçüncü setin ortasında bacağınızı değiştirin.

5 - SERBESTÇE DÜŞÜN

Kalça, sırt ve omuz kaslarını çalıştırıyor

Nasıl yapılıyor? -

Yere yüzükoyun uzanın ve bacaklarınızı V şeklinde açın. Zeminde bir kaleci gibi durarak dirseklerinizi düzgün bir şekilde kırın ve yerde kollarınızla 90 derecelik bir açı oluşturun (5). Şimdi düzgün bir şekilde tuttuğunuz bacaklarınızı ve dirseğinizden kıvrık durumda olan kollarınızı aynı anda yavaşça kaldırın. Bu sırada başınızla sabit bir noktaya bakarken omurganızın düz bir şekilde olmasına da özen gösterin. Yavaş yavaş başlangıç pozisyonuna dönün ve hareketi tekrarlayın.

6 - AÇILI ŞINAV ÇEKİN

Göğüs, kol ve omuz kaslarını çalıştırıyor

Nasıl yapılıyor?

Elleriniz ve dizleriniz yerde olacak şekilde şınav pozisyonu alın. Bu sırada ellerinizi omuzlarınızdan biraz uzakta tutun. Vücudunuzu da düz ve gergin bir şekilde tutarak dizlerinizin üzerinde yükselin (6). Ardından sol kolunuzu dirseğinizden büktükten sonra, elinizden destek alıp göğsünüzü aşağıya doğru indirin, kolunuzu düzelterek başlangıç pozisyonunu alın ve hareketi bu kez sağ tarafınıza doğru tekrarlayın. Hareketi iki yönünüzle de tekrar edin.

7 - DAĞA TIRMANIR GİBİ
Göğüs, kol omuz ve karın kaslarını çalıştırıyor

Nasıl yapılıyor?

Pilates topunu sabit duracak şekilde bir köşeye yerleştirin. Topun ön tarafından 90 veya 120 cm uzağa ilerleyin. Sol ayağınızı topun üzerinde dinlendirirken, sağ dizinizi kolunuza doğru çekin (7). Dengenizi bulduktan sonra, ayağınızı değiştirin, yani sağ ayağınız topun üzerindeyken sol dizinizi kırın. Egzersizi diğer ayağınızla da tekrarlayın.

25 Temmuz 2008 Cuma

Uzmanından saç bakım önerileri

Saçları Güneşten Korumanın Yolları

Sıcaklar başladı ve bu sıcaklarda doğal olarak havuza ya da denize girerek serinlemeye çalışıyoruz.

Sıcaklar başladı ve bu sıcaklarda doğal olarak havuza ya da denize girerek serinlemeye çalışıyoruz. Deniz, klor, güneş saçımızı neden olumsuz yönde nasıl etkiliyor. Bu olumsuzluklardan nasıl korunabiliriz

Güneş tarafından yayılan UV ışınları, saç boyasındaki pigmentleri etkiliyor ve renklerinin zamanla solmasına neden oluyor. İşte bu nedenle koyu renk saçlar güneşin etkisiyle kızıllaşırken, sarı renk saçlar iyice açılırlar. Saçların rengini boyandığı ilk günkü gibi korumak için yapılacak ilk işlem, kuaförünüze de danışarak kaliteli bir saç boyası kullanmasını sağlamak.

Tabii, saç açma tekniğinin de çok önemi var. Saçları bir seferde birk aç tondan fazla açmak bu açıdan riskli olabilir. Saçlar çok dikkatli bir şekilde kademe kademe açılmalı.

Eğer saçlarınız ateş kırmızı, fındık kabuğu, mavi siyah ya da patlıcan moru gibi iddialı bir renkteyse 10 günde bir şampuan boya kullanarak renginizi koruyabilirsiniz. Böylece kuaför seansları arasında da saç renginiz tam istediğiniz tonda kalabilir.

Salonumuzda daha sağlıklı saçlar için misafirlerimize yapmış olduğumuz önerileri sizlerlede paylaşmak istedik

1. Sarışınlar için en büyük sorunlardan biri havuza girdikten sonra saçlarının ‘yeşilleşmesi’. Bunun için saçları klordan koruyan ürünler kullanabilirsiniz.

2. Eğer saçlarınız çok kuruysa sadece saç kremiyle yetinmeyip, saçlarınızı nemlendirmek için özel nemlendirici saç maskelerinden faydalanın.

3. Saçları iyice durulamak çok önemli; hiçbir şampuan ya da krem kalıntısı kalmayacak şekilde tamamen durulamaya özen gösterin.

4. Saçlarınızı her gün kaliteli kıl bir fırçayla tarayarak doğal bir şekilde parlamalarını sağlayabilirsiniz.

5. Eğer açık havada çok zaman geçiriyorsanız ya da tatile gidecekseniz saçlarınızı istediğinizden birkaç ton daha koyuya boyatın. Güneşin etkisiyle istediğiniz tona daha doğal bir biçimde açılacaktır.

6. Eğer çok ince telli saçlara sahipseniz güneşten koruyan ve yağ şeklinde olan ürünleri kullanabilirsiniz.

7. Güneşten ve dış etkenlerden korunmanın en iyi yollarından biri de tabii ki saçlarınızı şapka ya da eşarpla korumak.

8. Elektriklenen ve kuruyan saçlarınızla başa çıkmak için saça sürülen ve durulanmayan bakım kremleri oldukça etkili.

Sıcakların Cildimize Etkisi

Deri, terleme yoluyla vücut ısısını dengeliyor, bu arada cildimiz aşırı sıcak ve nemden etkileniyor.

Sevgili güneş her türlü güce sahip; tüm canlılara sağlık ve enerji veriyor. Ama bu aralarda dünyayı fazlasıyla ısıtıyor, yoğun nemli bir hava da ona eşlik ettiğinde hava sıcaklığını bedenimizin birkaç derece fazlasıyla hissetmesine yol açıyor. Deri, terleme yoluyla vücut ısısını dengeliyor ama bu arada cildimiz aşırı sıcak ve nemden önemli ölçüde etkileniyor:

• Aşırı ısı nedeniyle gözenekler açılıyor,
• Açılan gözenekler en ufak tozlardan bile etkilenerek tıkanabiliyor,
• Kuru ciltler nem kaybederek daha da kuruyor,
• Yağlı cilt yüzeyi de nem kaybediyor ve kuruyor, ama sıcak havaya tepki göstererek daha çok yağlanıyor,
• Yağlı ciltte salgılar artıyor, kuruyan yüzey nedeniyle tıkanmış gözeneklerde akneler oluşuyor,

Bu yıl sıcaklara yüksek nem oranı da eklenince yaz organizmamızı ve cildimizi zorlamaya başladı. Aşırı sıcaklar organizmayı çok yoruyor. Bu nedenle fazla enerji sarf etmekten kaçınmalı, hafif giyinip, hafif beslenmeli, terleyerek kaybedilen mineralleri bol sıvı içerek karşılamalı, yoğurt ve ayran gibi dengeleyici ve serinletici sıvılar alınmalı, alerjilere karşı hazırlıklı olmalı ve serinlemek adına klimalara ve vantilatörlere fazla rağbet edilmemelidir.

Yaz mevsimini sağlıklı geçirmek için bildiğiniz basit önlemler genellikle yeterli olur:

• Güneşli günlerde giysilerinizde açık renkleri ve özellikle de ışığı yansıtarak sizi aşırı sıcaklıktan koruyan beyaz rengi tercih edin.

• Yaz sıcaklarında terleten ve nemli ortamlara yol açarak mantarlara ideal zemin hazırlayan sentetik giysilerden kaçının; pamuklu çamaşırlar kullanın ve çamaşırlarınızı hergün değiştirin.

• Klimalar ve vantilatörleri sıcaklarda çok severiz. Ancak klima ile soğutulmuş kapalı mekanlardan dışarıya, aniden sıcağa çıkmak da organizmada şok etkisi yaratır. Ayrıca klima ve vantilatöre maruz kalmak göz alerjisi, adale tutulması ve baş ağrısına da yol açabilir.

• Göz alerjisinin bir başka nedeni de keskin güneş ışıklarıdır. Bu nedenle güneş altında iken şapka ve güneş gözlüğü kullanılmalıdır.

• Güneş alerjisine karşı önlem alın ve tatile çıkmadan önce kısa güneş banyolarıyla veya solaryuma girerek teninizi güneşe hazırlayın. Daha önce güneş alerjisi yaşadınızsa tatile çıkmadan önce mutlaka bir dermatologla görüşün.

• Yüzme havuzları yerine denizi tercih edin. Eğer kenttte yazın keyfi çıkarılmak isteniyorsa, kalabalık havuzlarda mantar ve mikrop kapma riski yüksek olacağından özellikle kadınların kalabalık havuzlardan kaçınmalarında yarar var.

• Sabah kahvaltınızı kuvvetli alın, öğlen yemeğinde ise bol vitamin içeren salatalar yiyin; özellikle havuç kürü yaparsanız tatilde güzel bir bronzluk kazanırsınız.

• Mümkün olduğunca öğlen saatlerinde dışarda olmayın, özellikle kentlerde asfalt yollarda, binaların arasında hava sıcaklığı daha da artar.
• Bol sıvı alın... Korunun... Havadaki nem miktarı arttıkça nefes almakta zorlanacağınızı da unutmayın. Sağlık sorunlarınızı geçiştirmeyin, özellikle tatil öncesi mutlaka doktorunuza danışarak önlem alın.


Su ve cildimiz...

Aşırı nemli sıcak havalar kuru ciltleri daha da kurutuyor, yağlı ciltlerin salgılarını arttırıyor, bu arada terleme nedeniyle de cilt yüzeyi kuruyup açılan gözenekleri tıkayarak sorunlara yol açıyor. Aslında cilt bakımını hava durumuna göre yapmanızda yarar var.

İstediğiniz kadar su içerek organizmayı sulayabilirsiniz; cilt ise içtiğiniz sudan en son yararlanan organımız olur her zaman. Sudan kendine düşen payı alamadığı zaman da tüm güzelliğini, parlaklığını, esnekliğini ve canlılığını yitirir. Çünkü su ile birlikte mineral kaybına uğramış bir cilt ne kendini gerektiği gibi koruyabiliyor, ne de beslenebiliyor. Bu yüzden nemlendiriciler cilt bakımında önemli yer tutuyorlar.

Cilt, nemden rahatsızlanır ama nem ister...

Yaz aylarında nemli sıcak havalarda her cildin türüne göre ürün seçimi her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. Zira her cildin nemli hava ve güneşe tepkisi ve savunması farklıdır.

Günlük hayatta:

• Yoğun nem yüklü havaları cildimiz hiç sevmez! Çünkü terle birlikte mineraller de kaybediliyor, bu da cilt dokularında zayıflamaya neden oluyor.

• Cilt aşırı nemli havada gevşer, bu arada doğal fonksiyonları ve savunma sistemi de zayıflar. Serbest radikallere gün doğar...

• Bu aylarda ağır bakım ürünleriyle cildi zorlamamak gerekir. Cilt bakım ürünlerinizi rafa kaldırın, ancak ciddi koruma tedbirlerini elden bırakmayın...

• Cildi rahatlatmak için bol bol su çarpın yüzünüze, ama her fırsatta...

• Yağlı ciltlerde günlük temizlik için jel temizleyiciler kullanılmalı.

• Kuru ciltler yumuşak temizleyicileri tercih edilmeli.

• Bütün cilt türlerinde yaz boyunca NEMLENDİRME ÇOK ÖNEMLİDİR. En önemli bakım ürünü nemlendiricilerdir.

• Günümüzün akıllı nemlendiricileri sadece hücrelere nem taşımakla yetinmiyorlar. Hücrelerin sünger gibi nemi çekip doymalarını sağlıyorlar, üstelik taşıdıkların suyun kaybolmasına da engel oluyorlar.

• Yağlı ciltlerde yumuşak arındırma işlemleriyle nemini kaybedip kuruyarak gözenekleri tıkayan ölü hücreler arındırılmalı (peeling yapılmalı) ki, cilt nefes alsın ve rahatlasın.

• Yaz bakımınız için güneşten koruma faktörlü nemlendiricileri seçin.

• Haftada birkaç kez (cilt türüne ve ihtiyacına göre) nem maskesi yapın.

• Mineral ve vitamin desteği vermek için yosun ve deniz mineralleri içeren maskeler uygulayın.

• Serinlik veren, sakinleştirici ve stres giderici günlük bakımlar yapın.

• Denize giriyorsanız, her suya girişten sonra yüz ve vücut için güneş ürünlerini asla ihmal etmeyin.

• Deniz suyu içeriğindeki mineraller nedeniyle cildi toparlayıp güçlendirir ama güneş altında kalmamak şartıyla. Sudan çıktığınız zaman mutlaka duş almalısınız.

• Güneş sonrası bakımlarını atlamayın.

Yaz geceleri için bir güzellik önerisi: Maske olarak kullandığınız ürünlerden cilt daha çok yararlanır. Nemlendiricinizi kalın bir tabaka halinde yüzünüze sürdükten sonra beş dakika üzerinden bir küp buz gezdirip cildinizi temizleyin. BU sayede cildiniz nemlenirken kırışıkları toparlanıp gerginleşecektir.

Sıcaklarda kalıcı makyaj nasıl yapılır?

Chanel'in dünyaca ünlü makyörü Dominique Papadopoulos, sıcakta yapılan makyajın en önemli sırrını açıkladı: Mutlaka doğal görünmeli!..

Püf noktası kulaklar...
Fondöteninizi uygularken biraz da kulaklarınıza sürmeyi unutmayın. Saçlarınızı toplar ya da kulağınızın arkasına atarsanız dengesizlik olabilir. Bunu engellemek gerekir.

Kalıcı bir göz makyajı için...
Gözler natürel olmalı. Vurgulamak ve kalıcı bir etki bırakmak için kahverengi, su geçirmez bir kalemi gözünüzün alt ve üst kapağının içine çekin. Göz köşelerinde kadifemsi bir gölge efekti yaratın. Suya dayanıklı siyah bir maskara kullanın.

Dudaklar ve tırnaklar...
Dudakları doğal muhafaza edin ve pastel bir ruj ya da açık renkli bir dudak parlatıcısıyla renklendirin.

Baz, yanaklar ve T bölgesi...
Yazın sıcağında makyajınızın kalıcı olması önemlidir. Fondötenin altına iyi bir nemlendirici kullanarak doğru bir baz oluşturmalısınız. Ten rengine uygun bir fondöten; yüzün ton dengesi sağlanması gereken, burun çevresi, yanaklar ve çeneye uygulanmalıdır. Hafif bir pudra da yüzün tamamına sürülmeli. Elmacık kemiklerine hafif parıltılı bir allık uygulayarak belli belirsiz bir ışıltı elde edebilirsiniz.

UNUTMAYIN!
Hem olabildiğince güzel ve sağlıklı hem de olduğunuz gibi doğal görünmek en önemlisi. Örneğin tırnaklarız doğal olmalı! T bölgesindeki parlamaları önlemek için çantanızda matlaştırıcı ve makyajı sabit tutmak için fondöten bulundurmakta fayda var.

Kirpikleriniz sıcaklarda akmasın

Sıcak havalarla birlikte nemin artması ve deniz mevsiminde olmamız, göz makyajının hızlı bir şekilde bozulmasına neden olabiliyor.

Makyaj uzmanlarının tercihi Max Factor’ün yeni Masterpiece Waterproof maskarası, Masterpiece maskaranın tüm özelliklerinin yanı sıra, suya dayanıklı formülü ile deniz, kum, güneş gibi yazın karşılaştığınız zorlu durumlarda yardımınıza koşuyor.

Kendimizle ilgilenemediğimiz uzun saatler, yaptığımız yolculuklar, sıcak hava ve yağmur gibi günlük yaşamın zorlu şartları ve dış etkenlerden dolayı maskaralar göz çevresinde hoş görünmeyen izlere neden olabilir. Waterproof maskara, makyajınızdan emin olmaya ihtiyaç duyduğunuz anlar için ideal!

Mükemmel fırçasıyla en ince kirpiklere kadar ulaşın!
Max Factor Masterpiece Waterproof, fırça tasarımında yepyeni bir çığır açan özel dizayn “iFX” fırçasıyla, gözlerin iç ve dış köşelerindeki en ince ve kısa kirpikleri dahi ayırıyor, kökten uca tek tek boyaamak çerçeveliyor, belirginleştiriyor. Aynı zamanda kirpiklerde topaklaşma, dağılma, bulaşma gibi problemleri de ortadan kaldırıyor.

22 Temmuz 2008 Salı

2008 İlkbahar-Yaz Güzellik Trendleri

Yazın hepimizi kavuracak olan bunaltıcı sıcakları da düşününce bu günlerin kıymetini bilmek gerekir belki de.

O yüzden ilkbaharın ılık meltem rüzgarını hissetmenin ne kadar tatlı ve hoş bir duygu olduğu unutulmamalı. Bunca serinliğe, kapalı havaya rağmen bizim istediğimiz, içinize birazcık güneşin tatlı sıcaklığını kondurabilmek. Bu yüzden bu yılın ilkbahar-yaz trendlerine bir göz atmak istiyoruz sizinle birlikte.

Güzelliğine düşkün olmayan kadın var mıdır? Hangi kadın vardır ki aynanın karşısına geçip kendini şöyle bir süzmekten, yeni yeni makyaj malzemeleri alıp heyecanla kendini süslemekten alıkoysun? Minimal makyajdan hoşlananlar bile ufak tefek ayrıntıları gözden kaçırmayıp çarpıcı ve albenili görünmeyi sever. Modayı, trendleri takip etmeyebilirsiniz; ama şu küçük bilgileri aklınızın bir köşesinde bulundurursanız hiç de fena etmezsiniz.

2008 ilkbahar-yaz güzellik trendlerine şöyle buyrun lütfen:

Kıpkırmızı Dudaklar:





Kırmızının hiçbir dönem modası geçmez desek çok mu abartmış oluruz? Ünlüler, mankenler, modacılar da bizi yanıltmıyor ya! Çevremize şöyle bir baktığımızda kıyafetlerden aksesuarlara kadar her yerde rastlıyoruz bu renge. Dudakların ona bürünmesi, dikkatleri birden onu sürene çekmesi hiç şaşırtıcı değil bu yüzden. Victor&Rolf, John Galliano'nun Dior'u, Bottega Veneta, Chanel, Luella, Miu Miu, Derek Lam 2008 yaz kadınına bu rengi yakıştırıyor olacaklar ki çoğunun modelinin dudakları ateş kırmızısı.



Bronz Ten:



Modacılar bu yaz tenimize sıcak öpücükler konduruyorlar. Modellerine çoktan kondurmuşlar bile. Baksanıze Gucci, Calvin Klein, Armani, Stella McCartney'in 2008 yaz kadınlarına! Sanki kumsalda sıcak güneşin altında güneşlenmişler de canları sıkılmış, podyumlarda bir tur atayım demişler gibi. Şuna bir kez daha tanık oluyoruz ki; bronz ten sıcak, seksi ve kadınsı bir hava katıyor bize. Lütfen doğal olanından ama, solaryum yanığı değil!

Yaratıcı Saç Modelleri:



Artık saçların da bir değişiklik yaşamasının zamanı çoktan gelmişti. Sıradan at kuyruklarını, dağınık topuzları, ortadan ayrık saçları bir kenara atın, Rodarte, Luella, Anna Sui, Moschino, DSquared2 ve Giles'ın uçuk saç modellerine bir bakın deriz. Uygulanabilirliği ne kadar mümkündür bilemeyiz; ama şu var ki hepimize değişik saç modelleri konusunda kaynak olacağı kesin.

Dramatik Gözler:



Gözler alabildiğine dikkat çekici ve baştan çıkarıcı. Sanki biraz sonra göz pınarlarınız yaşlarla dolacakmış kadar da hüzünbaz. Bir Hollywood aktristinin uzaklara dalıp giden bakışlarının arkasındaki kırılgan ruh kadar asil, asil olduğu kadar da mağrur. Givenchy, Narciso Rodriguez, Roberto Cavalli, Prada, Yohji Yamamoto kadınlarının o şov dünyasına ait moda pistinde bile bu kadar mağrur görünmesini sağlayacak kadar dramatik bir bakış. Yeter ki çantanızın bir köşesinde siyah göz kalemi ve gri göz farı hazır bulunsun.

18 Temmuz 2008 Cuma

Güneş kremini ovalayarak sürmeyin!

İngiltere merkezli The Restoration of Appearance and Function Trust adlı derneğin yaptırdığı bir araştırmanın sonucu: Güneş kremini ovalayarak vücuda yaymak etkisini azaltıyor...

Araştırmada, kansere yol açan güneş ışınları ve bu ışınlara maruz bırakılan dokular incelendi. Buna göre, güneş kremini ovalayarak sürmenin yarardan çok zarar getirdiği, kremin koruma özelliğini azalttığı ortaya çıktı.
Araştırma grubunun başkanı Dr. Rachel Haywood, "Bir çok kişi, kremi vücuda yedirmeyi tercih ediyor. Bunun daha hoş göründüğü görüşündeler. Ancak bu şekilde kremin koruma özelliğini en az indiriyorsunuz" diye konuştu.
Araştırma ekibi, estetik ameliyatlardan artan derileri, laboratuvar ortamında suni güneş ışığına maruz bırakmış.
Bunun ardından, serbest radikaller diye anılan dokulara hasar veren partiküllerin seviyesi ölçülmüş. Erken yaşlanma ve kansere neden olan UVA'dan doğrudan etkileri gözlenmiş.
İşte, güneş kremi vücuda yedirildiğinde, genellikle kırışıklarda ya da ter bezlerinde birikiyor ve sıfır koruma sağlıyor.
Üstelik güneş kremi UVA'dan olmasa da cildin kızarmasına neden olan UVB'den koruma sağlıyor, bu durum cildinin yanmadığını gören insanları güneş altında daha fazla zaman geçirmeye itiyor.
Uzmanlar, güneş kreminin yeterli olmayabileceğini, güneşin en kızgın olduğu 11:00 ve 15:00 saatleri arasında mümkün olduğu ölçüde doğrudan güneşe maruz kalınmaması konusunda uyarıyor.
İngiltere'de her yıl cilt kanserinden iki binden fazla insan hayatını kaybediyor.

Kaynak: BBC

6 Temmuz 2008 Pazar

Kırışıklığa pratik çözüm

Gençlik ve güzellik denince kadınlar için akan sular durur. Evde yapabileceğiniz yüz egzersizleri kırışıklıkları sonsuzluğa yollayacak...

Bu yöntem ömürlük
Kremler, bitkisel çözümler, plastik cerrahi ve yardımcı yöntemleri bir kenara bırakıp Lourdes Julian Doplito Çabuk'a kulak verin! Çabuk, dördüncü çocuğunu doğurduktan sonra hem doğum sırasında aldığı kiloları vermek hem de yüzünü toparlamak amaçlı hareketler yapmaya başlıyor.

Dört yıldır yapıyor
Uzun yıllar Amerika’da yaşayan Lourdes, dört yıldan bu yana yüz yogasıyla botoksa gerek kalmadan Türkiye’nin her yerinden gelen kadınları güzelleştiriyor.

Farkı fark edeceksiniz
Dört seansta, (her seans ikişer saat) öğretilen yüz yogasının ücreti 450 YTL. Verdiğiniz bir defalık ücretle hareketleri ömür boyu yapma şansınız var. Yüz yogası için gelenlerin eski ve yeni yüzlerinin fotoğraflarını da çeken Lourdes işini büyük bir ciddiyetle yapıyor.

Egzersizleri ayna karşısında yapın!

Evde, işte kolaylıkla yapabileceğiniz yüz egzersizleri ile cerrahi yöntemlere başvurmadan, acı çekmeden kırışıklık ve sarkmaları önleyebilirsiniz. Yüz kusurlarınızı giderin. Yani kendi söküğünüzü kendiniz dikin!

Öncelikle elinize bir ayna alın ve bütün hareketleri ayna karşısında yapın. Yaptığınız hareket esnasında yüzünüzün başka bir yerinde çizgi oluşmamasına dikkat edin. Kaş yapayım derken göz çıkarmayın!

Balon egzersizi

Balonu ilk hafta bir elma kadar şişirin. İkinci hafta greyfurt kadar şişirebilirsiniz. Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız üçüncü hafta karpuz kadar şişirebilirsiniz. Balon hareketiyle hem yüz kaslarını çalıştırmış olacak hem de hücrelere oksijen taşıyacağınız için daha genç görüneceksiniz. En az üç defa tekrar edin. Hareket bittikten sonra bir dakika konuşmayın. Dudaklarınız silikonlanmış gibi olacak.

Kaş ortası çizgisi için

Sol elinizin orta parmağını kaşlarınızın ortasına hafifçe bastırın. Diğer elinizin orta parmağıyla aynı hizada alnınızın üst kısmına hafifçe bastırın. Sol elinizle kaş ortasından yukarı, diğer elinizle saç köküne yukarı doğru masaj yapın. İki elinizi kullanarak hareketi birkaç defa tekrar edin.

Düşük kaşlar için

Düşük kaşlar yüz ifadesini olumsuz etkiler. Mutsuz bir görüntü vermeye başlarsınız. Bunun için yapmanız gereken çok basit bir egzersiz var.

Ellerinizi kaşlarınızın üstüne koyun ve kaşları kırıştırmadan yukarı doğru tutun. Elleri sıkıca kaşlara yapıştırın. Ardından kaşlarınızı çatın. Bu hareketi en az üç defa tekrar edin.

Sizi kandırmışlar!

Kilo kontrolüyle ilgili bugüne kadar bildiklerinizi unutun ve artık gerçeklerle yüzleşmeye hazır olun...

Tüm dünyanın en büyük sağlık problemlerinin başında kilo fazlalığı, şişmanlık ve obezite geliyor. Herkes, yaşamının en azından bir bölümünü, kilo kontrolü ile uğraşarak geçiriyor. Kilo kontrolünde doğru sanılan yanlışlarla ilgili görüştüğümüz İç Hastalıklar Uzmanı Dr. Ayça Kaya doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi

YANLIŞ: Fazla kilolardan kalıcı olarak kurtulmak imkânsızdır

Fazla kilolarınızdan kalıcı olarak kurtulmak imkânsız değildir. Öncelikle yapılması gereken, şişmanlıkla birlikte görülen hastalıkların tedavisi ve bununla birlikte kişiye ömür boyu sürecek yeni bir davranış modelinin öğretilmesidir.

YANLIŞ: Kısa vadede fazla kiloların hepsinden kurtulmak mümkündür

Bir an önce zayıflamak isteyen insanlar, bazen sağlıklarını bozma pahasına akla hayale sığmayacak yöntemleri deneyerek, kısa vadede kilolarını vermek isterler. Doktor tavsiyesi olmadan kullanılan, tıbbi olamayan zayıflama takviyeleri veya çok düşük kalorili diyetler ile zayıflasalar bile, olağan yaşam değişimlerinde eski kilolarına ve belki daha fazlasına yeniden kavuşurlar. Doğrusu, bu konuya

daha ciddi eğilmektir. Fazla kilodan mustaripseniz, her şeyden önce şişmanlığa neden olan gizli metabolik hastalıklarınızın araştırılması gerekir. Bunun dışında metabolizma hızınız da ölçülmelidir.

YANLIŞ: Fazla kilolardan kurtulmak için ilk adres iyi bir diyetisyendir

Tedavi edilmesi gereken bir hastalık olan fazla kilo sorununu çözmek için doğru adres doktordur. Gerekli tetkikleri yapıp, tedavi yöntemine

karar verecek olan odur. Diyetisyen ancak bu tetkiklerden, tanının belirlenmesinden ve tedavi yöntemine karar verilmesinden

sonra doktorun verileri doğrultusunda öneriler getirebilir.

YANLIŞ: Çeşitli diyetlerle bölgesel incelme mümkündür

Herkesin genetik olarak yağ dokusunun fazla olduğu bir bölüm vardır. Kimisinde basenlerde, kimisinde göbek çevresinde, kimisinde kollarda olabilir. Direkt basen eritici veya kol inceltici bir diyet yoktur. Ancak sağlıklı beslenme ile birleştirilmiş bir egzersiz planı uygularsanız sorunlu bölgelerinizi nispeten daha iyi inceltmiş olursunuz.

YANLIŞ: Alkollü içecekler kesinlikle şişmanlatmaz

Alkol yeryüzündeki yağdan sonra en yüksek enerji içeren ikinci maddedir. Çok sevseniz bile tüketimine muhakkak sınırlama getirmeniz gerekir. Haftada 1-2 kadeh kırmızı şarapla yetinmek yeterli olacaktır.

YANLIŞ: Karbonhidratlar diyetten tamamen çıkarılmalıdır

İnsan vücudu ana enerji kaynağı olarak karbonhidratları kullanır. Zayıflayayım diyerek ekmeği, pilavı kesmek ve hiç tüketmemek, vücuda doğru enerjiyi vermemek anlamına gelir. Vücutta enerji elde edebilmek için kas ve karaciğerdeki glikojen depolarını kullanır yani sudan kilo verirsiniz, şişmanlığınızın nedeni olan yağ dokusu olduğu gibi yerinde kalır. Normal beslenmeye geçtiğinizde iki kat daha fazla kilo alırsınız.

YANLIŞ: Protein ağırlıklı yemek çok sağlıklı kilo kaybı sağlar

Protein ağırlıklı beslenmede vücut proteinleri sindirmek için çok fazla enerji harcar ve zayıflama olabilir. Ancak proteinlerle birlikte çok

fazla yağ da vücuda gireceği için, kan yağlarında yükselme ve koroner kalp hastalıkları ortaya çıkabilir; gut hastalığı gelişebilir. Ayrıca proteinler vücuttan atılmak için kemikten kalsiyum çeker ve bu da kemik erimesine neden olur. Bu durumda zayıflasanız bile geri kalan hayatınızı hasta bir insan olarak

YANLIŞ: Kilo vermeye yardımcı bitkisel ürünler güvenlidir

Her bitkisel ürün yararlı değildir. Vücudunuzun hangi takviyeye ihtiyacı olduğunu bilmeden alınan ürünler ile sağlık bakanlığının denetiminden geçmeyen ürünlerin zararı dokunabilir.

YANLIŞ: Sabahları içilen maydanoz suyu kısa sürede zayıflatır

Maydanozun idrar söktürücü etkisi vardır. İdrar kaybı nedeniyle insan kendini hafiflemiş hisseder; yoksa kilo kaybına ve yağ dokusuna hiç bir faydası yoktur.

YANLIŞ: Seks kalori yakar,dolayısıyla seks yaparak zayıflanabilir

Seks kalori harcatmaz, kasları gerer ama tek bir enerji bile harcamanız mümkün değildir.

YANLIŞ: Aç karnına yapılan spor daha çok kilo kaybettirir

Aç karnına asla spor yapmayın, en iyi zaman yemekten 1,5-2 saat sonrasıdır.

YANLIŞ: Sauna gibi sıcak ortamlarda terlemek zayıflatır

Sauna gibi sıcak ortamlarda terleyerek kaybedilen sanıldığının aksine yağ değil, sudur.

YANLIŞ: Fazla kilonun nedeni yerken aşırıya kaçmaktır

Fazla kilolu olmak çoğu insanın düşündüğünün aksine sadece aşırı yeme ile açıklanamayacak kadar karmaşık bir hastalıktır. Genetik yatkınlıkla beraber, birçok metabolik hastalık bu rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olur.

YANLIŞ: Sabahları aç karnına limonlu ılık su içmek zayıflatır

Limonun bağırsakları çalıştırıcı özelliği vardır, ancak limonlu suyun zayıflatıcı etkisi yoktur.

YANLIŞ: Kan şekeri düşünce muhakkak tatlı birşeyler yenmelidir

Kan şekeriniz düşüp, eliniz ayağınız titriyorsa, asla tatlı yemeyin, peynir ekmek daha iyi bir seçimdir. Tatlı yiyebilecekler sadece insülin kullanan şeker hastalarıdır.

YANLIŞ: Yemek yemek kesinlikle bir öfke terapisidir

Öfkelendiğinizde acısını buzdolabından çıkarmayın. Hemen kendinizi dışarı atın ve kedinize küçük bir şey satın alın. Bu, kendinizi daha değerli hissetmenizi sağlar ve daha mutlu olursunuz. Evden çıkmak istemiyorum illa bir şey yemem gerekiyor diyorsanız, 1 kâse kuru vişne öfke dindirmeye birebirdir. Üstelik yemesi zor bir besindir.

YANLIŞ: Meyve, yemekten 2 saat sonra yenmelidir

Eğer doymuyorsanız ikinci tabak yemek yemek yerine, 1 tane meyve yemek daha az enerji alımına yani daha az yemeye neden olur. O nedenle doymuyorsanız, ikinci tabak yemek yerine 1-2 tane meyve yemek daha iyi bir seçimdir.

YANLIŞ: Evde yapılan her tür hareket ve spor zayıflatır

Vücudun egzersiz ve sporla kilo vermesi için yağ yakma formuna geçmesi gereklidir. Bu da ancak, minimum 18 ile 20 dakika süren düzenli bir egzersizle başlar.

Temel besin maddelerini nasıl saklamalı?

Sağlıklı besine ulaşmak önce alışveriş, sonra depolama, saklama, sonra hazırlık, pişirme ve servis basamaklarını kapsar. Genelde dışarıda yemek yerken bu konularla ilgili daha fazla hassasiyet gösteririz, temiz ve güvendiğimiz yerlerde yemek yeriz ve evdeki mutfağın hep daha güvenli olduğunu düşünürüz. Eğer dikkatli olmazsanız ev mutfağınızda da bazı tehlikeler olabilir.

Rahatsızlığın teşhisini koymak güç

Özellikle hava ısınmaya başladığında depolama özelliklerine çok dikkat etmeniz gerekir. Çünkü hiç farkında olmadan özellikle evde çocuk ve yaşlı bireyler var ise tüm ailenin sağlığını tehlikeye atabilirsiniz. Besin kaynaklı hastalıkların teşhisini koymak oldukça güçtür. Yorgunluk, üşüme, hafif ateşlenme, baş dönmesi, baş ağrısı, mide bozukluğu, ishal hatta ölüm gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu şikâyetler bakterilerin üremesi sonucu ortaya çıkar.
Bakteriler yaşamak için besine, neme ve sıcaklığa ihtiyaç duyarlar. Proteinli ortamlarda ise oldukça güçlenirler. Bu sebeple, mutfaklar bakteri üremesi için en uygun ortamlardır. Bakterilerin üremeleri için besin, sıcaklık ve nem yeterlidir. Oda sıcaklığında 24 saat içinde sayıları trilyonlara ulaşabilir. 57 derecenin üzerinde ölürler. 10 derecenin altında üremeleri durur. Bu sebeple besini iyice pişirmek veya soğuk ortamda saklamak en doğrusudur. Dondurmak bakteriyi öldürmez, bu sebeple riskli bir besini dondurmamak gerekir.

Aşağıda bazı besin maddelerini nerede saklayabileceğinizin bir listesi var. Bu besinler mutfakta en sık kullanılan ve marketten hazır olarak alıp kolay ve hızlı yemek hazırlayabileceğiniz türde . Mümkün olduğunca bu malzemeleri taze satın alın ve farklı çeşitlerini de deneyin ( az yağlı, tuzlu, tuzsuz, kepekli gibi).

Mutfak rafınızda...
Baharatlar
Bitkisel yağ
Zeytin
Bulgur veya arpa
Fasulye (kuru veya konserve)
Hardal
Her türlü un (tam veya beyaz)
Kabartma tozu
Kahverengi şeker
Kepekli veya karışık tahıllı ekmek
Ketçap
Konserve ton veya somon balığı(suda)
Kuru meyve
Kuskus
Makarna
Makarna sosu
Yağsız süt tozu
Mısır unu
Pirinç (beyaz veya kahverengi)
Salata sosları
Salsa sosu
Sebze çorbası
Şeker
Sirke
Tam veya karışık kahvaltılık tahıllar
Tavuk veya et suyu tabletleri

Buzdolabınızda...
Dilimlenmiş ve tütsülenmiş etler
Elma
Limon suyu
Meyve konservesi
Parmesan peyniri
Patates
Peynir
Portakal
Sarımsak ezmesi
Soğan
Süt
Tortilla
Yoğurt
Yumurta

Derin dondurucunuzda...
Dondurulmuş balık
Dondurulmuş sebze
Dondurulmuş soğan (kesilmiş)
Meyve suyu konsantresi
Tavuk göğüs eti
Yağsız daha kıyma
Dondurulmuş balık
Dondurulmuş sebze
Dondurulmuş soğan (kesilmiş)
Dondurma

Aroma özü tam olarak ne demektir?
Aroma özü farklı yiyecek ve bitkilerden elde edilen konsantre aroma maddesidir. Bazıları meyveler, çekirdekler ya da yaprakların distile edilmesiyle elde edilir; anason, vanilya, nane ve badem özleri bu yolla yapılır. Çok konsantre halde olduklarından yalnızca birkaç damla kullanılmalıdır. Et, tavuk eti ve sebze özleri pişirme suları kaynatılıp konsantre edilerek hazırlanır.

Cilt ve saçlara acil bakım!

Güneş lekeleri, kırışıklık, güneş yanıkları, kırık, kuru ve donuk saçlar... Kavurucu sıcaklar, güneş, deniz ve havuz düzenli olarak bakım yapılmadığı takdirde cildin ve saçların yıpranmasına yol açabiliyor. Özellikle de saçların ve cildin kuruması en önemli sorunlardan biri. Ancak bu gibi sorunları ortadan kaldırmak, yıpranmış saç ve cildi tekrar eski haline dönüştürmek sanıldığı kadar zor da değil.
Burada sadece uzmanların önerilerine kulak vermeniz ve cildinize, saç tipinize uygun ürünleri düzenli olarak kullanmanız yeterli. Ancak tek bir ürünün mucizeler yaratacağına inanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü güzel bir cilt ve pırıl pırıl saçlara sahip olmak için ilk önce sağlıklı yaşamak ve sağlıklı beslenmek gerekiyor. Yani güzelliğe giden yol sigaradan, alkolden, uykusuzluktan, stresten ve fast food ağırlıklı beslenmekten değil, sağlıklı bir yaşam ve beslenme tarzından geçiyor. İşte uzmanların önerileri...

“Kaybedilen nem yerine konmalı”

Dr. Figen Akın (Dermatoloji Uzmanı / Anadolu Sağlık Merkezi)

Güneşten ve denizden cildi ve saçları nasıl koruyabiliriz?

Ultraviyole, yüzde 80 oranında cildin erken yaşlanmasından sorumlu. Bundan korunmak için en az 30 koruma faktörlü güneş koruyucu kremler güneşe çıkmadan 15-20 dakika önce uygulanmalı. Krem, su ile her temas sonrası ve gün içerisinde iki-üç saatte bir yenilenmeli. Ayrıca günde en az altı-sekiz bardak su içilmeli. Yaşlanmayı önleyici A, E ve C vitaminlerinden zengin yeşil sebze ve meyveler de bol tüketilmeli. Güneş ışığından doğal koruyucu özelliği olan ve özellikle havuçta bulunan karoten, saç için de özellikle karaciğerde bulunan biotin vitamini tüketiminin artırılması da önemli.

Yazın özellikle hangi faktörler cilt ve saç sağlığını bozar?

Cildi ve saçı bozan en önemli etken güneş ışığı. Güneş ışığı ile doğrudan temas saç ve derinin temel hücreleri olan “keratinositler”in ölümüne, kollajenin parçalanmasına yol açar. Sonuç olarak ciltte lekelenmeler, kırışıklıklar oluşur, cilt erken yaşlanır. Deniz ve havuz suyu ile uzun süreli temas ise deriden su kaybına neden olarak cildi ve saçı kurutur. Ayrıca havuz suyunda bulunan klor, saç ve ciltteki kuruluğu artırıyor.

Yıpranmış saç ve cilt nasıl olur?

Yıpranmış olan cilt esnekliğini ve parlak görünümünü kaybeder. Çünkü güneş ışığı cildin esnekliğini veren kollajeni parçalar. Ciltte güneş ışığına bağlı olarak kahverengi lekelenmeler dudak üzeri, göz çevresi gibi cildin ince ve hassas olduğu alanlarda ince çizgilenmeler oluşur. Lekelerin üzerinde bazı deri kanserleri de meydana gelebiliyor.
Ayrıca güneş ışığı cildin yağlanmasına neden oluyor. Saçlarda meydana gelen yıpranma da dökülmeyi artırabiliyor, mat bir görünüm ve kırılganlıkta artış oluyor.

Yıpranmış saçlara nasıl bir bakım öneriyorsunuz?

Saçlara şampuan sonrası krem uygulanmalı. Böylece mat görünüm ortadan kalkar, saçlar kolay taranır, kırılma önlenir. Banyo sonrası ıslak saça uygulanacak silikon tarzında onarıcılar da saç gövdesinin bütünlüğünü destekliyor, parlak bir görünüm sağlayarak kırılmayı azaltıyor.

Güneş ve deniz sonrası nasıl bir cilt-vücut bakımı yapmalı?

Güneş ve deniz sonrası cildin kaybettiği su ve nem yerine konmalı. Cilde mineral içeriği yüksek tonikler ve yüksek su içeriği olan nemlendiriciler uygulanmalı. Vücuda ise banyo sonrası cildin tuttuğu suyu sabitlemek için mutlaka cildin kuruluk derecesine göre su veya yağ bazlı nemlendiriciler kullanılmalı. En önemlisi günlük su tüketimini artırmak.

Günlük ve haftalık bakım nasıl olmalı?

Cilt her gün uygun bir temizleme kremi veya jeli ile temizlenmeli, ardından mutlaka bir tonik ve nemlendirici uygulanmalı. Haftalık bakımda ise nem maskeleri veya kırışıklık önleyici antioksidan maskeler temiz cilde tercihen banyo sonrası 15-20 dakika ciltte kalacak şekilde uygulanmalı. Eğer ciltte aşırı bir hassasiyet ve kızarıklık yoksa maske öncesi cildin ölü hücre tabakasını gidermek için uygun peeling’ler uygulanabilir. Bu işlemler güneş hassasiyeti yapabileceği için akşamları uygulanmalı ve gündüz mutlaka güneş koruyucuları kullanılmalı.

“Sağlıklı cilt ve saç için A, E, C ve B vitaminleri çok önemli”

İlknur Acar (Uzman Estetisyen / Dermacare Güzellik Merkezi)
Kişiye özel ürünlerle özel bakım yapmak önemli. Aşamaları ise şu şekilde sıralayabiliriz: Cilt analizi, cilt temizliği, buhar, peeling, siyah noktaların temizlenmesi, tonik ve maske uygulanması, nemlendirici ve güneş koruyucu uygulanması, cildin ihtiyacına göre serum ve vitamin uygulanması. Bakım süreleri 60-90 dakika arasında değişiyor.
Cilt için genelde ayda bir bakım uygulanmalı. Eğer problemli bir cilt ise; haftada bir ya da 15 günde bir özel kür programları uygulanabilir.
Saç canlandırmaya yönelik Electro Tricho Genesis (ETG) teknolojisi faydalı oluyor. Bu teknoloji saçın canlanması, güçlenmesi ve dökülmesinin önlenmesinde kullanılıyor.
Cildi ve vücudu yenilemek, ölü derilerden arındırmak için peeling ve yosun kürlerinin yanı sıra aromaterapik ürünlerle masajlar da yapılabilir. Sağlıklı ve güzel saçlar için A, E, C ve B vitaminleri de çok önemli.

SEÇİMİNİZİ YAPIN

Organik bakım
Simply Organic’in Refresh Wash şampuanını havuzun saçlarınızda bıraktığı kalıntıları temizlemek, Moisture Rinse’i de yıpranmış saçlarınızı eski formuna kavuşturmak için kullanabilirsiniz. Split Ends Treatment ise kum ve rüzgardan kırılmış saçlar için geliştirilmiş bir saç kremi.

Yıpranmış ciltlere
Estee Lauder’in Advanced Night Repair Concentrate isimli ürünü yıpranmış ciltlere “yenilenme” vaat ediyor. Zarar görmüş ciltleri onardığı söylenen ürünü, üç ayda bir 21 gecelik bakım kürleri şeklinde uygulayabilirsiniz.

Saçlara yaz bakımı
Philip B ürünlerini havuz ve deniz suyundan yıpranan saçları yeniden canlandırmak için kullanabilirsiniz. Şampuan ile saçınızı yıkadıktan sonra, saç uçlarına bakım kremi uygulayın, durulayın. Saça parlaklık veren Lovin’ Leave-in’i sürün, durulamayın.

Güneş sonrası vücut jeli
Güneşe maruz kaldıktan sonra yıpranan cildi nemlendirmek için Bergasol’un nemlendirici vücut jelini kullanabilirsiniz. Ürünün sıkılaştırıcı etki etmesi, cildi anında serinletmesi amaçlanıyor.

Yaşlılık izlerine karşı
Christian Breton cildi güneşin zararlı etkilerinden korumayı, cilde derinlemesine bakım yapmayı ve lekeleri açmayı amaçlayan kremi Year Less SPF 30 ile yaşlılık izlerinden kurtulmayı vaat ediyor. Ürünü sabahları temizleyici ve tonik sonrası uygulayabilirsiniz.

Kilo kontrolü hakkında yanlış bilinen noktalar

Fazla kilolar kalıcı olarak gitmez
Fazla kilolarınızdan kalıcı olarak kurtulmak çok kolay olmasa da imkansız değildir. Yapılması gereken, şişmanlıkla birlikte görülen hastalıkların tedavisi ve kişiye ömür boyu sürecek yeni bir davranış modelinin öğretilmesidir. Şişmanlık, tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır.

Kısa vadede zayıflanabilir
Bir an önce zayıflamak isteyen insanlar, sağlıklarını bozma pahasına akla hayale sığmayacak yöntemler dener. Fazla kilodan muzdaripseniz, önce şişmanlığa neden olan gizli metabolik hastalıklarınız araştırılmalı ve metabolizma hızınız ölçülmesi gerekir.

Diyetisyene gitmek şarttır
Tedavi edilmesi gereken bir hastalık olan fazla kilo sorununu çözmek için doğru adres doktordur. Gerekli tetkikleri yapıp, tedavi yöntemine karar verecek olan doktordur. Diyetisyen tedavi yöntemine karar verilmesinden sonra size, doktorun verileri doğrultusunda beslenme önerisi getirebilir.

TV karşısında atıştırmak zararsız
Televizyon karşısında mümkün olduğunca bir şey yememeye özen gösterin. Çünkü televizyon hem görme, hem de işitme duyumuza hitap eder. 3. duyu olan tat duygusu, kontrolümüz dışına çıkabilir. Boş boş televizyon seyredemiyorsanız, yemek yerine şekersiz bitki çayını tercih edin.

İlaç kullanarak incelmek kolaydır
Ciddi kilo problemi bulunan insanlarda gerekli tetkikler yapıldıktan sonra, doktor kontrolünde ilaç tedavisi uygulanabilir. 1997'den beri tıbbi tedavinin bir parçası olarak ilaç tedavisi kullanılıyor. Klinik olarak kanıtlanmış bu ilaçlar doğru kullanıldığında, yararlı sonuçlar alınmaktadır. Bu ilaçları, gıda takviyeleri ile karıştırmamak
gerekir.

Saunada terlemek zayıflatır
Sauna gibi sıcak ortamlarda terleyerek kaybedilen yağ değil, sudur. Bu gibi sıcak ortamlar, organizmanın toksinlerden arınmasını, kasların gevşemesini, kırgınlığın atılmasını sağlar ancak kişiyi zayıflatmaz. Kilo kaybetme açısından bakacak olursak, soğuk sıcaktan çok daha etkilidir.

Diyetle bölgesel incelme olur
Herkesin genetik olarak yağ dokusunun fazla olduğu bir bölüm vardır. Kimisinde basenlerde, kimisinde göbek çevresinde, kimisinde kollarda olabilir. Direkt basen eritici veya kol inceltici bir diyet yoktur. Ancak sağlıklı beslenme ile birleştirilmiş bir egzersiz planı uygularsanız, sorunlu bölgelerinizi nispeten daha iyi inceltmiş olursunuz.

Her türlü spor zayıflama sağlar
Vücudun egzersiz ve sporla kilo vermesi için yağ yakma formuna geçmesi gereklidir. Bu da ancak, minimum 18-20 dakika süren düzenli bir egzersizle mümkündür.

Seksle kalori yakmak mümkün
Sanılanın aksine seks kalori harcatmaz. Sadece kasların gerilmesini sağlar.

Aç karnına spor daha yararlıdır
Aç karnına asla spor yapmayın. Spor için en iyi zaman; yemekten 1.5-2 saat sonradır.

Çuha çiçeği ile genç kalın

Çuha çiçeğinin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kadınların özel günlerinde çektiği baş ve karın ağrılarının giderilmesine yardımcı olduğu açıklandı. Bu bitki ayrıca, menopoz semptomlarını azaltır. Egzama ve sedef hastalarının ciltlerini sağlıklı bir görünüme kavuşturur. Çinko ile birlikte alındığında ergenlik sivilcelerini iyileştirir. Yaşlılık etkilerinin geciktirilmesinde anti-aging olarak kullanılır. Romatizma ve eklem iltihabının sebep olduğu ağrıları azaltır. Kireçlenme sonucu oluşan bel, sırt, diz ve omuz ağrılarına karşı da etkilidir.