BİR DÜNYADIR KADINLAR; GÖZLERİYLE GÜLEN, KALPLERİYLE KONUŞAN, BAKIŞLARIYLA BÜYÜLEYEN...KADINLARIN BU GİZEMLİ DÜNYASINI KEŞFETMEYE VE KENDİNİZİ DAHA İYİ ANLAMAYA NE DERSİNİZ???HER ŞEY SİZİN İÇİN...

29 Şubat 2008 Cuma

Hızlı Kilo Vermek İçin

Kısa sürede oldukça zayıflatan diyetlere büyük bir talep var. Kimi diyetisyenler bu diyetlerin çok kısa sürede kilo verdirmesini sakıncalı bulsa da Amerikan Kalp Vakfı acilen kilo vermeleri gereken kalp hastalarına bu diyeti öneriyor.
Ancak 35 yaş üstü kişilerin ve sağlık problemi olanların Amerikan Kalp Vakfı nın diyeti yapmamaları gerektiği baştan belirtiliyor. 3 günde tam 4.5 kilo verebileceğiniz bu diyeti üçüncü günün sonuda bırakmalı ve tekrar etmek istiyorsanız en az bir hafta ara vermelisiniz.
1. Gün
Kahvaltı
Yarım greyfurt
1 dilim tost ekmeği
2 çorba kaşığı fıstık ezmesi
Şekersiz çay / kahve
Öğle
Yarım porsiyon ton balığı
1 dilim tost ekmeği
Şekersiz kahve/çay/soda
Akşam
2 dilim et
1 tabak yeşil fasülye
1 küçük elma
1 tabak vanilyalı dondurma (3 top)

2. Gün
Kahvaltı
1 yumurta
Yarım muz
1 dilim tost ekmeği
Şekersiz çay/kahve
Öğle
1 tabak lor peyniri
3 tuzlu kraker
Akşam
2 sosis
1 tabak brokoli veya karnıbahar
Yarım tabak havuç
Yarım muz
Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top)

3. Gün
Kahvaltı
5 tuzlu kraker
1 dilim cheddar peynir
1 küçük elma
Şekersiz kahve/çay
Öğle
1 katı yumurta
1 dilim tost ekmeği
Akşam
1 tabak ton balığı
1 tabak karnıbahar
Yarım kavun
Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top)

6 ÖĞÜNLE ZAYIFLAYIN
Ünlüleri zayıflatmasıyla tanınan Haluk Saçaklı, hazırladığı diyet programları ve beslenme düzenleme teknikleriyle son günlerde adından en sık bahsedilen obezite uzmanı. Haluk Saçaklı davranış düzenleme tekniklerini Vitrin okuyucuları için şöyle özetledi: "Dayanamadınız ve atıştırmaya başladınız. Hemen kalbinizin sesini dinleyin. Kalbiniz eğer atıştırma sonrası kendinizi daha kötü hissedeceğinize dair uyarılar veriyorsa hemen soluklanın ve ortamdan uzaklaşın.Lokmalar arasında çatalınızı bırakmanız, yemek sırasında durup şöyle rahatça
sırtınızı sandalyeye dayamanız olumsuz duyguların uzaklaşmasını sağlayabilir. Yemeğe karşı oluşan bir anlık duygusal boşluk ortadan kalktığında kontrolün yiyecekte değil kendi ellerinizde olduğu anlayacaksınız.

Acıkmadan yemeğe başlamak büyük hatadır. Zira yemeği kesmek daha zor olacaktır. Yemek yemenizin fiziksel açlıktan olduğuna karar verdiğinizde acele etmeden, neyi ve neden yemek istediğinizi düşünerek hareket edin.Açlık ve iştahı iyi ayırt etmek gerekir. Bu ikiliyi çok iyi kontrol etmek gerekir. Açlık var olma mücadelesinin tehlikeli bir sinyalidir. İştah ise haz gereksiniminin göstergesidir.Tüm bu duyguları frenlemek için her şeyden önce güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın ilk yolu 'hayır' demesini bilmekten geçiyor."

Örnek diyet programı:
Uyanınca
1 bardak oda sıcaklığında su

Kahvaltı
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. Şekersiz limonlu açık çay
. 1 ince dilim kepek ekmeği
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. 4 adet yeşil ya da siyah zeytin
. 1 porsiyon domates - salatalık - yeşil biber

Kuşluk
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 2 adet grisini lŞekersiz bitkisel çay

Öğle
. 2 adet köfte büyüklüğünde tavuk veya peynir ilâveli 1 porsiyon yeşil salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin)
. 2 ince dilim kepek ekmeği
. 1 su bardağı diyet yoğurt

İkindi
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 1/4 sokak simidi
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. Şekersiz limonlu açık çay


Akşam
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1 porsiyon 4 yemek kaşığı mevsim sebzesi veya sınırsız mevsim salatası
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1.5 su bardağı kepekli makarna ya da pilav veya 12 yemek kaşığı kuru baklagil
. 1 su bardağı diyet yoğurt

Gece
. 1 porsiyon mevsim meyvesi

Yatarken
. 1 bardak oda sıcaklığında su

Sağlıklı yaşamanın birinci maddesi sağlıklı beslenmedir.Yediğiniz ve içtiğiniz gıdalara özen gösterdiğiniz sürece, hem fazla kilolardan kurtulursunuz, hemde sağlıklı bir yaşama kavuşursunuz.Buradaki diyet örnek olarak verilmiştir.Diyetin, doktor kontrolunda yapılması gerektiğini lütfen unutmayınız!!!

YAĞLI CİLDE LİMON MUCİZESİ

Cildiniz aşırı yağlıysa, üstelik yer yer de parlıyor ve gözenekler genişlemişse bu durumda yağ dengesini düzenleyen bir maske uygulamalısınız. Limon bu konuda faydalı olabilir.
Her sabah uyandığınızda ayna karşısına geçin ve cildinizi dikkatle inceleyin. Büyük bir olasılıkla yeni bir sivilce ile karşılaşabilirsiniz. Yağlı cilt, sivilce ve aknelere davetiye çıkarabiliyor. Bu durumda antiseptik ve sıkılaştırıcı etkili olan limon ile maske hazırlayın.

Size uygun maske 2 limonun kabuğunu soyup kabuklarını 2 çorba kaşığı suyun içinde 3 dakika bekletin. Robotta püre halinde ezin ve canlandırıcı maske olarak kullanın. Temizlenmiş cildinize pamukla sürüp birkaç dakika bekleyin. Ilık suyla yıkayıp havlu ile kurulayın ve ardından günlük nemlendiricinizi sürün.

Limonun özellikleri sıkılaştırıcı ve mikropları öldürücü özellikler içerir, bol su içerdiği için toksinlerin vücuttan atılımını sağlar. Böylece cilt pürüzsüz bir görünüme kavuşur. Zengin C vitamini deposu olduğu için cildi dış etkenlerden koruyup cilt hücrelerinin yenilenmesine katkıda bulunur.

PEELİNG KREMİ

Peeling kremini ayda bir kez uygulayın. Ölü hücreleri temizler ve vücudun yumuşak, pürüzsüz olmasını sağlar.

Malzemeler:
1 çorba kaşığı deniz tuzu
3 çorba kaşığı zeytinyağı

Hazırlanışı :

Küçük parçalara ayrılmış deniz tuzunu, zeytinyağı ile iyice karıştırın.

Uygulaması:

Ilık bir duş alın. Hazırladığınız karışımı, dairesel hareketlerle masaj yaparak vücudunuza sürün. Bu karışımı özellikle topuklar, dirsek, diz gibi bölgelere yoğunlaşarak uygulayın. Ilık suyla durulayın.

Sonuç:

Gözenekleri tıkayan ölü deri temizleniyor ve cilt yapılacak bakıma hazır hale geliyor

YÜZDE OLUŞAN SİYAH NOKTALAR

2 çorba kaşığı mısır unu veya yulaf unu 1 yumurta akı ile köpükleninceye kadar çırpılır. Yüzdeki siyah lekelere sürülür. Kuruduktan sonra kuru, pamuklu bir bezle silinir. Sonra soğuk su ile yıkanır.Yüze zeytin yağı ile hafif masaj yapılması tavsiye olunur. Yüz masajdan evvel, sabun kullanmadan sıcak su ile yıkanır ve soğuk su ile durulanır. Sonra da zeytin yağı ile yüze hafif masaj yapılır ve 20 dakika bekletildikten sonra tekrar sabun kullanılmadan sıcak su ile yıkanır, soğuk su ile de durulanır. Zeytinyağı dirsek ve tırnaklar içinde yararlıdır. Zeytinyağına taze fesleğen (100 g. fesleğen 1/2 It. zeytin yağı) karıştırılır. Bir hafta bekletilerek yapılırsa çok yararlıdır.

CİLDİNİZİ DİNLENDİRİCİ MASKE

Bu maske aynı zamanda yüzünüzün daha kolay bronzlaşmasını sağlar. Karışımdaki Malzemeler cildi besler ve aynı zamanda pürüzsüz bir görünüm almasına yardımcı olur.

Malzemeler:
1 adet yumurta sarısı
1 kase yoğurt
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
5 damla havuç yağı

Hazırlanışı : 1 adet yumurta sarısını 2 tatlı kaşığı yoğurtla çırpın. Zeytinyağını ve havuç yağını ekleyin.

Uygulaması Karışımı yüzünüze ve boynunuza sürün. 20 dakika kadar dinlendirip, ılık suyla temizleyin.

Sonuç Cildi, özellikle güneşin zararlı etkilerine karşı koruyan ama bronzlaşmayı da artıran bu maskenin nemlendirici ve besleyici etkisi kendini hemen gösteriyor.

KURU CİLTLERE ÖZEL MARUL MASKESİ

Sürekli stres hali ve yoğun çalışma temposu cildi olumsuz yönde etkileyerek kuruluğa sebep olabiliyor. Önlem alınmazsa ilerleyen dönemlerde cilt, mat bir görünüme kavuşuyor ve erken kırışıklıklar sözkonusu olabiliyor. Kuru cilt diğer cilt tiplerine oranla daha çabuk yaşlanıyor.


Sağlıklı, taze ve ışıltılı bir cilt istiyorsanız öncelikle maksimum düzeyde bir nemlendirme sağlamalısınız. Bu nedenle bol su içeren tüm meyve ve sebzeler cildinizin dostu olabilir. Bizim önerimiz marul ya da kıvırcık salata. Her ikisinin de içerdiği su miktarı cilde ihtiyacı olan nemi sağlayacaktır.

Birkaç marul yaprağını kaynar suya batırıp 2 dakika bekletin ve soğumaya bırakın. Yaprakları temizlenmiş yüzünüze ve boynunuza uygulayın. 20 dakika bekleyip yüzünüzü ılık su ile yıkayın. Havlu ile tampon yaparak kurulayın.


Marul bol su içerdiğinden vücuttaki toksinleri atıp temizliyor, zengin A vitamini sayesinde cilde pürüzsüzlük kazandırıyor. C vitamini ile de cildi güçlendirip olumsuz dış etkenlere karşı koruyor.

Evde saç bakımı

ZEYTİNYAĞI MASKESİ
Malzemeler:
5 çorbakaşığı zeytinyağı
2 yumurta
Bone

Yapılışı:
Zeytinyağı ve yumurtaları karıştırıp saçınıza iyice uygulayın. Daha sonra saçlarınızı boneyle ya da streçle örtün. 15 dakika beklettikten sonra iyice durulayın.

BALLI VE ZEYTİNYAĞLI MASKE

Malzemeler:
3 çorbakaşığı zeytinyağı
2 çorbakaşığı bal
Bone

Yapılışı:
Zeytinyağı ve balı karıştırıp saçınıza iyice uygulayın. Daha sonra saçlarınızı boneyle ya da streçle örtün. 15 dakika beklettikten sonra şampuanlayıp iyice durulayın.

DERİNLEMESİNE TEMİZLİK VE PARLAK GÖRÜNÜM İÇİN

Malzemeler:
1 fincan taze sıkılmış limon suyu veya sirke

Yapılışı:
Saçlarınızı şampuanladıktan sonra bir fincan limon suyu ya da sirkeyi saçlarınıza döküp, masaj yaparak iyice yedirin. Ardından saçlarınızı durulayın. Saç kremi sürün ve yıkayın. Bu, saçlarınızdaki tüm kiri alır ve saçlarınıza nefis bir parlaklık verir. Bu yöntemi 2 haftadan önce tekrarlamayın.

KEPEKLİ, DÖKÜLEN YA DA İNCECELEN VE KIRILAN SAÇLAR İÇİN

Malzemeler:
Çemen tohumu

Yapılışı:
Çemen tohumlarını çektirin ve geceden suya yatırın. Elde ettiğiniz macunu saç derisine masaj yaparak sürün ve 15-20 dakika bırakın. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Bu macun kepek, dökülen, incelen, kırılan saçlar ve kellik gibi sorunlara iyi gelir.

YUMUŞAK VE PARLAK SAÇLAR İÇİN

Malzemeler:
Çeyrek fincan elma sirkesi
Bir çorba kaşığı şifalı ot, probleminize göre ihtiyacınız olan otu aşağıdaki listeden seçin:

Genel saç bakımı için: Biberiye yaprakları, ısırgan, dulavratotu kökü, mürver çiçekleri
Kuru saçlar için: Papatya, kara kafes otu kökü, ısırgan, mürver çiçekleri
Yağlı saçlar için: Limon kabukları, nane, limon otu

Yapılışı:
Saçınıza uygun otu, yeter miktarda kaynayan suya atın ve yarım saat tutun. Buna çeyrek fincan elma sirkesini de ekleyerek iyice karıştırın. Saçlarınızı şampuanlayın. Karışımı saçlarınıza tekrar tekrar dökün.

PARLAK SAÇLAR İÇİN

Malzemeler:
Bir portakal
1 çorbakaşığı bal
Birkaç damla sandalağacı yağı

Yapılışı:
Portakalın suyu, su, bal ve sandalağacı yağını karıştırın. Bunu şampuan sonrası durulamada kullanın.

YIPRANMIŞ SAÇLAR İÇİN

Malzemeler:
Bir muz
Birkaç damla badem yağı

Yapılışı:
Muzu badem yağıyla karıştırın ve saçlarınıza masaj yaparak uygulayın. 15 dk kadar saçınızda bıraktıktan sonra, maden suyuyla durulayın. Ardından şampuanlayıp saç kremi sürün.

KURU SAÇLAR İÇİN

Malzemeler:
Bir çorbakaşığı bal
Yarım fincan tam yağlı süt

Yapılışı:
Balla sütü karıştırıp saç derisine masaj yapın ve 15 dk bırakın. Yumuşak bir şampuanla yıkayın.

DÖKÜLEN SAÇLAR İÇİN

Aşağıdaki malzemeler tek bir maske için değil, farklı maskelerde kullanılmak üzeredir. Bu nedenle yapılışları okursanız, her birinin ayrı maskeler olduğunu göreceksiniz.
Malzemeler:
Zeytinyağı
Bal
Tarçın
2 yumurta
Alfalfa
Ispanak
Kişniş
Badem yağı
Öncelikle yeşil yapraklı sebzeler, havuç, mango, kuru kayısı, tahıllar, brüksel lahanası ve mercimek içeren protein açısından zengin bir diyetle beslenin.

Yapılışı:
Maske 1: Zeytinyağı, bal ve tarçını karıştırarak bir macun hazırlayın. Bunu saç derisine masaj yaparak yedirin ve 15 dakika tutun. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Haftada 3-4 kez tekrarlayın.
Saçları uzatmak için: Her gün alfalfa, taze ıspanak ve taze kişniş sularını karıştırıp için. Bu, saçlarınızın daha çabuk uzamasını sağlar.
Maske 2: Günde 2-3 kez saç derisine badem yağı sürün. Bu saçlarınızın daha fazla dökülmesini engeller.

KIRILAN SAÇLAR İÇİN

Malzemeler:
Hindistancevizi yağı
Misket limonu suyu

Yapılışı:
Haftada iki kez, misket limonu suyuyla karıştırdığınız hindistancevizi yağını saçlarınıza sürün.

ELEKTRİKLENEN SAÇLAR İÇİN

Malzemeler:
Bal

Yapılışı:
Bir çorbakaşığı balı bir litre suyla karıştırıp, bunu şampuandan sonra durulama suyunda kullanın. Saçınızı her yıkadığınızda kullanın.

Güzelleşmek son zamanlarda iyice masraflı olmaya başladı diyorsan, tasarruf yapmayı dene!

  • Ojelerin çok çabuk kuruyor, kullanılmaz bir hale geliyorsa, ojenin iç kısmına birkaç damla aseton damlat, eskisi gibi sürmeye devam et!

  • Hem göz kalemi hem de kaş kalemi alarak masraf etmene hiç gerek yok. Kaş rengine göre alacağın koyu kahve rengi ya da siyah kalemi, iki bölge için de kullanabilirsin.

  • Şu baş belası sivilcilerin çaresi, öyle düşündüğün gibi pahalı ilaçlar kullanmaktan geçmiyor. Ame eğer öyle diye iddia etmekte ısrarlıysan da, pahalı ürünlerin içeriğindeki maddelere bakarak, aynen bu maddelerin bulunduğu daha uygun fiyatlı ürünleri alabilir, gönül rahatlığı ile sivilcelerinle hesaplaşabilirsin.

  • Eskiyen rujlarını sakın atma. Çünkü onları yeni bir tane elde etmek için kullanabilirsin. Bitmiş gibi görünen rujunun tüpün içinde kalmış bölümünü, fırça yardımıyla vazelin ile karıştırarak parlak bir ruj elde edebilirsin.

  • Maskaranın kökünü mü kuruttun? Hemen yeni bir tane edinmek yerine, ağzını sıkıca kapattığın maskaranı birkaç dakikalığına kaynar suyun içine koy. bu işlem, maskaranın içinin yumuşamasına ve senin de kurumuş olan maskaradan faydalanmana yardımcı olacaktır.

  • Bayılarak sürdüğün krem allığın bitti mi? O halde bir süreliğine pembe ya da şeftali tonlarındaki rujlardan yararlanmayı dene. İhtiyacın olduğunda yanaklarına hafifçe sür ve güzelce dağıt. İnan, kimse farkı fark etmeyecek.

  • Ojelerinin hemen kurumasından şikayetçi misin? O halde bundan sonra annene buzdolabında ojelerin için de bir bölme ayırmasını rica et.

  • Pedikürünü, manikürünü bir güzellik salonunda yaptıracağına, evde kendin yap.

  • Dudaklarını güzel göstermek için hergün sürdüğün parlatıcılar, tabii sana dayanmaz! Ayda bir yenisini almak yerine, evde kendin imal etmeye ne dersin? Haydi kolları sıva!
    Malzeme
    6 çorba kaşığı rendelenmiş balmumu
    6 çorba kaşığı susam yağı
    2 çorba kaşığı bal
    Yapılışı
    Bütün malzemeleri bir kabın içersine boşalt. Daha geniş bir kabın içine sıcak su koyarak, bu kabı içine yerleştir ve içindeki malzemelerin erimesini bekle. Karışım yumuşadığında ve kıvama geldiğinde, kabı dışarı al. Karışımı kalınlaşıncaya kadar bir kaşık yardımıyla iyice karıştır ve bir kaba, örneğin eski krem kutuna boşalt. İşte parlatıcın hazır!
  • LAZER EPİLASYON

    LAZER EPİLASYON NEDİR ,NASIL ÇALIŞIR?
    "Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation" ın baş harflerinden oluşan İngilizce LASER kelimesinin Türkçe kullanımı “lazer”dir. Lazerler bir yönde ilerleyen ve enerji içeren yoğun bir ışık üretir. Lazer ışığı renkli olduğu gibi renksiz olup görülmeyebilir. Görünürlük dalga boyu ile ilgilidir.
    Lazer Epilasyon Lazer ışınının kıl kökünü tahrip etmesidir. Lazer enerjisi, derinin altındaki kıl köküne ulaşır. Kıl kökündeki renk hücreleri ( pigment ) lazer enerjisini emer.
    Burada yoğunlaşan lazer enerjisi çevre deri ve dokuda hasar yapmadan kıl kökünü yakar ve hasara uğrayan kıl tekrar çıkmaz.
    Lazer Epilasyon etkisi ortaya çıkar. Uygulamadan sonra yanan tüylerin bir kısmı hemen dökülür . Diğer bazı tüyler ise işlem sonrası 2-3 hafta içinde deriden atılır. İşlem esnasında her atışta düzinelerce kıl yanar. Böylece lazer epilasyon sırt, omuz, kollar, bacaklar ve yüz gibi geniş alanlar kısa sürede tedavi eder. Lazer Epilasyon vücutta her bölgeye anestezi gerektirmeden uygulanabilir.

    HER CİLT RENGİNE UYGULANABİLMEKTEMİDİR?
    Lazer epilasyon uygulaması için
    en ideal aday açık cilt rengi üzerinde tüyleri koyu renk olanlardır. Son teknoloji ürünü
    Alexandrite tipi lazer epilasyon cihazları ile koyu cilt rengine sahip olanlar da dahil olmak üzere her cilt rengine uygulama yapılmaktadır. Bronzlaşmamak şartı ile her tüm mevsimlerde lazer epilasyon yapılabilir
    LAZER EPİLASYON GÜVENLİ MİDİR?
    Lazer epilasyon uygulanması sırasında soğutucu hava verildiği için acı hissedilmez.
    Lazerin ürettiği enerji belirli bir dalga boyunda ışıktan oluşmaktadır. Cilde zarar vermeden geçerek kıl köküne ulaşan bu ışık,vücutta herhangi bir artık bırakmaz. Örneğin röntgen ışınları vücutta radyasyon artığı bırakmaktadır ve belirli bir zaman içerisinde çok alınırsa risk doğurabilir. Ancak lazer ışığının vücutta bıraktığı herhangi bir artık yoktur ve dolayısıyla güvenlidir; herhangi bir kanserojen etkisi yoktur. Lazer epilasyon uygulamasının güvenilirliği ve etkisi,Amerikan gıda ve ilaç dairesi FDA (Food and Drug Association) tarafından 1997 yılında onaylanmıştır.
    KAÇ SEANS YETERLİ OLMAKTADIR?
    Lazer ışığı anajen(aktif) aşamadaki kıl köklerini etkilemektedir. Bütün kökler aynı anda aktif olmazlar. Dolayısıyla telojen (pasif) kökler, aktif hale geldiklerinde bunlara da uygulama gerekecektir. Kalıcı bir çözüm, ancak birkaç lazer epilasyon seansından sonra elde edilir. Kılların kalınlığı ve yoğunluğu her vücutta farklı olduğu için kesin bir seans sayısı vermek mümkün değildir, kişiden kişiye ve bölgeden bölgeye değişmektedir. Ortalama olarak çoğunlukla 4-6 lazer epilasyon seansı yeterli olmaktadır. Lazer epilasyon uygulamasında cilt tipine göre doz seçimi yapılır. Bu sayede kıl köklerine etki edecek ama cilde zarar vermeyecek güçte çalışılarak en kısa sürede tedavinin bitirilmesi amaçlanır. Herkesin vücut yapısı ve hormonal seviyeleri, cilt tipi farklı olduğu için lazer epilasyonda sonuca ulaşmak için gereken süre kişiden kişiye değişir. Seanslar kılları anajen (büyüme) safhasında yakalamaya uygun sürelerde tekrarlanır
    LAZER IŞINININ KANSEROJEN ETKİSİ VAR MIDIR?
    Lazerin epilasyon amaçlı kullanımında kanserojen etki yoktur.Kimyasal bir madde veya
    radyasyon etkisi olmaz. Merkezimizde kullanılan FDA(Amerikan gıda ve ilaç dairesi) onaylı cihazlarABD ‘den İngiltere’ye,Avustralya’ya kadarbirçok gelişmiş ülkede kullanılmaktadır.

    YAĞ YAKMANIN YOLLARI

    Bir an önce forma girmek istiyorsanız, vereceğimiz küçük tüyoları dikkatlice okuyun. Çünkü bu öneriler sayesinde yaptığınız aktivite ne olursa olsun daha hızlı yağ yakabilir, istediğiniz gibi formda bir vücuda sahip olabilirsiniz.

    Canlanın.
    Günlük işlerinizi yaparken hareketli olun ve gideceğiniz yerlere mümkün olduğu kadar yürüyerek gidin. Örneğin kuru temizlemeciye giderken canlı ve hızlı bir tempoyla 30 dakika yürüdüğünüz zaman yaklaşık 120 kalori yakabilirsiniz. Bu, araba kullanmakla yakacağınız kalori miktarının tam iki katına eşittir.

    Çok yağ yaktıran kaslarınızı çalıştırın.
    Ne kadar çok kasınız çalışırsa, yaktığınız kalori miktarı o kadar çok demektir, sadece oturuyor olsanız bile. Eğer amacını yağlarınızdan kurtulmaksa, en çok yağ yakmanızı sağlayacak kaslarınızı çalıştırmanız gerekiyor ki; bunlar baldır, kalça ve göğüs kaslarınızdır.

    Sık sık hareket edin.
    Yapılan araştırmalar kendiliğinden gerçekleşen fiziksel aktivitelerin de kalori harcamanızı sağladığını gösteriyor. Örneğin ayak uçlarını yere vurmak ve elleri hareket ettirmek günde ekstradan 800 kalori yakmanızı sağlıyor.

    Aktif olun.
    Pasif misyoner pozisyonundan vazgeçin. Şehvetli bir sevişme dakikada 4,5 kalori yakmanızı sağlar.

    Gücünüzü arttırın.
    Aerobik çalışmanızda daha fazla kalori yakmak için ya yaptığınız egzersizin şiddetini ya da hızınızı arttırın. Örneğin koşu bandında çalışıyorsanız, yokuş çıkmak 50 kalori daha fazla yakmanızı sağlayacaktır.

    Müzik dinleyin.
    Müzik dinlemek, spor yaparken çok motive edici bir etkendir. Yapılan araştırmalar, müzikle egzersiz yapanların yüzde 25 daha uzun süre spor yaptıklarını gösteriyor. BU da doğal olarak daha çok kalori yakmanız anlamına geliyor.

    Isının ve gevşeyin.
    En istekli insanlar bile iş, egzersiz öncesi ve sonrası yapılan 5 – 10 dakikalık ısınma ve gevşeme hareketleri sırasında da kalori yakacağınızı biliyor musunuz? Örneğin yüzmeyle uğraşan biri, bu sırada fazladan 90 kalori yakabilir.

    Daha çok yiyin.
    Kalorilere, onları yıkmak için ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Eğer uzun süre yemek yemezseniz, vücudunuz açlık alarmı verir ve metabolizmanız daha az kalori harcamak için yavaşlar. Bu yüzden öğün aralarında bir şeyler atıştırmaktan çekinmeyin. Yalnız bu yediklerinizin, salatalık, yoğurt gibi kalorisi düşük besinler olmasına dikkat edin.

    Erkeğinize masaj yapın.
    Bir saat süren uzun ve keyifli bir masaj yaparak 230 kalori yakabilirsiniz. Üstelik masaj sonrası geçireceğiniz tutkulu bir saat sırasında da 270 kalori yakabilirsiniz. Böylece hem eğlenceli birkaç saat geçirmiş hem de tam 500 kaloriden kurtulmuş olursunuz.

    Doğru yöntemi kullanın
    yaptığınız egzersiz ne olursa olsun, iyi sonuç almak için doğru bir şekilde yapmalısınız. Örneğin, kardiyo makinesinde kullandığınız teknik zayıfsa, bu harcadığınız kalorinin de az olmasına yol açar. Yapılan en yaygın hatalardan biri de merdiven çıkarken parmaklıklara tutunmaktır. Bu şekilde bacaklarınız yeteri kadar ağırlık taşımaz ve gereken eforu sarfedemezsiniz. Merdiven çıkarken dik durup, parmaklıklardan sadece denge sağlamak için yararlanmanız gerekir.

    Duş öncesi egzersiz yapın.
    Tuvaletin önünde durup, bir ayağınızı klozet kapağının üzerine koyun ve elinizle lavabodan destek alın. 15 kez oturup, kalkma egzersizi yapın. Daha sonra bacak değiştirip, hareketi tekrarlayın. Tek bacakla yapılan çömelme hareketi, iki bacakla yapılana göre daha çok kas yapar ve bu şekilde güz içinde daha çok kalori yakmış olursunuz.

    Periyodik olarak yürüyün.
    Sürekli yürüyenler yağ rezervlerini kullanırlar. Eğer sürekli yürümüyorsanız, hızlı tempolu yürüyüşünüz sırasında 5 dakikalık yürüme molası verin.günde sekiz saat yürürseniz, ekstradan 100 kalori yakabilirsiniz.

    İkişer ikişer çıkın.
    Asansör yerine merdiven kullanmanın kalori yakmaktaki yararı bilinen bir gerçek. Ancak basamakları birer birer yerine ikişer ikişer çıkarsanız, yüzde 55 daha fazla yağ yakmanız mümkün.

    Çılgınca öpüşün.
    Öpüşmek çok hoş bir kalori yakma yöntemi. Bir de işin içine tüm vücudunuzu katarsanız, yaktığınız kalori miktarı daha da artar.

    Hızınızı arttırın.
    Kardiyo çalışmalarınıza kısa süreli, turbo çıkışlar eklerseniz daha fazla kalori yakabilirsiniz. Örneğin bisiklete biniyorsanız, 10 kez bu tür çıkışları yapabilirsiniz. Böylece ekstradan 120 kalori yakabilirsiniz. Önce koşu temponuzda 2 dakika koşun. Sonra 1 dakika için hızınızı arttırın. 2 dakika için normal temponuza geri dönün, sonra yeniden hızlanın.Bu şekilde devam edebilirsiniz.

    Kendi yemeğinizi kendiniz yapın.
    Dışarıdan sipariş etmek yerine kendi yaratıcılığınız kullanmanız da yarar var. Mutfakta geçirdiğiniz bir saat yaklaşık 150 kalori yakmanızı sağlayacaktır. Blender yerine, el mikseri kullanabilirsiniz.

    Farklı egzersizler deneyin.
    Güçlendirici egzersizler ve kardiyovasküler egzersizi birleştirdiğinizde, normalden iki kat daha fazla kalori yakabilirsiniz. 5 dakika kardiyovasküler egzersizle başlayıp, güç gerektiren egzersize geçebilirler, daha sonra birkaç dakika için tekrar kardiyovasküler agzersiz yapabilirsiniz. Bu şekilde değişiklikler yaparak devam edebilir, 5 dakika kardiyo egzersizle çalışmanızı tamamlayabilirsiniz.

    Ev işinden kaçınmayın.
    Ne kadar sıkıcı olsa da en azından yakacağınız kalorileri düşünüp, temizlik yapabilirsiniz. Toz almak, yerleri silmek, süpürmek, yatakları toplamakla geçireceğiniz bir saat 200 kalori yakmanızı sağlayabilir.

    Benzininizi kendiniz doldurun.
    Görevlilerden rica edip, kendi işinizi kendiniz yapabilirsiniz. Böylece 25 kalori yakabilirsiniz.

    Günde iki kısa egzersiz yapın.
    Sabah ve akşam saatlerinde 20’şer dakikalık iki kısa egzersiz yaparsanız, metabolizmanızın egzersizden sonraki birkaç saat içinde canlı kalmasını sağlarsınız. Bu şekilde taktığınız kalori miktarı da ikiye katlanır.

    Susuz kalmayın.
    Su ihtiyacını karşılamak, daha uzun süre egzersiz yapmanızı, dolayısıyla kalori yakmanızı sağlar. Egzersiz sırasında vücut ağırlığınızın yüzde1’i oranında su kaybederseniz, daha çabuk yorulup, pes edersiniz.

    Aktiflikten vazgeçmeyin.
    Erkek arkadaşınızla buluştuğunuzda, size ne yapmak istediğinizi sorarsa, dans etmeye gitmek gibi aktivite seçin. Böylece saatte 180 kalori yakabilirsiniz. Ya da yüzmek, bowling oynamak gibi daha sportif faaliyetleri önerebilirsiniz.

    Duruşunuzu düzeltin.
    Oturabileceğiniz yerlerde asla yatmayın, ayakta durabileceğiniz yerlerde oturmayın ve dik durmaktan vazgeçmeyin. Çünkü bütün bunlar kaslarınız çalıştıran aktivitelerdir ve kalori yakmanızı sağlar.

    En çok yağ yaktıran 5 egzersizi deneyin.
    Eğer bütün bu önerilerin hangisini yapacağınız konusunda kararsızsanız, en çok yağ yakmanızı sağlayacak 5 egzersizden birini seçebilirsiniz.
    1. Kardiyo kikboks ( saatte yaklaşık 700 kalori )
    2. Koşma ( saatte yaklaşık 650 kalori )
    3. İp atlama ( saatte yaklaşık 590 kalori )
    4. Karate ( saatte yaklaşık 590 kalori )
    5. Kayak ( saatte yaklaşık 470 kalori )

    2008 gelinlik modelleri


































    Bayanlara özel cep telefonları






















    2008 güneş gözlüğü modası

    2008 güneş gözlükleri modasında; büyük çerçeveler egemenliğini sürdürmeye devam ediyor. Yuvarlak hatlar, pilot ve kemik çerçeveler ise yıldızların vazgeçemediği modeller arasında yer alıyor.

    Gözleri güneş ışınlarından korumak amacıyla yaratılan güneş gözlüğü, hayatımızın vazgeçilmez aksesuarlarından biri haline geldi. Hatta artık çoğu insan tek bir güneş gözlüğüyle yetinmiyor. Öyle ki, artık ne kadar ayakkabımız, çantamız, kemerimiz ya da tokamız varsa o kadar da gözlüğümüz olacakmış gibi görünüyor. Bu kadar rağbet görmeye başlayınca, diğer moda ürünleri gibi güneş gözlüğünün de her yıl şekli, rengi, formu değişiyor.

    Çerçeveler büyüdü
    2008 yılının gözlük modası; farklı tarzları ve kişilikleri bir araya getiriyor. Büyük çerçeve modası, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da devam ediyor, hem de daha da büyüyerek. Bu yıl, büyük çerçevelerin yuvarlak form kazandıkları da gözlerden kaçmıyor. Oyuncu Kate Beckinsale, yuvarlak gözlük modasını takip eden ünlülerin başında geliyor. Nicole Richie, Keira Knightley, Katie Holmes ve bizden Gülşen Bubikoğlu da birkaç yıldır olduğu gibi bu yıl da büyük çerçeve gözlük kullanmaya devam ediyor. Bu yıl saltanatını sürdürmeye devam eden bir başka model de 'aviator' yani 'pilot' gözlükleri... Tabii son dönemin modasına uyarak aviator gözlükler de büyüdü. 'Desperate Housewives'ın yıldızlarından Eva Longoria ve şarkıcı Dannii Minogue, büyük aviator gözlüklerinden vazgeçemeyen isimler arasında yer alıyor.

    Her yer parlıyor
    2008 'de; taşlı ve pırıltılı, yani iddialı modeller de ünlü markaların koleksiyonlarında ağırlıklı olarak yer alıyor. Çerçeve kenarlarında ve gözlük saplarında yoğun olarak kullanılan taş işlemeler kadar, gözlük camlarında da parlak taşların kullanıldığı dikkatlerden kaçmıyor. Özellikle Swarovski taşlı çerçeve ve camlar bu yaz büyük ilgi göreceğe benziyor.

    Kırmızı çağı
    2008'de kemik gözlükler yine revaçta olacak, ancak metal çerçevelerin klasik şıklığı da öne çıkacak. Bu yıl çılgın gözlüklere de rastlayacağız. Özellikle 'kedi göz' denilen ve renkli çerçeveleriyle dikkat çeken modeller, birçok kişinin ilgisini çekeceğe benziyor. Tabii kırmızıyı da unutmamak gerek. Bu yıl kırmızı çerçeve o kadar moda ki, herkesin mutlaka kırmızı çerçeveli bir güneş gözlüğüne sahip olmak isteyeceğine eminiz. Örneğin cemiyet hayatının ünlü ismi Şirin Yalçın, bu modayı takip etmeye çoktan başlamış bile.

    2008 eşarp modelleri










    2008 şapka modası

    Bu yılın şapka modasında her tarza uyum sağlayacak, hemen her model ve renk şapkanın kullanılması dikkat çekiyor. Yani fötrden kaskete, kovboy modelinden deriye kadar aklınıza gelebilecek her tür modelle karşılaşacağız bu kış. Sezon şapkaları sadece modelleri değil, renkleriyle de farklı alternatifler sunuyor. Bu yıl çok moda olan bej tonları, pastel renkler, kırmızı, sezonun en trendy rengi gri ve her zamanki gibi siyah şapka modasında bayrağı önde taşıyan renkler olarak çıkıyor karşımıza. Tabii ekoseli, çizgili, logolu, desenli ve ve Sonia Rykiel koleksiyonunda gördüğümüz gibi örgü şapkaları da unutmamak gerek.

    Dünyaca ünlü tasarımcılar da bu sezon birbirinden ilginç ve iddialı şapkalar tasarladı. Özellikle Jean Paul Gaultier, defilelerinde koleksiyonu tamamlayan şapkalarıyla ilgi çekti. Oldukça farklı formlarıyla dikkat çeken bu sıradışı şapkalar, tüyler ve tüllerle zenginleştirilmişti. Tabii her şapka modeli herkese yakışacak diye bir şey yok. Herkesin, tipine ve amacına uygun bir şapka modeli seçmesi gerekiyor. Örneğin; güçlü ve maskülen görünmek isteyen kadınlar fötr, biçimli bir kafa yapısına sahip olan küçük yüzlüler melon, cazibeli ve gizemli kadını oynamak isteyenler tüllü ve tüylü, uzun boyunlular ise büyük şapkaları tercih edebilirler.

    Parfüm Seçimi

    Kullanacağınız zamana ve mekana elverişli parfüm alın.

    Aynı anda en fazla 3 koku deneyin. Daha fazla denerseniz burnunuz farkı algılama kapasitesini kaybedecektir. Yanılıp sonradan beğenmeyeceğiniz bir kokuyu satın alabilirsiniz.

    Parfüm hakkında şişeden koklayarak karar vermeyin. Parfümün kokusu vücut kimyanızla temas edince ortaya çıkar. Bileğinizin içine küçük bir miktar sürün ve bir süre bekledikten sonra koklayın.

    Parfüm satın almadan önce kokunun oturması için en az 10 dakika bekleyin. Bu sürede alkol buharlaşacak, parfümün vücudunuzun kimyasıyla uyumu tamamlanacak ve gerçek kokusu ve etkisi ortaya çıkacaktır.

    Başkasında beğendiğiniz bir parfümü vücudunuzda denemeden alma yanılgısına düşmeyin. Her insanın ten kimyası farklıdır.

    Koku duyunuz günün ilerleyen saatlerinde keskinleşir. Parfüm almak için akşamüstlerini tercih edin.

    Seçim yaparken kendi vücut kokunuzu tamamlayan kokuları tercih edin.

    Yıl boyu tek kokuya bağımlı kalmayın: ısı farkları kokuların yoğunluğunu etkileyebilir.

    Uyarı: Eğer ilk 3 denemenizde size uyan bir parfüm bulamadıysanız burnunuzun koku algılama kapasitesindeki kaybı tolare etmek için bir miktar kahve koklamanız çok faydalı olacaktır...

    Mükemmel bir cilt için


    İşte cildinizi içeriden temizlenmesini ve daha iyi görünmenizi sağlayacak besinler:

    • Balık, cildinizin beslenmesine yardımcı olan yağlar içerir. Öğle ve akşam menülerinize ekleyeceğiniz deniz balığı cildinize yumuşaklık ve parlaklık sağlayacaktır.

    • Öğütülmüş keten tohumu cilt sağlığına katkıda bulunan Omega-3 yağ asitleri açısından mükemmel bir kaynaktır. Kahvaltı masanızda bulunduracağınız keten tohumu ile güne sağlıklı bir başlangıç yapabilirsiniz.

    • A vitamini sağlıklı bir cilt için vazgeçilmezdir. A vitamini açısından zengin olan havuç, taze patates, balkabağı, brokoli, ıspanak ve lahanayı bol bol tüketmelisiniz.

    • E vitamini de cildinizin sağlığı açısından önemlidir. E vitamini açısından zengin olan ceviz, fındık ve bademi gün içinde mutlaka tüketmeniz gerekir.

    Cilt sağlığınız için yapmanız ve yapmamanız gerekenler:

    Yapın:

    • Her gün en az 8 bardak su için. Bardağınıza bir dilim limon eklemek suya taze bir aroma katacaktır.

    • Haftada 3 kez deniz balığı tüketin.

    • Günde en az 8 porsiyon meyve ve sebze tüketin (Değişik renklerden tüketmeye özen gösterin. (Kırmızı domates, yeşil biber, turuncu kabak gibi…)

    • Beslenmenizden avakado, zeytinyağı gibi sağlıklı yağları eksik etmeyin. Çekirdekte ve keten tohumunda bulunan yağlar kuru ciltler için birebirdir.

    • Nerede yaşarsanız yaşayın ve hava şartları ne olursa olsun her gün güneş kremi kullanın.

    • Dışarıdayken yüzünüzü güneşten şapka takarak koruyun.

    Yapmayın:

    • Alkol almayın.

    • Kızarmış yiyecekler, cips ve çikolata gibi yüksek yağ içeren abur cuburlardan uzak durun. Bu gıdaların içerdikleri yağlar size ekstra kalori yüklerken, vücudunuzda sağlıklı yağların yerini alacaktır.

    • Sigara içmeyin ve içilen ortamlarda mümkün olduğu kadar bulunmayın.

    Cesur renklerle tarz yaratmanın 10 yolu

    1- Kim demiş eye-liner’ın modası geçti diye! Eğer sürmeyi becerebilirsen, muhteşem gözlere sahip olmanın en iyi yolu sayılır hala! Fırça olanlarını kullanmakta zorlanırsan, keçeli kalem görünümünde olanları deneyebilirsin. Tabii sürerken, gözlerinin açık olmasına dikkat et!


    2- Dudaklarda koyu pembe tonları çok moda! Ama dikkat et, dişleri olduğundan sarı gösterebilir!

    3- Sarı göz kalemi göze ilk bakışta pek hoş gelmeyebilir ama uygun renkteki bir rujla neden olmasın! Mesela canlı bir turuncuyla muhteşem görünebilirsin. Rujunun rengini far veya göz kalemine uydurmakta zorlanıyorsan, üzerine biraz far sürebilirsin!

    4- Bronz renkler geçen sezon olduğu gibi yine moda! Eğer çok beyaz tenli değilsen bu tonlar sana çok yakışacaktır. Pratik kullanım için kalem farları deneyebilirsin.

    5- Göz makyajını koyu yaptıysan, dudaklarında mutlaka natürel renkler olmalı. Şeftali, gülkurusu veya şeker pembe tonlarıyla kusursuz bir görünüm yaratabilirsin.

    6- Göz rengini tüm güzelliğiyle ortaya çıkarmak istiyorsan pırıltılı kahverengi farlar tam sana göre! Mükemmel sonuç için, göz kapaklarına yoğun, kaşlarına doğru biraz daha hafif olarak sürmeyi dene!

    7- Gözüne kahverengi ruj sürdüysen, dudaklarına kahverengi değil, turuncu veya şeftali tonlarında bir ruj sürmelisin.

    8- Eğer renkli farlarını sadece göz kapağına sürüyorsan, modadan hiç haberin yok demektir. Biraz dergi karıştırırsan, yabancı modellerin, farlarını sadece göz kapaklarına değil, tüm göz çevresine sürdüklerini görürsün. Biraz derinlik katmak için, üzerini turuncu farınla renklendirebilirsin.

    9- Dudak kalemini hele de yazın hiç tavsiye etmiyoruz ama, ruj olarak kullanacaksan neden olmasın? Bunun için önce renksiz parlatıcınla dudaklarını nemlendir ve hemen arkasından dudak kaleminle fazla dışarı taşırmadan dudaklarını renklendir!

    10- Fuşya ruj hala moda! Özellikle pırıltılı olanları dudakları iki kat daha dolgun gösteriyor.

    Gelin makyajı

    Bir profesyonele bile yaptırıyor olsanız, hayatınızın bu en önemli gününde güzel görünmek için, makyajınıza dikkat etmekte fayda var.


    Damat hazır, gelinlikle çiçekler de. Her şey mükemmel. Mükemmel bir fotoğraf içinse geriye sadece yüzünüz kalıyor. Tabii günlük uyguladığınız makyajı, hayatınızın bu en önemli gününde uygulayamayacağınıza göre, bu işi bir profesyonele bırakmakta, ya da kendiniz ilgilenecekseniz önerilerimize kulak vermenizde fayda var.

    Yüzünüz için:
    Nemlendiricili makyaj ürünleri, ya da renk veren bir nemlendirici kullanarak cildinizin taze görünmesini, kuru olmamasını sağlayın. Sarı alt tonlu fondötenler, flaşlı fotoğraf çekimlerinde en iyi görüntüyü verirler.

    Simli, pırıltılı makyaj ışığı yansıtacağından hayli nahoş görüntülere sebep olabilir.

    Kılları doğal malzemeden yapılmış bir fırça kullanarak, pudrayı, güneşin yüzünüzde doğal olarak vuracağı alanlara sürün: Yani alın, yanaklar ve burun kemiğine. Eğer gerekiyorsa, boyun ve göğsünüzü de hafifçe pudralayabilirsiniz. Tabii bunu gelinliği giymeden yapmalısınız.

    Nikahtan önce fazla güneşlenmeyin. Güneş yanıkları, deri soyulması ve mayo izleri planlarınızı sabote edebilir.

    Makyaj yapmadan önce jel şeklindeki fondötenden uygulayıp, yarı saydam bir pudradan da hafifçe sürün. Bu, yüzde oluşacak, istenmeyen parlamaları önler.

    Çok fazla pudra kullanmak cildinizin tebeşir tozuna bulanmış gibi görünmesine neden olur. Bu da, düğün fotoğraflarında cansız, ruh gibi çıkmanıza sebep olabilir.
    Gözleriniz için:

    Renkli bir kaş pudrası, ya da jeli kullanın. Seçtiğiniz renk, doğal renginizden bir ton daha daha koyu olsun. Eğer kaşlarınız seyrekse, açık renk, doğal tonlarda bir kaş kalemiyle boşlukları doldurduktan sonra, kaş pudrası ve fırçası yardımıyla kaşınızın üzerinden bir kez daha geçin. Kaş pudrasını azar azar noktalar halinde sürerseniz, daha doğal bir etki yaratır.

    Kaşlarınızı belirgin hale getirmek için koyu gölgeler yapmayın, koyu kalemler kullanmayın. Bu, hoş görünmenizi sağlamaktan çok sert bir görüntü yaratır.

    Gözlerinize ışıltı ve kontur kazandırmak için doğal tonları kullanın. Göz kalemine gelince, klasikten vazgeçmeyin; siyah, mavi ya da kahverengi kullanmak uygun olacaktır.

    Göz makyajınızda "trendy" olmaya fazla özenmeyin. Bugün simli göz kalemi iyi bir fikir gibi görünebilir ama yıllar sonra düğün fotoğraflarınıza dönüp baktığınızda fotoğrafları yakmayı tercih etmeyeceğinizi kimse garantileyemez.

    Kirpikleriniz için, önce bir kirpik kıvırıcıyla kirpiklerinizi kıvırdıktan sonra, 2 kat uzun gösteren rimel sürün. İkinci katı uygulamadan önce ilk katın kurumasına özen gösterin. Su geçirmeyen rimeller her zaman iyi bir seçenektir. Daha uzun süre gözünüzde kalırlar ve mutluluk göz yaşları döktüğünüzde de sizi utandırmazlar.

    İki kat rimel sürme işini abartıp birkaç kata çıkarmayın. Rimel parçaları kalmış ve birbirlerine yapışıp, öbek öbek ayrılmış kirpikler, damat gözlerinizin içine baktığında sahip olmayı en son arzu edeceğiniz şeydir.
    Dudak ve yanaklarınız için:

    Pembemsi şeftali, ya da gül rengi tonlarında kullanacağınız allık iyi görünecektir. Bunu uygularken, elmacık kemikleri üzerine boyayı sürmeye ve fazlasını da saçlara doğru yaymaya çalışın. Cildiniz yağlıysa, toz allık en iyi seçenektir. Ancak cildiniz eğer kuru gibiyse, o zaman krem allıkları tercih edin.

    Allıksız fotoğraf çektirmek, fotoğraflarda beyaz çıkmanıza sebep olabilir.

    Dudaklarınızı boyarken, önce dudak fırçasıyla dudak boyasını sürün, daha sonra da dudak kalemini kullanarak tamamlayıcı rengi verin. Doğal dudak çizginiz dışına taşmamaya özen gösterin. Dudak boyası sürüldükten sonra dudakları belirlemek hem daha kolaydır, hem de daha yumuşak ve doğal bir görüntü elde edilir.

    Dudaklarınızı belirlemek için rujunuzdan daha koyu renkte bir dudak kalemi kullanmayın. Bu, tek kelimeyle berbat bir görüntü verir.

    Dudak boyanızı, sıcak renkte ve çok aşırı parlak olmayan bir tonda seçin. Gül rengi, pembe ve kırmızı tonları fotoğraflarda hoş görünür, gelinliğin beyazına taze bir hava katar.

    Çok nötr, ya da soğuk tonlarda bir ruj sürmeyin. Bu renkler, yorgun ve solgun görünmenize sebep olur.

    5 maddede güzellik sınırını aşın

    1- Rujum tüm gece boyunca kalıcılığını nasıl korur?

    Rujun uzun süre dayanıklılığını koruması için dudakları öncesinde çok iyi hazırlamak gerekiyor. Bu da kaliteli bir fondötenle mümkün. Az bir miktarda fondöteni dudaklarınıza sürün ve pudra yardımıyla iyice dağıtın. Ruju bir fırçayla uygulayın, böylelikle dağılımın da düzenli olmasını sağlamış olursunuz. Daha sonra rujun fazlasını bir kağıt mendil yardımıyla alın ve rengi ruj fırçasıyla yenileyin.

    2- Kirpiklerimin doğal ve dolgun görünümlü olmasını nasıl sağlayabilirim?

    Kirpiklere maskarayı sürmeden önce bir baz ürünü kullanmak yerinde olacaktır. Önce kirpiklerinizi bir kirpik kıvırıcıyla forma sokun ardından kirpik besleyiciyi sürün. Maskarayı üç kez sürün. Uygulamayı maskara fırçasını kirpik diplerinden uçlara doğru çekerek yapın.

    3- Yuvarlak yüzüme nasıl kontür verebilirim?

    Birçok kadın yüzüne kontür verebilmek için bronz pudra kullanmayı yeğliyor. Oysa ürünün içindeki pırıltılı partiküller istenilen sonucu vermiyor. Bunun yerine gölgeleme için asıl fondötenden yarım ton açık ikinci bir fondöten kullanmak gerekiyor. Elmacık kemiklerinin altına sürüldüğünde yüzün şekli olduğundan daha ince bir hal alıyor ve kontürü belirginleşiyor.

    4- Fazla alınmış kaşlarımı nasıl düzeltebilirim?

    Önce kaşları bir kaş fırçası yardımıyla forma sokun. Böylelikle yaptığınız hataları daha net bir şekilde görebilirsiniz. Ardından tespit ettiğiniz hatalı bölgeleri kahve tonlarındaki bir farla kapatın. Hem daha yumuşak bir görüntü elde etmiş hem de önceden oluşmuş boşlukları kapatmış olursunuz. Son olarak kaş renginize uygun bir kalemle tüyleri küçük dokunuşlarla tek tek çizebilirsiniz.

    5- İmdat, uyguladığım kür saç tellerimi ağırlaştırdı!

    Saçlara yeniden eski dolgunluğunu ve hareketini kazandırmak için bir fön spreyinin yardımı şart. Kuru saçların üzerine sıkın ve fön makinesiyle kurutun. Saçlarınızı öne eğerek hafifçe kabartın ve spreyle yeniden sabitleyin.

    Masaj ve masaj türleri

    Şimdi kime sorsak birkaç gün şehirden uzaklaşmak istediğini söyler, eminiz. Artık dinlenmek, rahatlamak veya doğayla baş başa kalmak için onca yol gitmeye gerek yok. SPA merkezleri dinlenmenizi ve rahatlamanızı sağlamak için çeşitli alternatifler sunuyor.

    Latince'de “salus per aquam”, yani "suyla gelen sağlık" anlamına gelen SPA’nın tarihi Romalılara kadar dayanıyor. O dönemlerde aşk acısı ya da fizyolojik rahatsızlıkları olanlar kendilerini yenilemek için kaplıcalara gider, uzun bir süre orada dinlenirlermiş. Psikolojik rahatsızlığı olanlara da suyla terapi yapılırmış. Suyun iyileştirici gücüne olan inanç o günlerden bu günlere kadar süregelmiş.

    SPA merkezlerinde kullanılan diğer yöntemlerde vücudu dinlendirmeye ve yenilemeye yönelik.

    Balneotherapy: Aromatik yağ ve yosun ilaveli su ile doldurulan küvetler, ayak bileğinizden ensenize kadar su altı masajı yapıyor. Kan dolaşımınız hızlanıyor, romatizmal ağrılarınıza iyi geliyor, vücudunuz vitamin ve minarel kazanıyor. Eğer masaj esnasında kendinizle baş başa kalmak isterseniz sizin için ideal bir seçim!

    Afüzyon masajı: Vücudunuza su, ılık duş şeklinde püskürtülüyor. Masaj yağı ile vücut masajınız tamamlanıyor.

    Jet duş: Vücudunuza belirli bir mesafeden ılık su püskürtülüyor. Uygulama sırasında lenf kanalları takip altına alındığından kan dolaşımı hızlanıyor ve yağların kırılmasında olumlu bir yanıt veriyor.

    Cilt bakımı: Gençlere özel, aromaterapik, yosun-çamur, hassas ve alerjik ciltler, pigment dengeleyici, G-3 aromaterapik, stres-akne ve anti-stres bakımı.

    Sırt bakımı: Sırtınızda oluşan pürüz ve fazlalıklardan şikâyetçiyseniz sizi böyle alalım. Dead Sea tuzlarının uygulanmasıyla cilt ölü deri tabakasından arındırılıyor. Aromaterapik yağlarla desteklenen sakinleştirici bakım cildin ihtiyacına göre kişiselleştirilmiş besleyici maske sayesinde cildi rahatlatıyor ve sırtınız pürüzsüz görünüyor.

    Geleneksel Türk hamamı: Keseleme, köpürtme, doğal sabunlarla yıkanma ve ovma işlemlerinin uygulandığı bakım sayesinde hem rahatlıyor hem de toksinlerden arınıyorsunuz.

    Yosun ve çamur bakımı: "Salt Glow" (Tuz Işıltısı) diye bilinen mineral tuzlu peeling uygulamasından sonra, özel yosun ve çamur maskesi tüm vücuda uygulanıyor. Nemli buhar uygulaması sayesinde cilt yumuşuyor, sıkılaştırılıyor ve canlılık kazanıyor.

    Sıkılaştırıcı ve toparlayıcı bakım: Portakal kabuğu görünümünden rahatsızlık duyan kişiler için önerilen bir bakım. "Dry Brushing" (kuru fırçalama) işleminden sonra özel maskeler sürülen vücut 15 dakika Dynamed kapsülünde bakıma alınıyor. Sıkılaştırıcı ovma işleminden sonra tekrar 30 dakika dengeleyici kapsüle giriliyor ve program nemlendirme işlemiyle tamamlanıyor. Bu bakım, ter yoluyla vücudu toksinlerden arındırıyor, ter bezlerini ve kan dolaşımını cilt yüzeyinde harekete geçirerek detoks uyguluyor ve metabolizmayı uyardığından kilo kaybetmeyi sağlıyor.

    Aromaterapik ovma: Rahatlatıcı klasik masaj ve esansiyel yağların etkileri ile kan dolaşımını düzenleniyor ve toksinlerden arındırıyor.

    LaStone taş terapisi: Sıcak volkanik, bazalt taşlar ve soğuk mermer taşların uygulandığı bölgede kaslar gevşiyor ve ağrılarda azalma gözleniyor.

    Azyatik ayak: Tayland ayak ve Çin refleksoloji bakımlarının karışımından ortaya çıkan, tüm vücudu dinlendiren, dengeleyici bir ayak masajı.

    Anti-stres ovma: Terapistle birlikte uygulanan derin nefes alma hareketleri vücudun, ruhun ve beyinin rahatlamasını sağlıyor.

    Saç ve saç derisi bakımı: Özel doğal şampuanla temizlenen saçlara uygulanan mineralce zengin saç maskesi sayesinde saç diplerine gereken nem ihtiyacı karşılanıyor. Saçlar yumuşaklık ve canlılık kazanıyor.

    Express cilt bakımı: Cilt bakımlarını düzenli takip eden ama özel bir amaç için cildinde canlılık, gerginlik ve ışıltı isteyenler için ideal olan bu bakımda cildin ihtiyacına uygun özel maske ve serum uygulanıyor.

    Dekolte bakım: Güneşten zarar görmüş ve güneş lekeleri oluşmuş dekoltelere uygulanan bir bakım. Temizleme işleminden sonra ölü deri tabakasından arındırılan bölgeye serumla masaj uygulanıyor.

    Relax masajı: Ortalama 50 dakika uygulanıyor. Yumuşak hareketlerle tepeden tırnağa kadar yapılan masaj sayesinde vücuttaki kas ve dokuların gevşemesi sağlanıyor.

    Lenf drenaj masajı: Yumuşak hareketlerle, ortalama 40 dakika uygulanan, lenf sisteminin içerdiği, lenf sıvısının akışını düzenleyen ve vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlayan bir masaj türü. Her sağlıklı insanın bile mutlaka yaptırması gerekiyor.

    Hamilelere özel masaj: Sadece hamilelerde vücutta biriken ödemi atmak ve kan dolaşımını harekete geçirmek için sırt, bacak ve kollara uygulanıyor. 30 dakika süren masaj, bu zorlu sürecin daha rahat geçmesini sağlıyor ve doğumu kolaylaştırıyor.

    Selülit masajı: Diğerlerine göre daha sert tatbik edilen bir masaj. Yağ depolanmalarını açıyor ve parçalanan yağların atılmasını gerçekleştiriyor. Toplam 50 dakika sürüyor ve haftada 3 kez uygulanması öneriliyor.

    Çikolata bakımı: Çikolatayı nasıl seversiniz; beyaz ya da sütlü? Ya bakımınız? Sütlü çikolatalı, beyaz çikolatalı ya da after eight parafin... Üçünün de ortak buluştuğu nokta kan dolaşımını hızlandırması, toksinleri atması, nemli ve pürüzsüz bir cilt ortaya çıkarması. Beyaz çikolatada bulunan buriti yağı ve E vitamini yaraları iyileştirici özelliğe sahip. Hücresel dolaşımı arttırıyor, kırışıklıkları hafifletiyor ve sarkmaları toparlıyor. Sütlü çikolatada ise Brezilya fındık yağı ve badem yağı bulunuyor. Antioksidant olan bu madde, cildin nem oranını arttırıyor ve kuruluğa karşı koruyor. After eight de passion meyvesi yağı, azulen ve mentol içerdiğinden ciltteki hassasiyeti gideriyor ve ödem gideriyor. Uygulaması da bir o kadar basit! Önce vücuda peeling yapılıyor ardından tercih edilen seçenek tüm vücuda uygulanıyor ve 20 dakika bekletiliyor. Uygulama sonrasında vücut yıkanıyor ve yoğun nemlendirici ile masaj yapılıyor.

    Green Coffee Body Care: Hem keyifleneceğiniz hem de incelip sıkılaşabileceğiniz bir SPA bakımı. Yağ toplanmasını kontrol altına aldığından inceltme ve sıkılaştırma özellikleri var. Green Coffee Body Care, vücutta biriken toksinleri atıyor ve şişkin görünümü ortadan kaldırıyor. Her cilt tipini uygun olan bu bakımın haftada bir kez yapılması öngörülüyor.

    Energizing: Tüm vücuda özel bir teknikle uygulana bu masaj yorgunluğunuzu alıyor, dinçlik ve dinamizm kazandırıyor.

    Foot refleksoloji: Geleneksel Çin tıbbına göre ayakaltındaki sinir uçlarının uyarılması ile vücuttaki düzenin ve rahatlamanın sağlanacağı bir masaj çeşidi. Ayakaltına ve baldırlara bası tekniği ile uygulanıyor.

    Shiatsu: Japon tekniği ile akupunktur noktalarına ve meridyenlerin üzerine bası yapılarak uygulanan stres giderici ve rahatlatıcı bir masaj türü.

    Süper saç bakım önerileri

    Saçlar, kadının makyajından, kıyafetine kadar bütün güzelliğini tamamlar. Daha güzel görünmenin sırrı, bakımlı, sağlıklı ve çekici saçlarda gizlidir.

    Saçlar gerek boya, perma, röfle gibi kimyasal işlemler, gerekse güneş, hava kirliliği, su, rüzgar gibi çevresel faktörler yüzünden yoğun bir yıpranırlar. Bunlar direct olarak saçın yapısı üzerinde olumsuz etki yaratır. Saçta en sık karşılaşılan problemlerin başında aşırı yağlanma, kuruma, kepek, dökülme ve saç tellerinin kırılması gelir. Tüm bunların çeşitli nedenleri olmakla birlikte saç bakımında yapılan bir takım yanlışlıklar da bu gibi problemelere yol açabilir. Saç bakımı konusunda en sık yapılan yanlışlar şunlardır:

    - Aşırı jöle veya sprey kullanmak
    - Aşırı güneş ışıkları
    - Sık perma yaptırmak
    - Saçları sert fırçalarla aşırı fırçalamak
    - Gereksiz yoğun saç bakımı yapmak
    - Saçları kuruyken fönlemek
    - Protein içeriği az olan diyetler yapmak
    - Saç rengini sık sık değiştirmek

    Bu yanlışlar saçlarınızın yıpranmasına, kırılmasına, zayıflamasına ve dökülmesine yol açabilir. Güzel ve sağlıklı saçlara sahip olmak için saçlarınızın bakımını ihamal etmemeniz gerekir. Aşağıda saydığımız birkaç öneriyi hayata geçirerek daha güzel saçlara sahip olabilirsiniz. Unutmayın ne kadar şık ve bakımlı olursanız olun bakımsız, süpürge gibi saçlar tüm çekiciliğinizi yok eder.

    Saçlarınız stres ve gerginlikten etkileniyorsa:

    Bir yumurta sarısı ve 150 gr. yoğurdu karıştırıp saçlarınıza iyice yedirin. 10 dakika kadar bekletip saçlanıza masaj yaptıktan sonra, saçlarınızı soğuk su ile iyice durulayın.

    Saçlarınız kuruysa:

    İki yumurta, bir çay kaşığı mayonez ve bir çay kaşığı zeytinyağını mikserde iyice karıştırın. Bu karışımı saçınız kuruyken uygulayın ve 15 dakika kadar bekleyin. Temizleme işlemi sırasında ise sadece şampuan ve saç kremi kullanarak bol suyla durulayın.


    Saçlarınız matsa:

    1- İki adet ıhlamur çayı poşetini bir fincan suda bekletin ve saçlarınızı şampuanladıktan sonra ıhlamur çayı ile saçlarınızı durulayın. Aynı şeyi sirke ile de deneyebilirsiniz ama sirkeyi uyguladıktan sonra, kötü kokmaması için saçlarınızı duru su ile çalkalamayı unutmayın.
    2- Şampuanınıza bir ölçü gül yağı ve iki çay kaşığı zeytinyağı ekleyin. Karışımı saçlarınıza iyice yedirdikten sonra 15 dakika kadar bekleyin ve durulayın.


    Saçlarınız çok uzunsa

    Uzun saçlara şekil vermek zordur. Biraz daha hacimli ve dalgalı görünmesini istiyorsanız saçlarınızı yıkayıp nemini aldıktan sonra bolca köpük sürün. Ardından kalın bigudilerle saçınızı sarın. Yarım saat beklettikten sonra bigudileri açın ve parmaklarınızla şekil verin.


    Saçınızı yıkamaya vakit yoksa

    Talk pudranızı saç diplerine serpiştirin ya da yüz temizleme toniğini bir parça pamuğa dökün ve saç diplerinizi bununla temizleyin. Ardından saçınıza birkaç damla parfüm sürün. Başka bir öneri: Saçlarınızı iyice fırçalayın. Ardından diplerine az miktarda saç köpüğü sürün ve kalın bigudilerle sarın. 15 dakika sonra saçlarınızı açın ve istediğiniz şekli verin.

    Permanızın zamanı dolduysa

    Saçı permalı olan kadınlar genelde kremli şampuanlar kullanır. Permanızın süresi dolmaya başladığında bunlardan uzak durun. Çünkü kremli şampuanlar saçı ağırlaştırır, bukleleri çeker. Saçlarınızı normal bir şampuan ile yıkadıktan sonra bukleleri koruyan kremlerden sürün.


    Saçlarınız elektrikleniyorsa

    Saçların elektriklenmesi çeşitli nedenlere bağlı olabilir. Ancak en önemli neden, yanlış yıkama ve tarama. Saçınızı çitileyerek yıkıyorsanız, elektriklenmesi ve kabarmasına zemin hazırlıyorsunuz demektir. Aynı zamanda metal saç fırçaları ve kuru fırçalama saçın elektriklenmesine sebep olur. Kullandığınız saç fırçası kıldan ya da ahşaptan olmalı. Elektriklenmeyi önlemek için saçınızı yumuşak bir şekilde yıkayın. Tarama aşamasında ise fırçaya bir miktar saç kremi sürün. Krem, saçın elektriklenip kabarmasını önler. Saçınız kuruduktan sonra biraz biryantin de size yardımcı olabilir.

    - Saçlarınız ıslakken asla fırçalamayın; sadece tarak kullanın. Saçlarınızı yıkadığınız zaman mümkün olduğunca kurutma makinesi kullanmaktan kaçının; bırakın kendiliğinden kurusunlar! Ama ille de saçlarımı makine ile kurutacağım diyorsanız, fön makinasını saçınıza 15 cm. uzaktan tutarak saçlarınızı kurutun ve yüksek ısıda kurutmayın.
    - İdeal saç yıkama ısısı 38 - 39 derecedir. Bu nedenle saçınızı çok soğuk ya da sıcak suyla yıkamayın.
    - Her yıkama sonrası saç diplerinize 2 - 3 dakikalık bir masaj uygularsanız kan dolaşımınız hızlanarak saç kökleriniz beslenir
    - Amonyak ve peroksit içeren saç boyaları ve yüksek miktarda alkol içeren ürünler saçı yıpratır.
    - Saçların tuzlu ve klorlu suya maruz kaldığı bu aylarda özel koruyucu ürünler ve bakım şampuanları kullanın.
    - Yüzde 100 doğal kıldan üretilen fırça kullanın

    Rimel kullanımının püf noktaları

    1) Her gün rimel kullanmanın kirpiklere hiçbir zararı yoktur hatta tam tersi; son yıllarda geliştirilen bazı ürünler, besleyici madde açısından son derece zengin.


    2) Her akşam yatmadan önce makyajınızı özellikle de rimelinizi mutlaka temizlemelisiniz.


    3) Maskara alırken ürünün fırçasına da dikkat etmek gerekir. Çok sık ya da çok ayrık fırçalar değil, orta mesafeli olanlar tercih edilmelidir.


    4) Nem oranının çok yüksek olduğu günlerde, waterproof yani suya dayanıklı maskara tercih edin. Yağmurlu yada nemli bir günde gözlerinizden akan siyah rimel kalıntıları hiçte iyi bir görüntü vermeyecektir.


    5) Maskara çabuk kurur. İki üç ayda bir artık iyi sürülmeyen rimelinizi değiştirmeniz gerekir.


    6) Maskaranın içine su ya da badem yağı katarak, yumuşatmaya çalışmayın. Rimelinizin yapısı bozulabilir ve hatta gözünüzü tahriş edebilir.


    7) Hafif ve doğal bir göz makyajı istiyorsanız, sadece üst kirpiklere rimel çekmekle yetinin. Alt kirpiklere kullanılan rimel çok doğal olmayan bir görüntü sağlar.


    8) Renkli rimel kullanmaktan çekinmeyin. Koyu renk gözlüler kahverengiyi ve son günlerde oldukça moda olan mürdüm eriği rengini de deneyebilir.

    Gosterisli Tirnaklar ( American Nails )